Aktif Eğitimciler Sendikası kurulduğu günden itibaren tüm haber sitelerinde kendinden övgüyle bahsedilen, cemaat tarafından desteklendiği açıklanmasa da daha çok Eğitim Bir Sen‘deki cemaatçi üyeleri hedefleyen bir sendika oldu.
Sendika, kısa sürede özellikle Eğitim Bir Sen‘de yaşanan istifalarla yaklaşık 35 bin üyeye ulaştı, 9 şube ve 86 temsilcilik açtı.
Aktif Sen’in Zamanlaması
Aktif Sen, hükümete yakınlığıyla bilinen ve kamuoyunda cemaatle iç içe olduğu dile getirilen Eğitim Bir Sen‘in sıkıntılı günlerinde ortaya çıktı. Kuruluş günlerinde basında sık sık hükümet-cemaat arasındaki çekişmeler haber konusu olmaktaydı.
Eğitim Bir Sen, 4+4+4 ile ortaya çıkan sorunları açıklamakta ve bakanın çalışmalarını sahiplenmekte zorlanıyordu. Norm fazlası konusunda işler hesapladıkları gibi gitmemişti. “Namus meselemiz” dedikleri öğretmenlere ek ödemenin bir balon olduğu ortaya çıkmıştı. Toplusözleşme masasında alınan sonuç kimseyi memnun etmemişti…
Biz de “Aktif Eğitimciler Sendikası Kuruldu” başlıklı haberimizde sendikanın kuruluş amacını şöyle haberleştirmiştik;
AKTİF EĞİTİM SEN NEDEN KURULDU?
Aktif Eğitim Sen hakkında henüz fazla bir bilgi olmasa da, kuruluşuyla ilgili olarak bir çok iddia dilden dile dolaşmakta.
Bunlardan biri; cemaat-hükümet arasında yaşandığı bilinen ayrışmanın yeni bir sendika kurulmasına neden olduğu.
Cemaatin de içinde yer aldığı Eğitim Bir Sen’in hükümete olan yakınlığı bilinen bir gerçek. Sendikanın kuruluşu, yakın zamanda yargı-MİT-emniyet üçgeninde yaşanan cemaat-hükümet gerginliğinin bir yansıması olarak, cemaatin sendikal alanda hükümete verdiği bir gözdağı olarak algılanıyor.
Diğer bir iddia ise Eğitim Bir Sen’in beklenen sendikal mücadeleyi veremediği, üyelerinin beklentilerini karşılayamadığı ve toplusözleşme sürecinde sergilediği tavrın Eğitim Bir Sen’in imajını zedelediği yönünde.
Sendikanın kuruluşunun, zedelenen imajın “taze kan” Aktif Eğitim Sen ile yenilenme projesi olduğu belirtiliyor.
Ne Oldu da Aktif Sen Fesih Kararı Aldı?
Aktif Sen, kuruluşundan bugüne “uzlaşmacı sendikacılık” yolunu benimsediğini açıklamasına rağmen bazı eylemleri de örgütledi. Ağustos ayında bir faks kampanyası düzenledi.
Kısa sürede 35 bin üyeye ulaştığını belirten sendika sürpriz bir kararla fesih kararını görüşeceklerini açıkladı.
Peki yakın süreçte ne değişti?
Öğretmenler için hedefledikleri itibar geri mi alındı?
Eğitimde belirlenen nitelik mi yakalandı?
Eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarında istenen kazanımlar mı elde edildi?
* 4+4+4 projesinin sahibi olan Eğitim Bir Sen’e yönelen tepkiler, bazı ara çözümlerle ve geçen zamanla azaldı.
* Eğitim Bir Sen’e olan üye tepkisi, yine dinsel içerikli etkinliklerle eritildi. (Başörtüsüne özgürlük vb.)
* Hedeflenen tüm uygulamaları hayata geçiren ve kredisini tüketen Ömer Dinçer’in görevine son verildi.
* Vitrini düzeltilmeye çalışılan MEB Nabi Avcı ile eğitim çalışanlarına umut vaadetti.
* Bakan dershanelerin kapatılmasıyla ilgili “düzenleme” sözü verdi.
Komplo Teorisi
4+4+4, toplu sözleşme, ek ödeme ve diğer sıkıntılarla yıpranan Eğitim Bir Sen‘in bu sürede üye kaybedeceği belliydi.
Üyelerin büyük çoğunluğunun Türk Eğitim Sen‘e kayacağı da tahmin edilmekteydi.
Bu süreçte birden ortaya çıkan Aktif Sen, Eğitim Bir Sen’e tepkili üyeleri başka sendikalara kaymadan bünyesinde topladı, sıkıntılı sürecin sonrasında da üyeleri yine eski sendikasına teslim etmek için fesih açıklaması yaptı.
Eğitim Bir Sen resti gördü, bakanın değiştirilmesi dahil, dershane vb. konularda gerekli girişimlerde bulundu.
Aktif Sen’in misyonu sona erdi.
35 bin üyenin tavrı bu teoriyi destekleyecek ya da çürütecektir.
Bu konudaki gelişmeler, önümüzdeki günlerde neyin ne olduğunu daha net bir şekilde ortaya koyacaktır.
Kaynak: egitimciyiz.com
