2018-2019 yıllarını kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda başladı.
Toplu Sözleşme Görüşmelerinin açılış toplantısında konuşan Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise, sözlerine katılımcıları selamlayarak başladı. Genel Başkan Koncuk, Bakan Jülide Sarıeroğlu'na da yeni görevinde başarılar diledi. Koncuk, "Toplu Sözleşme görüşmelerinin kamu çalışanları, emeklilerimiz ve tüm milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Bakanımıza da yeni görevinde başarılar diliyorum. Bir bayan Bakanın bu koltukta başarılar elde edeceğine inanıyorum. Çalışma hayatına bir bayan eli değmeli idi bugün de böyle oldu. Bu masada haklar ne yazık ki hep geriye gitti. İyi sonuçlar elde edilemedi bu masada. Türkiye'nin ekonomik gerçeklerini biliyoruz ama Şeyh Edebali'nin dediği gibi insanı yaşatmak gibi bir önceliğimiz var.
Evet bu ülkenin ekonomik gerçekleri var, ben 35 yıllık devlet memuruyum. Ne zaman zam konusu gündeme gelse sürekli ülkenin ekonomik gerçekleri denir, fedakarlıklar beklenir. Elbette fedakarlık yapalım ama bu Toplu sözleşmede artık memurların ve memur emeklilerinin bir soluk almasını sağlamalıyız. Fedakarlığı birazda bizi yönetenler yapsın. Türkiye'de ekonomik büyüme var, 2017 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5 büyüme açıklandı. Kişi başına düşen milli gelir her geçen yükseliyor ve siyasiler bununla övünüyorlar ama bunun kamu çalışanlarına bir yansıması gerekirdi ki bir anlam ifade etsin. Ülkede her şey yolunda olacak ama kamu çalışanlarının alım gücü düşecek, böyle şey olmaz. Enflasyon oranında zam sıfır zam demettir. Kimse bununla övünmesin. Bu masada oransal zam ve enflasyon farkı verilmesi gibi teklifler alım gücünde reel bir artış sağlamıyor. Artık bizim teklifimizde yer alan Refah payı uygulaması hayata geçmeli, ekonomik büyümeden kamu çalışanlarına pay verilmeli. Bunun dışındaki artışların insanları mutlu eden bir artış olacağını düşünmüyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak refah payını yüzde 3 olarak istedik. Bu geleneksel hale gelmelidir, gelin hep birlikte memur ve emeklilerimizin gelirlerinde reel bir artış sağlayalım.
2015 yılı Toplu sözleşmesinden kalan ve hala uygulanmayan kararlar var. Üzülerek ifade edeyim ama toplu sözleşme sulandırılmıştır. Bu nasıl olabilir? Toplu sözleşme hükümleri uygulanması gereken maddeler içerir. Bu metinler tartışmaya açık değildir. Bir madde o metne girmişse o madde uygulanır ama hala 20 madde uygulanmamış. Bundan sonra yapılacak toplu sözleşmelerde alınacak kararlara insanların nasıl inanmalarını bekleyeceğiz? Bu toplu sözleşmede 2015'de alınan kararların uygulanması yönünde bir karar alınmalıdır.
Toplu sözleşmede yuvarlak karar alınmaz. Alkışlarla imzaladınız 2015 toplu sözleşmesini ve ben dışarıda söyledim bunu. Maliye Bakanı, " 4-C'lilerin kadroya alınması için çalışma yapılacak" diyor. Tarih verilmeden alınan kararlar olmaz. Aslında bu yaşananlar herkes açısından ders olmalı. Sendikacılık adına da bir ders almalıyız. KİT'lerdeki ücret grupları ile ilgili bir tebliğ yayınlandı geçtiğimiz günlerde. Buna göre, çalışanlar için 2018 yılında hayata geçecek ama Genel Müdürler ve Yöneticiler için 2016 tarihinden itibaren geçerli sayılacak. Aylık 3 bin TL'den yaklaşık 60 Bin TL alacak yöneticiler, bu nasıl iş? Bu bir haksızlıktır. Havacılık tazminatı hala uygulanmadı. Bunlar hep alınan kararlar. Mutlaka hayata geçecek şekilde kararlar alınmalı ve tarihe bağlanmalı. Burası bir okul ise herkes buradan sendikacılık adına öğrenmesi gerekeni öğrenmeli. Kimse kimseyi aldatmasın tarihi başarı filan yok ortada. Doğruyu alkışlarız ama tarihi başarı deyip 20 madde uygulanmazsa bu olmaz. Üniversiteli işçiler memur kadrosuna alınmadı. 20 bin 4-C'liye kadro verilmedi. 2011’de kaldırılan 4/B’lilik yeniden hortladı. 4-B'lilere kadro hiç konuşulmuyor.. Taşeronlar konusunda verilen sözler hala uygulanmadı. Sayın Müezzinoğlu "Taşeron problemi bizim problemimiz" dedi. Ben de kendisine, "Formülümüz nedir?" Dedim. Yani bu işler lafla olmuyor. Hala çözüm yok ortada. Söz ağızdan bir kere çıkar. Kamuda 730 bin, özel sektörle 2 milyonluk bir sömürü düzeni var. Evlatlarımızın geleceği çalınıyor ama çözüm yok. Hükümet sözünün arkasında olmalıdır.
Vergi dilimi meselesi hala çözülmedi. Hepimiz dile getirdik ama hala bir adım yok. Tüm kamu çalışanları hatta asgari ücretliler bir süre sonra vergi dilimine gidiyor. Kaşıkla ver kepçeyle al dönemi bitmeli ve bu masada bu sorunda çözülmeli.
Bu masa sendikaların çekiştiği bir masa değildir. Bu masa, kol kola kamu çalışanları ve emekliler için ne yaparız masasıdır. Ortak akılla problemleri bir nebze de olsa çözebildiğimiz bir masa olmalı. Hepimiz bu ülkeyi seviyoruz.
Toplu sözleşme ikramiyesi meselesi yine yetkili konfederasyon tarafından gündeme getirildi. Bunu geçmiş dönemde de gündeme getirdiler. Ben bunun olacağını sanmıyorum. Diğer sendikaların üyelerini ikinci sınıf durumuna düşürecek bir duruma evet denileceğini düşünmüyorum. Aklın yolu birdir. Birinci kalite, ikinci kalite sendika üyeleri olur mu? İkramiye artırılsın tamam mesela polislerimizin sendika üyesi olma hakları yok. Kanunen sendika üyesi olmayanlara bu ikramiyeyi vermiyoruz hem de iki kere cezalandırmış oluyoruz. Sendikal yasaklı oldukları için alamıyorlar. Bence bunlara verelim, ben Memur-Sen'den kendi üyelerine toplu sözleşme ikramiyesinin artırılmalı verilmesi yerine, polisler gibi sendikal yasaklı kesime de bu ikramiyenin verilmesini teklif etmesini beklerdim. bunu teklif etmesini beklerdim. Bu konu, yani toplu sözleşme ikramiyesi ayrımcılığı bu masada kapatılmalı. 997 bin üyeniz var bu nasıl bir göz doymazlıktır. Bir de bizim üyemize bu kadar ver, ötekine şu kadar...Öyle yağma yok. Böyle bir ayrıştırmaya şiddetle karşıyız. Bu masa artık bunu konuşmamalı, ortak noktaları konuşalım çalışanların Lehine şeyleri el birliği ile başaralım.
Mülakat sistemi can yakmaya devam ediyor. Öğretmen, memur alımında mülakat gerçekten can yakar boyut kazandı. İnsanlar KPSS'den 90-95 puan alsa bile torpil aramak durumunda kalıyorlar. KPSS'nin bir anlamı kalmadı. Gelin bunları çözelim "mülakat kaldırılsın" diyelim. Bu sistemi siyasi iktidarında görüp kendilerine bir getirisi olmadığını görmesi gerekir. Mülakat sistemi bunu çıkaran iktidara düşman yaratmaktan başka bir işe yaramıyor, bu iyi bilinmeli, görülmeli ve hızla ortadan kaldırılmalıdır.
15 Temmuz şehitlerimizi, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. Bunları bir daha yaşamayalım, birlik içinde, ayrımcılığı ortadan kaldırarak, herkesi kucaklayarak bunları başarabiliriz. Bazı gruplara ayrıcalıklar verilirse yargıda, TSK'da, emniyet de elden gider, bunu görmeliyiz. Bu ülkeye sadakatle bağlı her ferdi kıymetlidir. Bir ayrıcalık kimseye ya da gruplara tanınmamalı. Kanun devleti olduğumuz anda tüm tehditlerden uzak kalabiliriz. 15 Temmuz'un ardından kamudaki travma devam ediyor. OHAL komisyonu kuruldu ama belli yetkiler verilmediği, kriterler değişmediği için olumlu kararlar çıkacağını sanmıyorum. Belli yetkiler verilmeli ki, masum insanların görevlerine dönmelerinin yolu açılabilsin. Adalet, hukuk, hak bu ülke insanlarının hakkıdır. Bizim binlerce yıllık tarihi tecrübelerimiz bu kararları vermeye bizi mahkum kılıyor. "Başıma şu bu gelir" diye düşünmeden konuşalım. Problemler ancak böyle çözülür. En kısa sürede akıl ve vicdanla bunları atlatabiliriz. Toplu sözleşme görüşmelerinin kamu çalışanlarımıza, emeklilerimize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Konuşmaların ardından sürece ilişkin takvim belirlendi. Buna göre, Ağustos ayının 10'una kadar, hizmet kolları ve genel konulara ilişkin olarak teknik heyet çalışmalarını sürdürecek ve heyetler 10-11 Ağustos günlerinde hizmet kollarına ilişkin komisyon raporlarını değerlendirmek üzere yeniden bir araya gelecek.
Güncelleme Tarihi: 01 Ağustos 2017, 00:00