' ÖZGÜRLÜK İÇİN 10 MİLYON İMZAYA İSTANBUL DESTEĞİ '

' ÖZGÜRLÜK İÇİN 10 MİLYON İMZAYA İSTANBUL DESTEĞİ '


Memur-Sen’in, kamuda kılık kıyafet yasağının kaldırılmasına yönelik başlattığı ‘Özgürlük İçin 10 Milyon İmza’ kampanyası İstanbul’da yoğun bir katılımla başladı. Spordan sanat dünyasına, sivil toplum kuruluşlarından medya temsilcilerine kadar geniş bir çevrenin katılımıyla duyurusu yapılan kampanya, Türkiye genelinde devam ediyor.

Özgürlük İçin 10 Milyon İmza…

İstanbul’daki basın toplantısında konuşan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, demokratikleşme ve sivilleşme yolunda atılması gereken adımlardan birinin de özgürlük alanları olduğunu söyledi. Kamuda uygulanan kılık-kıyafet yasağının özgürlük ve demokrasi noktasında sona erdirilmesi gereken yasaklardan biri olduğunu ifade eden Gündoğdu, “1982 tarihli Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik ile insan onuruna, temel hak ve özgürlüklere ilişkin evrensel ilkelere ve Anayasa hükümlerine rağmen kamu görevlilerinin kılık-kıyafet özgürlüğü yok sayılmıştır” dedi.

Neredeyse kamu çalışanlarının ayakkabı numarasını bile belirleyecek kadar despotik bir yaklaşımın ürünü olan bu yönetmeliğin bir an önce değişmesi gerektiğini vurgulayan Gündoğdu, TBMM İç Tüzüğü’nde de benzer değişiklikler yapılarak kadınlara yönelik yasaklayıcı ve ayırıcı hükümlerin kaldırılmasını, kadınların seçilme hakkına ve kadın temsiline dolaylı olarak getirilen sınırlamanın sona erdirilmesini istedi.

Başörtülü kadının, başbakanı, cumhurbaşkanını, milletvekilini, belediye başkanını seçebilmesine karşın kendisinin seçilemediğine dikkat çeken Ahmet Gündoğdu, darbe ürünü Anayasa’nın 70. maddesinde bile “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez” hükmü yer alıyorken, buna rağmen bazı soruların cevapsız kaldığını kaydetti.

 

Kıyafet mi İş Yapıyor, Bilgi mi?

“Başı açmak, kravat takmak, sandalet giymek, bıyığı dudak hizasından kesmek görevin gerektirdiği niteliklerden mi sayılıyor? Başörtülü bir kadın mühendis, mühendislik bilgisini mi kaybediyor? Kravat takmayan bir erkek öğretmenin, pedagojik formasyonu mu kayboluyor? Doktor arkadaşım sakallı görev yaptığında, tedavi için gereken tıbbi bilgilerinden mi yoksun kalıyor? Sandalet tipi ayakkabı giyen bir hemşire kardeşimiz, hastanın tansiyonunu veya ateşini ölçme yeteneğini mi kaybediyor” diye soran Gündoğdu, devletin istediği gibi giyinmek değil, millete hak ettiği şekilde hizmet etmek istediklerini dile getirdi.
 

Öğrenci, Öğretmeninden Özgür

Kılığını ve kıyafetini devletin belirlediği kamu görevlileri olarak, serbest kıyafet özgürlüğüne kavuşan öğrencilerin “devlet bize güveniyor da size güvenmiyor mu” diye sormasından korktuklarını belirten Gündoğdu, “Eğer akıllarına gelir de, ‘Biz bile özgür giyinme hakkını aldık, siz ise devletin yönetmelikle belirlediği apoletsiz üniformalarla görev yapıyorsunuz. Siz mi bize hak aramayı, özgür birey olmayı öğreteceksiniz’ sorusunu sormaları bizi daha da ürkütüyor” şeklinde konuştu.

“Bizim için üretmesi gerekenler, bizimle birlikte yönetmesi gerekenler, darbe meyvesi bir yönetmeliğin elimizden aldığı kıyafet özgürlüğü hakkımızı tekrar geri vermek için ne bekliyor?” diyerek sözlerini sürdüren Gündoğdu, şunları söyledi: “Siyasi aktörler, kıyafet özgürlüğünü tanımakta, darbe ürünü yasağı kaldırmakta elini çabuk tutmalıdır. Seçmenleri arasında yer alan kamu görevlileri tam otuz yıldır kıyafetini seçme hakkından mahrum. Kıyafetini özgürce seçemeyen kamu görevlileri, seçmen sıfatıyla millete vekil, cumhura reis seçme hakkına sahip. Siyasetçileri, kıyafetini seçme özgürlüğü olmayanlar tarafından seçilmek ikircikliğini sona erdirmeye çağırıyoruz. Siyasete yön verenleri, kıyafeti özgürce seçmeyi, millete vekil seçmekten daha önemli ya da milletin vekillerini seçmeyi kıyafet seçmekten daha önemsiz görmediklerini ispata davet ediyoruz.”

Memur-Sen olarak özgürlük istediklerini ve yasakların sona erdirilmesini istediklerini ifade eden Gündoğdu, demokrasi iddiası bulunan, hukukun üstünlüğüne inanan, insana ve insan onuruna vurgu yapanlara, kendilerine destek olma çağrısında bulundu. Türkiye’nin bu ayıptan bir an önce kurtulması ve kamu personelinin kılık-kıyafet özgürlüğüne kavuşması için ‘Özgürlük İçin 10 Milyon İmza’ adıyla bir kampanya başlattıklarını hatırlatan Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, “Milletin ortak vicdanı olan sizler ve bizler istedikten sonra inanıyoruz ki, sona ermeyen yasak, tanınmayan özgürlük kalmaz. Başlattığımız kampanyanın hayırlı sonuçlara vesile olmasını, bu hayırlı kampanyayı imzalarıyla desteklemekle yetinmeyip daha geniş bir zemine taşıyacak olan bütün kişi ve kurumlara Memur-Sen ailesi adına teşekkür ediyorum” dedi.

İktidara, sorunu çözmesi çağrısında bulunan Gündoğdu, destek istiyorlarsa bundan daha güçlü bir destek olmayacağını, kaçmak isterlerse de kaçacak yer olmadığını kaydetti.

Gündoğdu’nun konuşmasının ardından programa katılan bazı sivil toplum örgütü başkan ve temsilcileri de görüşlerini paylaştı.

 Mahmut Arslan (Hak-İş Genel Başkanı): Sadece kamuda değil, özel sektörde bile kıyafet özgürlüğüne müdahale var. Özgürlüğün her alanda olmasını talep etmeliyiz. Kıyafet özgürlüğü bir insan hakkıdır, destekliyoruz. Türkiye’nin başaracağına inanıyorum.

 

Yaşar Alptekin (Eski Manken): Burada konuşma fırsatı verildiği için teşekkür ediyorum. Birçok özgürlük savunucusunun bizim burada olduğumuzdan haberi bile yok. Bugün burada tarih yazılıyor. Bundan sonra bu konuda atılan her adım, buradan hatırlanacaktır. Allah herkesin yolunu açık etsin.

 

Hüseyin Korkut (Önder Başkanı): İHL özelinde konu çözülmüş olsa da, hayatın her alanında çözülmesi talebimiz bugün burada konuşuluyor. Memur-Sen’i, bu öncülüğünden dolayı kutluyorum. Uzun süredir bir beklenti olan talep, bugün dile geliyor.

 

Salih Turhan (AGD Genel Başkanı): Türkiye’nin her köşesinde başörtüsü serbest olmalı. Böyle bir mücadele başlattıkları için Memur-Sen’e teşekkür ediyor, Anadolu Gençlik Derneği olarak mücadelenin başından sonuna kadar sizinleyiz.

 

Avukat Muharrem Balcı: Başörtüsünün özgür olması için çok bedel ödendi.

Mesut Uçakan (Yönetmen): İlk kez ‘Yalnız Değilsiniz’ filmiyle başörtüsü sorununa dikkat çektik. Bugün yürütülen bu mücadeleyi can-ı gönülden destekliyorum. Mehmet Akif İnan Ağabey’in en güzel eserlerinden biri olan Memur-Sen’i böyle bir mücadelenin içinde görmek beni ayrıca memnun etti.


 

İsmail Güneş (Yönetmen): Bayrak düştüğü yerden kalkar. İnşallah bu mücadele en kısa zamanda olumlu bir şekilde sonuçlanır.

 

Eyüp Akbal (MÜSİAD ve TGTV Genel Başkan Yardımcısı): Bütün üyelerimizle bu projenin arkasındayız. Bizlerle beraber burada olmaları önemlidir. Beklediğimiz adımı Memur-Sen attı. Kendilerine teşekkür ediyorum, bütün MÜSİAD ailesi olarak destekliyoruz.

Milli Gazete Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, Gazeteci-Yazar Ekrem Kızıltaş, Yeni Akit Gazetesi Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya, ASKON Başkanı Mustafa Koca, Uluslararası Hukukçular Birliği Başkanı Necati Ceylan, Araştırma Kültür Vakfı Başkanı Burhaneddin Can, Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ugan, Dr. Şaban Odabaşı (TGTV), Yardımeli Derneği adına Erdoğan Karakaya, ASDER Başkanı Reşat Fidan, Akabe Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Mehmet Atik, İsra Derneği adına Yavuz Kılıç, Ekonomik Araştırmalar Direktörü Yakup Alper Yakupoğlu ve Sanatçı Tarık Mengüç de birer konuşma yaptı.
 

Güncelleme Tarihi: 18 Ocak 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER