Millî Şairimiz Mehmet Âkif ERSOY, şiirlerinden birine; “Ya Râb ! Bu uğursuz gecenin yok mu sabahı ?/ Mahşerde mi bîçarelerin, yoksa felâhı ?.... mısralarıyla başlıyor. Aynı şiirdeki günümüze ışık tutan,yaşadıklarımızı adeta özetleyen şu “can yakıcı mısralar”la sarsılıyoruz: “ Câni geziyor dipdiri… Can vermede mâsum/ Suç başkasınındır da niçin başkası mahkûm? ......”
Cânibaşı, teröristbaşı, bebek katilinin muhatap alınması; Türk Milleti ve Türk Devleti’ne yapılabilecek en büyük hakaret,en büyük kötülüktür. Şanlı Tarihimizin hiç bir döneminde; cânilerle, teröristlerle “müzakere veya mütareke”yolu seçilmeyip bütün şer güçlerle mücadele edilerek katiller sürüsüne baş eğdirilip diz çöktürülmüştür.
AKP Hükümeti, iktidara geldiği günden beri-özellikle de son yıllarda-bölücü terör örgütü mensupları ve siyasî uzantılarına taviz üstüne taviz vermiştir.(Habur rezaleti,Oslo Görüşmeleri,…) “İmralı Görüşmeleri”, bardağı taşıran son damla olmuştur. Bu görüşmeleri; “Terör örgütüne silâh bıraktırmak”,”Akan kanı durdurmak”şeklinde allayıp pullamak, milletin aklıyla alay etmenin en bariz örneğidir.
Akan kan,elbette durmalı.Bu;“el,etek öperek,teröristbaşını kutsayarak,ondan medet umarak” değil;terörün belini kırarak, terörün kökünü kazıyarak gerçekleşmelidir. Türk Devleti; teröre, teröristlere “demir yumruğunu”indirmelidir.
Büyük Türk Milleti; “teröristbaşından medet umma,teröre teslim olma”anlamına gelen,adına da “İmralı Görüşmeleri”denilen bu vahim duruma isyan etmektedir. Unvanı ne olursa olsun hiç bir kimsenin; şehitlerimizin kemiklerini sızlatmağa, Türk Milleti’ni,Türk Devleti’ni küçük düşürmeğe hakkı yoktur.
Bölücü terör örgütü PKK’nın, taşeron bir örgüt olduğunu,cümle âlem bilmektedir. Küresel şer güçlerin emirlerini harfiyen uygulayan câniler topluluğunun taleplerinin “hazmettire hazmettire”karşılanması, kendisini samimi olarak Türk hisseden herkesi rahatsız etmekte, derinden yaralamaktadır.
“BİZİM İLKEMİZ,ÖNCE ÜLKEMİZ” anlayışından asla taviz vermeyen Türkiye Kamu-Sen Mensupları olarak buradan Hükümet Yetkilileri’ne soruyor ve bilmek istiyoruz:
- Bu görüşmeler neticesinde teröristbaşı önce ev hapsine alınıp sonra serbest bırakılacak mı?
- PKK terör örgütünün bir başka talebi olan “ana dilde eğitim”(Kürtçe Eğitim) karşılanacak mı?
- Anayasamızdan “Türk”, “Türklük” kavramları çıkarılacak mı?
- “Üniter devlet”yapımızdan vaz geçilip federasyonun önü mü açılacak?
- Anayasamızın; “Değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri” çöpe mi atılacak?
- Meydanlarda attığınız nutuklarla icraatlarınız birbiriyle örtüşüyor mu?
14 Ocak 2013
Ali BENLİ
Türkiye Kamu-Sen Kayseri İl Temsilcisi,
Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı
Güncelleme Tarihi: 13 Ocak 2013, 00:00