YABANCI DİLDE EĞİTİM POLİTİKASINA KARŞIYIZ!

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Karamanoğlu Mehmet Bey'in Türkçeyi resmi dil ilan etmesinin 736. yıl dönümü kapsamında kutlanan ‘Türkçe Dil Bayramı’ dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında, Hükümeti Milli Eğitim Şura kararlarına uymamakla eleştirerek, “2010 yılında yapılan 18. Milli Eğitim Şurasında sendikamız adına yaptığım teklif ve sunumla şura kararı haline gelen ‘Yabancı dilde eğitimin yasaklanması ve eğitimin tüm kademelerinde derslerin Türkçe anadilde yapılması’ maddesi halen hayata geçirilmemiştir” dedi.

YABANCI DİLDE EĞİTİM POLİTİKASINA KARŞIYIZ!

TÜRKİYE SÖMÜRGE BİR ÜLKE Mİ?
İngilizce, Fransızca, Almanca gibi yabancı dilde eğitim ayıbına Kenya, Gana, Uganda gibi sömürge ülkelerde rastlandığını, 2023 ve 2071 vizyonunu önüne koymuş Türkiye’ye yabancı dilde eğitim politikasının yakışmadığını söyleyen DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Dünya ülkelerine bakın. Hiçbir bağımsız ve onurlu ülkede yabancı dilde eğitim ayıbına rastlayamazsınız. Türkiye, kendisine sömürge ve muz cumhuriyeti görünümünü veren bu özentili, onursuz eğitim politikasından kurtulmalıdır” dedi.

GENÇLİK EĞİTİM ALDIĞI YABANCI DİLİN ARKASINDA KÜLTÜRE HAYRAN YETİŞİYOR
Yabancı dil öğretimi ile yabancı dilde eğitimin farklı şeyler olduğunu kaydeden Gürkan Avcı, “Biz sendika olarak yabancı dilde eğitime karşıyız, yabancı dil öğrenimine değil. Yoksa her liseyi bitiren vatandaşımızın en az bir yabancı dili hakkıyla konuşmasını ve bilmesini isteriz. Öte yandan Türkiye örneğinde olduğu gibi yabancı dilde eğitimin uygulandığı tüm ülkelerde eğitim sisteminin yozlaştığını, bilimsel gelişimin baltalandığını ve gençliğin eğitim aldığı dilin arkasındaki kültüre hayran, kendi değerlerini küçümseyen, kozmopolit bir ruhla yetiştiğine tanık oluyoruz. Çocuklarımız ve gençlerimiz kolej ve üniversitelerde, akademisyenlerimiz bilimsel çalışmalarında yabancı dil dayatmasından dolayı adeta işkence çekmektedir. Yabancı dilde eğitim ve yabancı dil hazırlık sınıfları adı altında milyar dolarlarımız heba olmaktadır” diye konuştu.
 
YABANCI DİLDE EĞİTİM ANAOKULLARINA KADAR İNDİ
Türkiye’nin yabancı dilde eğitim konusunda utanılacak bir durum içerisinde olduğunu kaydeden Avcı, “Yabancı dilde eğitimin bırakın üniversitelerde anaokullarına kadar özentiyle yaygınlaştırıldığını görüyoruz. Öte yandan yabancı dilde eğitim veren bazı kolej ve üniversitelerin başarısı büyük bir abartı ile reklâm ediliyor. Bu başarı yabancı dilde eğitim yapmalarından değil, seçme öğrenci almalarından ve okullardaki gelişmiş olanaklardan kaynaklanıyor. Diğer bir husus ta yabancı dilde eğitimin özentili, taklitçi, batı hayranı bireyler yetiştirdiği ve beyin göçünü tetiklediği ve dilimizin, kültürümüzün gelişmesini engellediği gerçeğidir” dedi.

PEDAGOJİK VE SOSYOLOJİK SAKINCALARI VAR
Yabancı dilde eğitimin zararlarının politik olarak ta, pedagojik olarak ta ele alınması gerektiğini kaydeden Avcı, “ Bu konuda hükümet akadimesyenler, MEB uzmanları, dilbilimciler, pedagoglar, STK’ lar ve aynı zamanda çocukların bir araya geldiği çalıştaylar düzenlenmelidir. Çünkü bu eğitim sorununun sadece siyasal değil, pedagojik, sosyal -psikolojik olmak üzere birçok boyutu da vardır. Eğitimde yabancı dilin kullanılmasının olumsuz pedagojik sonuçları dışında birçok sosyal, siyasal, psikolojik hatta iktisadi sorun doğurduğu da bir vakadır. Çocuklar birden bire yabancı bir dilde eğitimle karşılaşınca birçok travmatik durum oluşuyor. Dil bir iletişim aracı olmanın yanında aynı zamanda akademik gelişimde önemli bir araçtır.  Dil ile bilim ve eğitim arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Eğitim dili insanın kimlik kazanmasında, kültürel değerleri içselleştirmesinde, düşünsel yaratıcılığında önemli bir işleve sahiptir” diye konuştu.

TÜRKÇE TABELAYA TEŞEKKÜR KAMPANYASI BAŞLATIYORUZ
Birçok firma ve işyerinin yabancı dilde tabela ve isim kullanmasının önüne geçmek için, Türkçe isimli işyeri sahiplerine 'Teşekkür' belgesi verme kampanyasını tekrar başlatacaklarını da kaydeden Avcı, “Dilimiz, küresel saldırılardan en olumsuz nasibini alan değerlerimizin başında geliyor. Dilimizi bu saldırılara karşı korumak milli bir görevimizdir.  Hükümeti dil ve kültür politikalarında laf değil somut icraat üretmeye, şuurlu olmaya davet ediyorum. Sendikamızın kuruluş amaçlarının bir gereği olarak, kentlerimizdeki dükkân ve işyeri adları Türkçe olan işyeri sahiplerine verilmek üzere bir “Teşekkür” belgesi hazırlıyoruz. Bu belgeleri şube ve temsilciliklerimizin bulunduğu il ve ilçe merkezlerimize  göndereceğiz. Tabela ve işyeri adı yabancı dilde olmayan işyerleri sahiplerine ‘Teşekkür’ belgelerini basının önünde vereceğiz. Geçmişte, istisnasız, işyerleri sahipleri bu uygulamalarımızdan ötürü bize teşekkür etti, çabalarımızı desteklediklerini ve başkalarına örnek olması için de dükkânının en mutena yerine astığını söyledi. Teşekkür belgesi verme kampanyamızı, dikkatlerini çekmek ve belki kendilerine ilham verir düşüncesiyle belediye başkanlarına da birer yazıya ekleyerek göndereceğiz” diyerek sözlerine son verdi.

Güncelleme Tarihi: 09 Mayıs 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER