24 aydır çalışanlardan sır gibi saklanan, kimin hangi oranda ödeme alacağı, maaş gününe kadar belli olmayan, Havacılık Tazminatları en sonunda ödenmiştir. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğünün söz konusu tazminatın gerek yasalaşma sürecinde gerekse ödemeler için Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararının çıkarılması sürecindeki bu tutumunun gerekçesini maaşlara bakınca anlamış bulunuyoruz.
Ortaya çıkan tabloda görünür olan en açık şey DHMİ’nin farklı birimlerinde çalışan emekçilerin birbirine yabancılaştırılmasıdır. Yıllardır havacılığı bir bütün olarak görmeyen yöneticilerin, görünürde modernlik, verimlilik, kârlılık vs., gerçekte ise DHMİ’nin işlettiği Havaalanlarının özelleştirilmesinin bir parçasından başka bir şey olmayan bu strateji, Havacılık Tazminatlarının bu özelleştirme stratejisine uygun olarak dağıtılmasıyla artık açıkça ortaya çıkmıştır.
Sendika olarak yıllardan beri her eylem ve etkinlikte açıkça ifade ettiğimiz hava/kara ayrımı kampanyalarının, yanı başımızda duran Türk Hava Yolları (THY) örneğinde olduğu gibi DHMİ’de de özelleştirme yolunun iyice açılarak, taşeronlaştırmanın, esnek ve güvencesiz çalışmanın Kurum içindeki tüm çalışma alanlarına yayılmasının bir propagandası olduğunu belirttik, belirtiyoruz. Tüm Türkiye de nerdeyse tek çalışma biçimi haline getirilmek istenen bu esnek, güvencesiz ve taşeron çalışma biçiminden, yakın ya da uzak zamanda DHMİ’de ki hiçbir birimin kaçamayacağını, Havaalanları çalışanlarının kendi emeklerine bir bütün olarak sahip çıkması gerektiğini, çalışanların kendi işine, emeğine sahip çıkmadığı zamanlarda sermayenin girdiği her alanda öncelikli olarak emeğimizi talan edeceğini birçok örnekten yola çıkarak biliyoruz/öğreniyoruz.
Bununla birlikte yöneticiler tarafından Havacılık Tazminatları’nın ötekileştirici, yabancılaştırıcı, adaletsiz dağılımı maalesef bazı personellerin diğer personellere karşı tepki duymasına yol açmıştır. “İş Barışı”nın bozulmasının bir kelimeden ibaret olmadığını görmek istemeyen yöneticilerin: Servislerde, yemekhanelerde, Havaalanları giriş kapılarında personellerin birbirlerine bakışını görmeleri bile yeterli olacaktır. Diğer taraftan Kurumu tarafından kendini dışlanmış ve hor görülmüş olarak gören çalışanların çalışma motivasyonları tamamen düşmüştür. Bu uygulama sonucu daha önce uyarmamıza rağmen, DHMİ’de “İş Barışı” fiili olarak ortadan kalkmıştır. Hal böyle olsa dahi bizlerin buradaki tepkisi emeğiyle çalışan, nöbet tutan kendi arkadaşlarımıza değil, “Cambaza Bak” diyerek Kurum içinde gerçek bir ayrıma, bölücülüğe yol açan DHMİ yetkililerine yönelik demokratik kanallar kullanılarak yapılmalıdır.
Bu ayrıştırma, yabancılaştırma böl ve özelleştirir/taşeronlaştır oyunlarına karşı sesimizi hep birlikte duyurmak, emeğimizin birliğini muhafaza ederek bu ayrıştırma saldırılarına karşı koymak için bir aradayız.
Bu YPK kararında da DHMİ personeli kendi içerisinde 3 farklı gruba ayrılmış ve 1, 2 ve 3’üncü gruplar arasında korkunç ücret farkları ortaya çıkmıştır.
Mevcut Havacılık Tazminatı tüm personel arasında eşitsizlik yaratarak huzursuzluğa ve kurum içerisinde var olması gereken aidiyet duygusunun yok olmasına neden olmuştur.
Şöyle ki;
1. Grupta yer alanlar; unvanlarına göre 19.000,00 TL ile 25.000,00 TL arasında geriye dönük toplu fark alırken yine unvana göre aylık maaş farkları 675,00 TL ile 1.448,00 TL arasında gerçekleşmiştir.
2. Grupta yer alanlar ise unvanlar ise 50,00 TL ile (EKSİ) - 156,00 TL maaş farkı alırlarken, geriye dönük olarak yapılan toplu ödemede ise 1.110,00 TL ile 4.055,00 TL arasında bir fark alınmıştır.
Yine bu ikinci gurupta yer alan Unvanlardan Doktor, Mühendis, Şef, Teknik Şef, Koruma Güvenlik Şefi, Koruma ve Güvenlik Görevlisi; gibi unvanlarda görev yapan, emek veren arkadaşlarımızın maaşlarında 41,00 TL ile 156,00 TL arasında düşüş yaşanmıştır.
3. Gurupta yer alan unvanlarda ise 40,00 TL ile 45,00 TL arasında maaş artışı meydana gelirken toplamda ise (EKSİ) – 856,00 TL’ye kadar düşen unvanlarda bulunmaktadır. (Hizmetli, Bakıcı Korucu, Teknisyen Yardımcısı gibi)
Sendikamız tarafından Havacılık Tazminatıyla ilgili olarak 2005 yılında çıkarılan YPK kararının yıl içerisinde toplam 7 günü aşan Hastalık raporlarından Havacılık Tazminatının kesilmesi maddesine karşı Danıştay'da açılan dava sonucu iptal kararı verilmesine karşın hukuk tanınmaz bir şekilde bu madde yeni YPK Kararına da dâhil edilerek uygulanmış olup; sağlık sorunları nedeni ile görevlerine devam edemeyen arkadaşlarımızın, görevleri başında olmadığı süreler için Havacılık Tazminatları ödenmemiştir.
Çıkarılan yeni YPK kararı aynı zamanda siyasal iktidarın bu kararıyla nasıl bir adalet dağıttığının en temel unsurlardan bir tanesidir. Bu aynı zamanda AKP iktidarının ve DHMİ Genel Müdürlüğünün yönetim anlayışını ortaya koyarken, Kurum içerisinde Seyrüsefer ile İşletme Hizmetleri arasında ki ötekileştirme çabasının apaçık göstergesidir.
İş barışını bozan bu YPK kararı, çalışanlar arasında adaletsizliğe yol açtığından Sendikamız tarafından asla kabul edilmez bulunmaktadır.
Gerekli değişiklikler yapılmadığı ve mağduriyetler giderilmediği taktirde önümüzde ki süreç içerisinde gerek hukuki, gerekse de fiili meşru mücadelemiz devam edecektir.
Tüm üyelerimizi ve üyelerimiz olmayan tüm DHMİ çalışanlarını iş barışının korunması, var olan bu adaletsizliğin ve huzursuzluğun ortadan kaldırılarak huzurlu bir iş ortamı oluşturulması adına mücadeleye davet ediyoruz.
