“Maliye Bakanı Naci Ağbal bu açıklaması ile neyi amaçlamaktadır?” diye soran Genel Başkan Önder Kahveci, teknik bir sorundan dolayı ödenemediği ifade edilen ek ders ödemelerinin bir sendika ile nasıl bir işbirliği kurularak ödendiğini merak ettiklerini söyledi.
Genel Başkan Önder Kahveci açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
Malum konfederasyonun sendikacılık alanında memurlara yaşattığı hezimetler sonrası yerle bir olan imajını düzeltmek için birçok Hükümet yetkilisi bu sendikalardan daha fazla gayret göstermektedir. Toplu sözleşmede oluşturulan dirsek teması sonrasında memurları her dönem zarara uğratanlar, iktidar ve destekçi sendika algısını pekiştirerek kamu görevlilerinin ve emeklilerin 2018 ve 2019 yıllarında yaşayacağı ekonomik felaketin de ortakları olmuşlardı.
Herhalde Maliye Bakan Naci Ağbal, milyonlarca kamu görevlisinin hakkının gasp edildiği bu kârlı alışverişten çok memnun kalmış ki, şimdi de öğretmenlerimizin analarının ak sütü gibi helal olan ek ders ücreti ödemelerinde yaşanan aksaklığı Millî Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve malum konfederasyonun iş birliği içinde çözdüklerini ifade etmiştir.
Böyle bir tavır, demokrasiye, çoğulcu yönetim anlayışına uymadığı gibi, etik bir davranış da değildir. Bir bakan, bütün ülkenin, bütün vatandaşların ve ülke içinde örgütlü bütün kurumların hizmetinde olmak zorundadır. Ülkemizdeki çalışan, emekli ve işsiz bütün vatandaşlarımızdan sorumlu olan Maliye Bakanı ne yazık ki bu tavrıyla malum konfederasyon dışındaki ilgili sivil toplum örgütlerini yok saymıştır. Demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde, Anayasa ve TBMM’de ettiği yemin gereği tarafsız ve bağımsız olmak zorundaki Bakanlar Kurulu’nun bir üyesinin, bir devlet adamının, böylesine ayrımcı bir tutum içine girmesi son derece vahim ve üzücü bir durumdur.
Türkiye Kamu-Sen başta olmak üzere, diğer memur sendikaları da ek ders ödemelerinde ortaya çıkan sorunun çözülmesi için her türlü girişimde bulunmuştur. Maliye Bakanının bu davranışı yalnızca Türkiye Kamu-Sen değil malum konfederasyon dışında kalan dernek, sendika ve konfederasyonların verdiği mücadeleyi görmezden gelen bir yok sayma hareketidir.
Kaldı ki, öğretmenlerimiz maaş karşılığı girdikleri ders saatleri dışında çalışarak ek ders ödemesini zaten hak etmektedirler. Devletin güvencesinde, Maliye Bakanlığı’nın sorumluluğunda olan bir ödemenin hak sahiplerine verilmesi için malum sendika ile Bakanlık nasıl bir iş birliği yapmış olabilir? Ödemelerde yaşanan teknik bir sorunun çözülmesi sonrası Sayın Naci Ağbal, bir sendika adına açıklama yaparak neyi amaçlamaktadır? Kimleri, neden prezante etmektedir?
Türkiye Kamu-Sen olarak Maliye Bakanının, memurlara bütçeden ayrılan paydan daha azını talep eden, enflasyonun altında bir zamma olur veren, kamu çalışanlarının kazanılmış haklarının geriletilmesine göz yuman bir sendikanın imajını düzeltme gayretinin çok da şaşırtıcı olmadığını ifade etmek isteriz. Malum konfederasyonun, olumsuz etkilerini sürekli hissettiğimiz icraatlar nedeniyle memurlar tarafından dışlanması, Naci Ağbal’ı böyle bir tavır içine girmeye yöneltmiş olabilir. Ancak Sayın Bakan ne kadar gayret ederse etsin, memurlarımız kendilerini temsil etme sorumluluğunu yerine getiremeyenleri unutmayacaktır.