AÇILIMLARI DESTEKLİYORUZ
Memur-Sen Aydın İl Divan toplantısında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “12 Eylül referandumuyla başlayan ileri demokrasi yolculuğumuzu, yeni anayasayla tamamlamalıyız. Yeni anayasada kamu görevlilerine grev hakkı vererek sendikal haklardaki eksikliği gidermeli, siyaset hakkı vererek demokrasimize kalite kazandırmalıyız.” dedi.
İl Divan Toplantısı’na katılan Aydın Valisi Hüseyin Avni Çoş da kısa bir konuşma yaparak, tamamen gönüllülük esasına dayanan sivil toplum kuruluşlarının demokrasinin olmazsa olmazlarından biri olduğunu kaydetti. Çoş konuşmasında, Memur-Sen’in gerek milletin ortak değerleri doğrultusundaki sendikacılık anlayışını, gerek memurların hak ve talepleri konusunda ortaya koyduğu tavrı ve demokratik kültürün yerleşmesinde sunduğu katkıları takdirle izlediğini belirterek, Genel Başkan Ahmet Gündoğdu’nun şahsında tüm Memur-Sen camiasını tebrik etti.
Vali Hüseyin Avni Çoş’un ardından bir konuşma yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen’in demokratikleşme, sivilleşme ve özgürlükler konusunda büyük mücadeleler verdiğini ifade ederek, sivil ve özgür toplumun yolunun, örgütlü toplumdan geçtiğini söyledi.
* EMEK VE ÖZGÜRLÜK BİZİM ÇIKIŞ NOKTAMIZ
Memur-Sen olarak insan merkezli bir sendikacılık anlayışını benimsediklerini dile getiren Gündoğdu, “İnsanı merkeze alan, insan hak ve özgürlükleri için mücadele eden bir anlayışla yola çıktık. Emek ve özgürlük bizim çıkış noktamız. Bu da ekmek ve demokratikleşme demektir” dedi.
Memur-Sen’in, daha mutlu, daha huzurlu ve daha özgür insanların yaşadığı, bölgesinde lider ve dünyada söz sahibi bir Türkiye idealine sahip olduğunun altını çizen Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, bu idealin gerçeğe dönüştürülmesi için, öncelikle ve mutlaka yeni bir anayasanın yazılması gerektiğini söyledi. Gündoğdu, “12 Eylül referandumuyla başlayan ileri demokrasi yolculuğumuzu, yeni anayasayla tamamlamalıyız. Yeni anayasada kamu görevlilerine grev hakkı vererek sendikal haklardaki ekliği gidermeli, siyaset hakkı vererek demokrasimize kalite kazandırmalıyız. 12 Eylül değişikliğiyle anayasaya dahil edilen kamu görevlilerinin toplu sözleşme hakkına ilişkin ikinci mevzuatın yürürlüğe konulması, yeni meclisin ilk faaliyetlerinden olmalıdır” dedi.
Yeni anayasayı oluşturacak TBMM’yi oluşturacak olan 12 Haziran seçimlerine az kaldığını dile getiren Gündoğdu: “Bütün siyasi partilerden, gerginlikten kaçınmalarını ve Türkiye’nin geleceğine yön verecek projeleriyle gündem oluşturmalarını bekliyoruz.” diye konuştu.
* MAHALLESİNDEN BASKI GÖRENLER SENDİKA SAHNESİNDEN SİLİNDİLER
Yetkili sendika oldukları yıl, toplu sözleşme için devletin çalıştay düzenlemesini istediklerini ifade eden Gündoğdu, "Sendikalı memurunu sürgün eden devlet, masrafları üstlenip çalıştay düzenledi ve toplu sözleşmenin yolu açıldı. Yine bu çalıştayda Avrupa Sosyal Şartı'na konulan çekincelerin kaldırılması kararı alındı." şeklinde konuştu.
Toplu görüşmelerin ilk turunda, fiili toplu sözleşme yapma çağrısında bulunduklarını belirten Gündoğdu, KESK'in bu önerilerinin ötesinde çıkış yaptığını ve 'toplu görüşmeleri donduralım, 12 Eylül sonrası toplu sözleşme yapalım' dediğini hatırlattı. Bu çağrıya 'hayır' kampanyası düzenledikleri için karşı çıkan Kamu-Sen'in genel başkanı ile, mahallesinden gördüğü baskı ile çağrısında vazgeçen KESK genel başkanının sendika sahnesinden kaybolduğunu belirtti.
Sendikacılığı vesayeti deşifre etmek için yaptıklarını da dile getiren Gündoğdu, "Vesayetin deşifresi, yol haritamızı ortaya çıkarır. Bunun için çerçevesini devletin çizdiği sendikacılığa da çerçevesi devlete karşı çizilmiş sendikacılığa da hayır diyoruz. Yetkili konfederasyon olduğumuz gün, sağımızdaki ve solumuzdaki sendikalarla birlikte çalışarak neyin öncülüğünü yapabileceğimizi düşündük. Toplum mühendisliğine karşı çıktık. Solumuzdaki sendika başörtüsünü yasaklamayı desteklerken, sağımızdaki de devletin yasağından hikmet arıyordu." dedi.
* MEMUR-SEN, REFERANDUMDA TAŞIN ALTINA ELİNİ DEĞİL, VÜCUDUNU KOYDU
Referandum sürecinde Memur-Sen'in vesayetin deşifresi ve demokrasinin hakim kılınması, egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğunun tescil edilmesi için 'EVET' çalışması yaptıklarını da belirten Gündoğdu, yüzde 58'le ortaya çıkan 'EVET' sonucunda Memur-Sen camimasının önemli bir pay sahibi olduğunu vurguladı.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 500 bin üyeye koşan Memur-Sen’in bu ülkeye hizmet borcu olduğunu, bu borcunu da referandumda taşın altına elini değil tüm vücudunu koyup, yüzde 58 EVET oyu çıkmasını sağlayarak ödediğini söyledi. Bundan sonra da emeğin, ekmeğin ve özgürlüklerin büyütülmesinde kendilerini birçok hizmetin beklediğini ifade eden Gündoğdu, “Bu millet darbelerden, darbecilerden çok çekti. Darbecilerin hazırladığı anayasalardan çok çekti. İlk adım olarak, darbecilerin kirlettiği 12 Eylül’ü referandumda EVET ile temizledik. Şimdi sıra, darbecilerin hazırladığı darbe anayasalarını kaldırarak, sivil iradenin hazırladığı tam demokratik anayasanın hazırlanmasında. İnanıyorum ki, Memur-Sen camiası bu konuda da elinden geleni yapacaktır” şeklinde konuştu.
* MEMUR-SEN, SİYASİ PARTİLERDEN BAĞIMSIZ, ÖZGÜRLÜKLERDEN YANA TARAFTIR
Memur-Sen'in hiçbir kademesindeki yönetici ve temsilcisini hiçbir siyasi partinin belirleyemeyeceğini, bunu kimsenin isteyemeyeceğini de ifade eden Gündoğdu, "Memur-Sen, bunu yaparken de taraftır. İnsanlıktan yana, evrensel hak ve hukuktan yana taraftır. Bu iktidara, yüzde 2,5+2,5'lik zammını kabul etmezken, kriz zamanında 'kriz varsa çare var' kampanyasına katılmamışken bugün bu tavrımızdan vazgeçmeyeceğiz. Namlusu millete dönmüş tanka selam durmam diyen Muhsin Yazıcıoğlu'nu, nasıl rahmetle anmaz, saygı duymayız? "One Minute" ile dünya mazlumlarının sesi olan, genel kurmay başkanlarının da başbakanlığa bağlı olduğunu gösteren Başbakanımızı nasıl takdir etmeyiz?." şeklinde konuştu.
* MİLLETİN İRADESİNİN BİR DAHA TOKATLANMAMASI İÇİN AÇILIMLARI DESTEKLİYORUZ
Hükümetin, atmış olduğu demokratikleşme adımlarına da değinen Gündoğdu, demokratik açılım, Alevi açılımı, yeni anayasa açılımı’nın ülkenin geleceği ve milletin huzuru açısından çok önemli olduğunu dile getirerek, Atatürk, “Egemenlik bila kaydı şart milletindir” diyerek 1924 Anayasası`nda milletin hâkimiyet Meclis eliyle yürüteceğini belirtmişken 1961 ve 1982 darbe anayasalarıyla belli kurumların eline verilmiş ve darbeciliği koruma altına almak için Anayasa`ya geçici maddeler konulmuştur. Darbe yapmayı rüyada görmeyi bile ilkesizlik olarak görecek kurumsal yapıyı oluşturmazsanız, mevzuatınızdaki çarpıklık devam ederse kötü niyetliler geldiğinde milletin iradesi tokatlanmaya devam eder” dedi.
* ÜYELERİMİZİN HAKLARINI SAVUNMAK, VESAYETİ DEŞİFRE ETMEK VE TAM DEMOKRASİYE GEÇİŞİ SAĞLAMAK MİSYONUMUZDUR
“Sendikacılığın temelinde her ne kadar üyelerin haklarını savunmak bulunsa da, Memur-Sen, ilkeleri ve duruşuyla bu anlayışı biraz daha açmıştır. Özelde üyelerimiz ve kamu çalışanları, genelde ise ülke ve insanlık için mücadele ediyoruz. Sendikal amacımız, sadece kamu çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarını savunmak değil, aynı zamanda vesayeti deşifre ederek, tam demokrasiye geçişi sağlamaktır. Sendikacılığı belli konulara sabitlemiyoruz. Aksine kamu çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarından dünya insanlığının sorunlarına kadar her alana karşı duyarlıyız. Kısaca üyelerimizin, ülkemizin ve insanlığın geleceğini dert edinerek sendikacılık yapıyoruz” diyen Ahmet Gündoğdu, sendikacılık anlayışlarını ise şu şekilde dile getirdi: “Çerçevesini devletin çizdiği sendikacılığa da, çerçevesi devlete karşı çizilen sendikacılığa da karşıyız. Devlet bizim devletimiz. Ancak zaman zaman devlet adına hükmeden bürokratik oligarşi başta olmak üzere her türlü vesayete karşıyız. Her türlü ırkçılığa karşıyız. Devletin tanımladığı milletten, milletin tanımladığı devlete geçilmesi gerektiğini düşünüyor ve bu yönde mücadele veriyoruz.”
* MEMUR-SEN, 4/C’Lİ PERSONELİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ
Toplu sözleşme primi, sözleşmeli personele eş ve çocuk yardımı gibi ilk kez uygulanan mali kazanımları Memur-Sen’in talep ettiğini hatırlatan Gündoğdu, “2010 yılı toplu görüşmelerinde ‘4-B ve 4-C’li kamu çalışanlarının kadrolu yapılana kadar, kadrolu kamu çalışanlarının haklarından eşit şekilde faydalanması’ talebini masaya getirmiştik. Sözleşmelilerle ilgili kısmı, masada kazanıma dönüştürdük. 4-C’li kamu çalışanlarının da bu haktan faydalanabilmesi için sürekli girişimlerde bulunduk. Biz, kamu çalışanları lehine bu kazanımları elde etmek için mücadele ederken ve mutabakat metnine imza atarken, diğer konfederasyonlardan birisi masaya hiç oturmamış, öteki ise masadan kaçmıştı. Başbakan ve bakanlara yaptığımız ziyaretlerde gündeme taşıdık. En son da 4. Olağan Genel Kurulumuzda, Sayın Başbakan’a hitaben kürsüden ve daha sonra yaptığımız bire bir görüşmemizde bu çağrımızı tekrarladık. Tebrik ziyaretine gelen Devlet Bakanımız Sayın Hayati Yazıcı, 4-C’li kamu çalışanlarını sevindirecek müjdeyi verdi. Sayın Başbakanımız ve Bakanımıza kamu çalışanları adına teşekkür ediyorum. ” şeklinde konuştu.
* MEMUR-SEN ESER BIRAKMAYA DEVAM EDECEK
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen’in milletinden ve üyelerinden aldığı güçle eser bırakmaya devam edeceğini söyleyerek, “Mehmet Akif Ersoy’un dizelerinde olduğu gibi “Eşek ölür kalır semeri, İnsan ölür kalır eseri” diyor. Memur-Sen, bundan sonra da azimle, kararlılıkla kamu çalışanlarının ve milletin geleceği adına ‘semer değil, eser bırakmaya’ devam edecektir” dedi.
* GÜNDOĞDU, NAZİLLİ TEŞKİLATI İLE BULUŞTU
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Aydın teşkilat çalışması ve ziyaretlerinin ardından Denizli’de sürdüreceği teşkilat çalışmaları öncesinde Aydın Nazilli İlçe teşkilatıyla da biraraya geldi. Gündoğdu, burada yaptığı konuşmada, Memur-Sen’in kazanımlarını anlatarak yeni dönem hedefleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Güncelleme Tarihi: 25 Nisan 2011, 00:00
Memur sen sendika mı ..siyasi parti mi..yoksa her girdiği kalıba göre şekillenen bir vücudu mu var...
Destekleyin destekleyin millet yakında size bir açılım yapacak!
Yuh bee, Tayyip bile bu kadar siyasal söylem ortya koyamaz.Bu adamlar ilkesilikten ne yapacağını şaşırmışlar, andımıza, istiklal marşımıza bile dil uzatan bu zevatın açılımdan ne anladığı malumdur, Habur açılımını canı gönülden destekleyenler milletin değerlerinden her geçen gün biraz daha uzaklaşmaktadır.Bunlara göre kendinizi ne olarak tanımlarsanız tanımlayın yterki Türküm demeyin, o zaman ırkçı olursunuz.Yazıklar olsun bu zihniyete ve menfaatleri uğruna bu köhne anlayışı destekleyenlere.
2010 KPSS hırsaızlığında BU kadar Sesin Çıkmadı, YGS dede Hükümettten ayrı tek ses etmendin... Nikahtaki Samimiyetsizliğini İspat ettin... Senin Çocuklar Sağlamda olmaz. Nikahında Bile bu kadar İStekle EVET dememişmiş.... SEn YAndaş*SEn olarak yalakalığın dışında ne işe yararsın Sayın GÜNDOĞDU??? Biz Öğretmenler olarak, Uşaklık Değil, Göz Boyama değil, Hizmet istiyoruz. AKP den CHP den MHP den KOkrmadan, Herif Gibi Sendicalıkk İStiyoruz..... 2010 KPSS hırsızlığında BU kadar SEsiniz çıkmadı diye Sadece BU sebep bile yeter Size KZıgınlığım için.... Müslüman Geçinip Güzel Dinimizi İStismar etmeeyin... Ağa Balarınızla VAr oldunuz, Onlarla YOKolacaksınız..... YGS nin peşini bırakma, 4-C lilerin yanında Ayrılma... Sözleşmeliler için TARİHİNİZDE İLK kez yapacağınız AÇIKLAMAYI HERİF gibi yapın.... Allah rızası için KİMDEN NİÇİN korkarsınız??? Tamam Siyasi fikriniz olur ona kimse karışamaz ama Siz bi Sivl Toplum ÖRgütüsünüz. Hükümetin Yanında olduğunuzdan daha fazlasını Biz ÖĞretlerin yanında İSTİYORUZ.... Samimi OLun, Cesaretlli olun... Emin OLUN o Zaman AKP tarafından daha çoks evileceksiniz.... Samimiyetten uzak, Günü Birlik POlitikalardan Uzak Durun.... AĞustosta Yapıalcak atamanın içinden Çekilip ALınan Haziran 30 BİN KADROLu Alımını Siz Kalkıp, NASIL MÜJDEEEE diye açıklarsınız... Gİtti AĞustostaki 55 Bİn kadrolu Sözü.... Allah RIZASI İÇİN, Azıcık Samimiyet ve KUL HAKKINA RİAYEt, KUl Hakkı bilinci Sitiyoruz, YAPMAYIN.......
Kürt kardeşlerimiz bu dinsiz ve soysuz BDP-PKK'nın peşine düşerlerse vay onların hallerine.
İMSAK
06:27
AKP yalakalığı yapacağına, onların gayrimeşru işlerini meşrulaştırmaya uğraşacağına memurların dertleriyle uğraş utanmaz adam.