Geçmiş dönemlerde on binlerce okul/kurum yöneticisinin mülakatlarla alaşağı edildiğine dikkat çeken Geylan, “Mülakat marifeti ile yönetici atanması, adayların sadece mensubiyetleri üzerinden tanzim edilmesi anlamına gelmektedir.
Ödüllü, kıdemli, tecrübeli yöneticiler yerine sadece mensubiyetlerine bakılarak iş başına getirilen yöneticiler nedeniyle eğitim kurumlarımız adeta yönetilmez hale geldi” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un Yönetici Atama Yönetmeliği’nde birkaç rötuş yaparak, eğitim kurumlarına yazılı sınav esasına göre yönetici atanmasını sağladığına dikkat çeken Geylan, “Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, geride bıraktığımız süreçte mülakatlarda yazılı sınav başarısının tahrip edilmesine de müsaade etmedi.
Hatırlarsanız geçtiğimiz yıl 21 Nisan tarihinde yazılı sınav yapılmış, 2019-2020 eğitim-öğretim yılı başında da 9 bini okul müdürü olmak üzere yaklaşık olarak 20 bin yönetici yazılı sınav esasına göre iş başı yapmıştı.
Sayın Bakana bu konuda teşekkür etmiştik. Şimdi de yazılı sınavın ikincisi 15 Mart tarihinde yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığı, tıpkı geçen yıl olduğu gibi, 15 Mart’ta yapılacak olan yazılı sınavın sonuçlarını da tahrip etmeden yönetici ataması yapmalıdır” diye konuştu.
Sınav ile ilgili çağrıda da bulunan Geylan, “Eğitimde kariyer amaçlayan arkadaşlarımız bu sınava mutlaka girmelidir. Yönetici adayları bu sınava girsin, başarılı olsun ve adı, sıfatı, pozisyonu ne olursa olsun hiç kimse ya da gruba biat etmeden, kendi bileklerinin hakkı ile yönetici olsunlar” dedi.
Geylan sözlerini şöyle tamamladı: “Kamudaki tüm yöneticilerin sadakat gösterecekleri tek yer devlet olmalıdır. Bu liyakat esaslı düzenin tesis edilmesi için de bir kimsenin ya da grubun referansıyla değil, sınav başarısıyla yönetici ataması ön koşuldur. O halde gelin bu mülakat garabetini kökten kaldırın, eğitim kurumları yöneticilerini sadece sınav başarısına göre atayın!” dedi.