ATAMA YÖNETMELİĞİNİ YARGIYA TAŞIYACAĞIZ ...

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Yönetici Atama Yönetmeliği’ni değerlendirdi.

ATAMA YÖNETMELİĞİNİ YARGIYA TAŞIYACAĞIZ ...

TÜRK EĞİTİM-SEN YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİNİ YARGIYA TAŞIYACAKTIR. AÇILACAK DAVALARIN, YAŞANACAK KAOSUN TÜM SORUMLULUĞU BAKAN NABİ AVCI’YA AİTTİR.

Milli Eğitim Bakanlığı, Yönetici Atama Yönetmeliğini yayımlandı. Böyle bir yönetmelik, Milli Eğitim Bakanlığı tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Ne yazık ki, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bu yönetmeliğe dair endişelerimizi hiçbir şekilde kaile almamış ve garabet bir yönetmeliğe imza atmıştır.

YÖNETİCİ ATAMALARINDA SİYASİ VE İDEOLOJİK SAİKLERLE HAREKET EDİLECEK, TORPİL YÖNETİCİ ATAMALARININ HER ZERRESİNDE KENDİSİNİ HİSSETTİRECEK, LİYAKAT İLKELERİ TAMAMEN GÖZARDI EDİLECEKTİR.

Bu yönetmelik, baştan sona sorunludur ve eğitimde yaşanacak büyük bir kargaşanın habercisidir. Yönetmelikteki en tehlikeli nokta; yönetici adaylarına getirilen sözlü sınav ve puan üstünlüğüne göre ilk üç adayın Valilere sunulması, yöneticilerin Valiler tarafından belirlenecek olmasıdır.

Yönetici adayları yazılı sınavın yanı sıra sözlü sınava girecek ve değerlendirme aşamasında sözlü sınav yüzde 30 oranda etki edecektir. Sözlü sınavın objektif değerlendirmeler içermeyeceği çok açıktır. Siyasi ve ideolojik saiklerle hareket edilecek, torpil yönetici atamalarının her zerresinde kendisini hissettirecek, liyakat ilkeleri tamamen göz ardı edilecektir. Sözlü sınavın elektronik ortamda kayıt edilmemesi ya da bunun yönetmelikte belirtilmemesi de hukuka aykırılık arz etmektedir. Sözlü sınavın kayıt edilmesi yargı kararları gereğidir. Ancak bu yönetmelikte hukuk ayaklar altına alınmıştır.

SİYASETİN BÖYLESİNE EĞİTİMİ TAHAKKÜM ALTINA ALDIĞI, YÖNETİCİ ATAMALARINA ETKİ ETTİĞİ BAŞKA BİR DÖNEM GÖRÜLMEMİŞTİR.

Mülki idare amirlerine inisiyatif verilmesi de tam bir FİYASKODUR. Bundan böyle eğitimde yeni bir devir başlayacaktır. Yönetici atamalarında; Valilere ricacı olunacak, araya adam konulacak, belli bir görüş mensupları açıkça kayırılacaktır. Valilikler adeta siyasi partilerin il başkanlıklarına dönüşecektir. Siyasi erk’in Valiler üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, aslında yönetici olacak kişileri Valiler değil, siyasi partilerin yöneticileri ya da il başkanları seçecektir. Siyasetin böylesine eğitimi tahakküm altına aldığı, yönetici atamalarına etki ettiği başka bir dönem görülmemiştir. Valilerin siyasi erkin güdümünde hareket ettiği göz önüne alındığında, asıl amacın işinin ehli yönetic ileri atamak değil, torpilli yöneticileri iş başına getirmek olduğu görülecektir. Bu yönetmeliğe göre yapılacak yönetici atamalarının büyük çoğunluğu şaibeli olacaktır.

YENİ YÖNETMELİKTE DEĞERLENDİRME KOMİSYONUNDA SENDİKA TEMSİLCİLERİNİN BULUNMAMASININ NEDENİ, KURULAN KİRLİ TEZGAHIN AFİŞE OLMASINDAN ENDİŞE EDİLMESİ MİDİR?

Yönetmelikte eksik olan birçok husus vardır. Eski yönetmelikte atamaların sınava dayalı olarak Ocak-Şubat aylarında yapılması gerektiği belirtilmekteydi. Ancak, yeni yönetmelikte, atamaların hangi aylarda, hangi sıklıkla yapılacağı belirtilmemiştir. Atama takvimi olmadığı için her il farklı uygulamalar yapabilecek, Valilikler boş kontenjanları ilan etmeyebilecek, uygulama birliği sağlanmamış olacaktır.

Eski Yönetici Atama Yönetmeliği’nde, il değerlendirme komisyonlarında o ilde en çok üye kaydetmiş sendikanın temsilcisi bulunmaktaydı. Ancak, yeni yönetmelikte, değerlendirme komisyonunda sendika temsilcilerine yer verilmemiştir. Bakanlık, sendikalardan neden korkmuştur? Yoksa kurulan kirli tezgâhın afişe olmasından, sendikaların şaibeli yönetici atamalarına göz yummayacağından mı endişe edilmektedir? Bu durum, Milli Eğitim Bakanlığı’nın şeffaflıktan uzak olduğunu, yönetici atamalarını kapalı kapılar ardında yapmak istediğini açıkça ortaya koymaktadır.

Öte yandan yöneticilik sınavlarını kazanmış ve atama bekleyen eğitim çalışanları da infial halindedir. Eski yönetmeliğe göre sınav kazanmış olan yönetici adaylarına yeni yönetmelikle, yeni şartlar getirilmesi hak gaspıdır. Uzun süredir yönetici olmak için bekleyen bu kişilere yapılan haksızlığın, adaletsizliğin mimarları bilmelidir ki; yönetici adayları hakkını yargıda arayacaktır. Sendikamız avukatları da her türlü hukuki desteği verecektir.

NABİ AVCI İLK BÜYÜK SINAVINDA SINIFTA KALMIŞTIR.

Böylesine ucube bir yönetmeliğe göre yapılacak yönetici atamalarının başarılı olması, eğitimciler arasında kabul görmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, BU YÖNETMELİK DOĞRULTUSUNDA YAPILACAK ATAMALARIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU YARGI DUVARINA TOSLAYACAKTIR.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tıpkı Ömer Dinçer gibi hareket etmiş, bu yönetmeliğe dair kaygıları görmezden gelmiş, beceriksiz İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’nün yanlış yönlendirmesi ile hareket etmiştir. Ancak başta Bakan Avcı olmak üzere bu yönetmeliği hazırlayan herkes bilmelidir ki; açılacak davaların ardı arkası kesilmeyecektir. Sendikamız da bu yönetmeliğin iptal edilmesi için en kısa sürede yargıya başvuracaktır. Açılacak davaların, yaşanacak kaosun tüm sorumluluğu Sayın Nabi Avcı'ya ait olacaktır.

NABİ AVCI İLK BÜYÜK SINAVINDA SINIFTA KALMIŞTIR. aklı başında olmayan, ayakları yere sağlam basmayan, masa başı ilişkileri ön plana çıkaran, emeği hiçe sayan, torpil, adam kayırma kokan bir yönetmeliĞİN ÇIKARILMASINA ONAY VEREN BAKAN AVCI, EĞİTİMCİLERİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMIŞTIR.

Yönetmelik konusunda ‘Ben bilirimci’ anlayışla hareket eden, uyarıları ciddiye almayan, bildiğini okuyan Nabi Avcı’nın bu yaptığı, umuyoruz ki, yapacaklarının teminatı olmaz. Aksi takdirde Bakanlık ile kavgalı, mutsuz, huzursuz eğitimcilerin sayısı katlanarak, artacaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Güncelleme Tarihi: 28 Şubat 2013, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
mehmet
mehmet - 11 yıl Önce

Nabi Avcı en baştan kaybetti.İyi bir görüntü verdi ama verdiği görüntüye ters işler yapmaya başladı.Böylesine bir yönetmeliği onaylayan bir bakandan olumlu bir iş beklemek hayaldir.Ben bu kadar boş bir bakan olacağını beklemiyordum.

SIRADAKİ HABER