YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİ İÇİN HANGİ SENDİKA NE DEDİ?

Eğitim sendikalarının yönetici atama yönetmeliğine gösterdikleri tepkileri

YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİ İÇİN HANGİ SENDİKA NE DEDİ?

 1) Eğitim Bir Sen: Sendika bu yönetmelikle yönetici atamanın “ çıkmaz sokağa girdiğini” belirterek, gerekirse mahkemeye başvuracağını belirtmiştir.

 

Ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ.

 

2) Türk Eğitim Sen: Sendika bu yönetmeliğin derhal geri çekilmesini, MEB'in bu hukuksuzluğu biran önce durdurmasını talep etmektedir. En kısa zamanda mahkemeye başvuracağını ve bu hukuksuzluk karşısında tüm eğitimcilere hukuki destek sağlayacağını belirtmektedir.

 

Ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ.

 

3) Eğitim Sen: Sendika, MEB'in "ayrımcı ve kayırmacı" olduğunu vurgulayarak,eğitim emekçilerinin haklarının korunması konusunda yasal ve meşru her türlü mücadele ile çözümsüzlükten yarar sağlanmasına dur diyeceklerini açıklamıştır. Geçmiş tecrübelerimize dayanarak şunu söyleyebiliriz ki Eğitim Sen, MEB'in bu hukuksuzluğunun durdurulması için her türlü mücadeleyi dün olduğu gibi bugünde gösterecektir.

 

Ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ.

 

4) Eğitim İş: Sendika, “Söz konusu yandaş atama yönetmeliğini en kısa zamanda yargıya taşıyacağız” açıklamasını yapmıştır. Geçmiş tecrübelerimize dayanarak bu sendika içinde şunu söyleyebiliriz; Eğitim İş sendikası bu yönetmeliğin kaldırılması ve bu yönetmelikle yapılabilecek her atamanın iptali için gerekli mücadeleyi dün olduğu gibi bugünde gösterecektir.

 

Ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ.

 

 

5) Anadolu Eğitim Sen: Sendika,Kurumlarımızda “birilerinin adamını” değil, liyakatli, eğitimden taraf yöneticiler görmek istiyoruz. Bu mümkün olana kadar çabamız ve mücadelemiz sürecektir.” Açıklamasını yaparak bu hukuksuzluğu derhal yargıya taşıyacağını belirtmiştir.

 

Ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ.

 

6) Aktif Eğitimciler Sendikası: Bu sendikanın konuyla ilgili hiçbir açıklaması bulunmamaktadır.

 

Bu durumda sendikaların yapması gerekenler:

 

a) Sayın Bakanın yönetici atama konusunda gafil avlandığı ve bürokratların bakana konuyu tüm detayları ile anlatmadığı yönünde kamuoyunda algı bulunmaktadır. Bu nedenle tüm sendikalar topluca veya ayrı ayrı Bakanla bizzat görüşerek Bakanı iyi niyetle ve uygun bir dille uyarmalı, bu yanlıştan dönmesi gerektiğini ifade etmelidirler.

 

b) Bakanla görüşmede bu yanlıştan dönülmesi yönünde bir taahhüt alınamaz ise yukarıda belirttiğimiz yazılarına sadık kalarak derhal davalarını açmalıdırlar. Bu davalar aynı günde topluca ya da ayrı ayrı açılırsa çok daha etkili olacaktır.

 

c) Son olarak ise tüm sendikalar bu konuda ortak bir karar alarak en azından bir günlük iş bırakma eylemi yapmalıdır. Görülecektir ki eğitim camiası sendika ayrımı yapmaksızın bu eyleme teveccüh gösterecek bu konuda tek vücut olacaktır.

 

Son söz: Görüldüğü gibi eğitim camiasının neredeyse tamamı bu hukuksuzluğa karşı ortak tavır sergilemekte ve bu hukuksuzluğun geri çekilmesini, aksi durumun kaos yaratacağını belirtmektedir. Öyleyse, MEB eğitim camiasının tümünün istemediği bir hukuksuzlukta neden ısrar etmektedir? Bu yönetmelikle atama yapılamayacağını, yapılacak atamaların iptal edileceğini herkes bilmektedir. Ayrıca, yapılacak mülakat sonucu elenen eğitimciler idari yargıda kazanırlarsa mülakata giren memurlar hakkında “görevi kötüye kullanmaktan ceza, haksızlığa uğradığı içinde maddi ve manevi tazminat davaları” açabileceklerdir. MEB bu durumları bildiğine göre; bu yönetmeliği “atama yapmak için değil süre kazanmak için” yayımlamış olabilir mi sorusu akıllara gelmektedir.

Güncelleme Tarihi: 04 Mayıs 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER