Kölelik koşullarının dayatıldığı bu sisteme karşı örgütlülükteki bir tek kıvılcıma dahi tahammül göstermeyen iktidar, sindirmek ve örgütsüzleştirmek için sendikaya üye olmak isteyenleri işten atıyor. Türk Patent Enstitüsü’nde 8 Mart “Kadınların Uluslar arası Birlik, Mücadele ve Dayanışma” gününde bizzat emeği ve kadını değersizleştiren anlayışın yansıması ortaya çıkmıştır. Açığa çıkan şey, emek düşmanı, erkek egemen kapitalist sistemdir.
Taşeron çalışmanın uygulandığı tüm yerlerde karşılaşılan sorun burada da emekçilerin karşısına çıkarılıyor: Türk Paten Enstitüsü asıl ve tek gerçek işveren olmasına rağmen İş Kanunu ve yargı kararlarına aykırı bir şekilde sorumluluktan kaçıyor! Yıllardır emeği ile geçinen, işsiz kalmamak için üç kuruşluk maaşlara ve kötü şartlara rağmen çalışan emekçilerin işten atılması kabul edilemez. Biliniyor ki, işten atılmalarının nedeni sendikalı olmalarıdır. Öyle olmasa yerlerine alınacak personel için şimdiden ilana çıkılmazdı…
Türk Paten Enstitüsünde yaşananlar AKP’nin emeğe, kadına ve örgütlenmeye yaklaşımını çok net açığa çıkarmaktadır. Sözleşmeli, esnek ve taşeron çalışmada ısrar eden AKP, sonuçların güvencesizlik, emek sömürüsü ve kadın emeğinin değersizleştirilmesi olduğunu gayet iyi biliyor… Ama AKP’nin umurunda olan tek şey; sermayenin daha fazla kar elde etmesidir.
Erkek egemen ve cinsiyetçi yaklaşımlar devam ettiği sürece kadın emeği üzerindeki sömürü ve güvencesizlik devam edecektir. Bu nedenle toplumsal cinsiyet eşitliği ve hak mücadelemizi yükseltme, örgütlenme dışında seçeneğimiz yoktur.
KESK olarak, Türk Patent Enstitüsü’nde işten çıkarılmak istenen 110 emekçi ile ilgili sürecin derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Emekçiler kadroya alınmalı, tüm hak kayıpları karşılanmalıdır. Güvencesizliğe, taşeron çalıştırmaya karşı mücadeleyi büyütmeye devam edeceğimizi, TPE işçilerinin yanında olduğumuzu, sonuna kadar desteklediğimizi kamuoyuna bildiriyoruz.
KESK Kadın Sekreteri Canan ÇALAĞAN’ın Basın Açıklaması Metnidir.
