Türk Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Yaşar Şanlı ile 2 Nolu Şube Başkanı Orhan Kütük ortak bir basın açıklaması yaparak Kocaeli’de yapılan birtakım atamalarda Eğitim Bir-Sen hukuksuzluklarına sert tepki gösterdiler. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türk Eğitim-Sen Kocaeli 1 ve 2 Nolu Şube Başkanları olarak bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Bu yapılanlar eğitim adına çok vahim sonuçlar doğurmakta, liyakat, meşruiyet, hakkaniyet ilkeleri yok sayılmakta; 15 Temmuz öncesi yapılan hataların, paralel devlet algısının yeni versiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan hiçbir atama mevzuata uygun değildir. Atama şartlarını taşımamaktadır. Öncelikle şu sorunun cevabını gerçekten çok merak ediyoruz: Kocaeli'de eğitim yöneticilerini kim belirliyor? Vali bey mi, İl Milli Eğitim Müdürü mü, Siyasi Parti İl Başkanı mı, ismi hep eğitimle anılan bir milletvekili mi, yoksa Malum bir sendikanın başkanı mı? Diğer bir merak ettiğimiz husus ise, bu belirlemede kriter nedir acaba? Tarikat-cemaat üyesi olmak mı, belirli bir MALUM sendikanın üyesi daha doğrusu yöneticisi olmak mı?
Son 1 yıl içinde tüm dünya gibi ülkemiz de COVİD belasıyla uğraşırken, tüm eğitim camiası uzaktan eğitimin zorluklarıyla mücadele ederken birileri boş durmadı ve bu karmaşada sıralı birçok atama-görevlendirme yapıldı. Yapılan bu görevlendirmelerde etik ilkeler gözetilmediği gibi mevzuat da uygulanmadı maalesef. Aşağıda sıraladığımız atama ve görevlendirmelere tepkimizi gerek açıklama yaparak gerekse eylem ortaya koyarak gösterdik, bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
1-Darıca Özel Eğitim Uygulama Okulu Müdürünü; Gölcük İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görevlendirdiniz. (EBS Üyesi)
2-İzmit Lisesi Müdürünü; İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak atadınız.( EBS üyesi)
3-Körfez Halk Eğitim Merkezi Müdürünü; Körfez İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görevlendirdiniz.( EBS Şube Başkan Yardımcısı)
4-Hakkaniye Köyü İlkokulu Müdürünü; İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak atadınız.( EBS Gölcük İlçe Temsilcisi )
Zira eğitimi ülkemizin var olma mücadelesi olarak gören bizler için artık dayanılmaz bir noktaya gelen bu vahim hastalıklı davranış belirtileri, bir an evvel tedavi edilmesi gereken bir karantina mecburiyetine dönüşmüştür. Defalarca yaptığımız uyarıları dikkate almamakta ısrar edenler artık ayakta tedavi edilemez haldedir ve bir an evvel yatış işlemlerine başlanmalıdır.
Ayrıca bu kifayetsiz inayetle el avuç açarak atananlar bir an evvel değerler eğitimi seminerlerine tabi tutulmalı, binlerce yıllık devlet tecrübesinin feyiz ve bereketiyle zihni rektefe edilmeli ve Yunus Emre’nin Divan’ını ezberleyene kadar da insani ilişkilerden uzak tutulmalıdır.
Bir de Gebze Yücel Boru Fen Lisesi Müdürlüğü meselesi var tabii.. Vahamette sınır tanımaz bir noktaya hazır gelmişken bu işi de araya sıkıştıralım gitsin demiş birileri herhalde! Mevcut okul müdürü yönetmelik gereği branşı edebiyat olduğu için Fen Lisesi Müdürü olamaz. 3 farklı sendikadan 4 eğitimcinin müdürlük için başvuru yapmasına rağmen sırf EBS Yöneticisi diye, yönetmeliğe aykırı olmasına rağmen Gebze Kaymakamı da işin içine dahil edilerek, İlçe Müdürü ve İl müdürü eliyle tekrar görevlendirilmek isteniyor. Bu yapılanların EĞİTİM ile, ahlakla, adaletle, liyakatla ne alakası var! . Kamuyu bir ur gibi sarmış, devletin makamlarını temsil etmekten aciz, kul hakkı yemekten zerre korkmayan malum yapıya bütün makamlar teslim edilmek isteniyor. Yazık..
Kocaeli’de EĞİTİM adına karar vericilere buradan son bir kez sesleniyoruz. Kocaeli’de eğitimin durumu ortadadır. Sadece istatistik peşinde koşan, başkalarının başarıları üzerinden rant devşirmeye çalışan yöneticilerle bir yerlere varılamaz. Kutuplaştıran, ötekileştiren zihniyet sahipleri eğitimi de, kendilerini de siz karar vericileri de yerle yeksan ederler bizden söylemesi.
Son sözümüz Malum sendikaya üye olarak destek veren ve onları YETKİLİ ! kılan eğitim çalışanlarına: Bir yetki dönemini daha geride bıraktık. Türkiye Geneli birçok üniversitede, ilçede ve 3 İlde yetkiyi tekrar Türk Eğitim-Sen olarak aldık. Yetki verdiğiniz bu yapıda sizlerin önemi sadece sayıdan ibaret, bunu bilesiniz. YÖNETİCİ değilseniz, hatta DAR KADRO içerisinde değilseniz hiç bir anlam ifade etmezsiniz. Size sayısal çoğunluk olarak bakarlar. Tek dertleri MAKAM kapmak olan bu muhterislere gereken cevabı vermenin zamanı gelmiştir. Eğitim çalışanlarının kaybedecek zamanı kalmamıştır. Türk Eğitim-Sen’in kapıları bu yapılanlardan rahatsız olan tüm eğitimcilere sonuna kadar açıktır
Bu vesileyle “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.” Tecrübesi ışığında yaptığımız bu son uyarının dikkate alınmasının beka davamız eğitim için hayati bir öneme sahip olduğu bilinci ile TARİHE not düşüyoruz.
Kamuoyunun takdirine sunuyoruz.”
YARADAN, GÜNAHKAR OLANLARI, KUL HAKKI YİYENLERİ AFFETMEZ.