Adalet sistemi ülkemize yakışmayacak şekilde hizmet vermeye çalışıyordu. İzbe binalara mahkum edilmiş bir yargı dünyamız vardı. Mahkemelerde dosya yığılmalarıın önüne geçtik.
Bakanlık personel sayısını artırarak mahkemelerin çalışmalarını kolaylaştırdık, adaletin hızlanmasını sağladık. Adalet teşkilatımız FETÖ'nün aldığı kurumların başında geliyor. 15 Temmuz'da yargı içindeki terör örgütü mensuplarının çok önemli rolü oldu.
Tüm dünyaya göğsümüzü gererek Türkiye'nin demokrasi destanını anlatabiliyorsak, bunu hakim ve savcılarımızın 15 Temmuz'da gösterdiği dirayete borçluyuz. Terör örgütünün diğer kurumlarımızdaki uzantıları gibi adalet teşkilatımızdaki militanlarının da kökünü kazıyoruz. Kazıdık demiyorum, kazıyoruz. Daha var.
Ölçüsü hukuk ve adalet olmayanların yargı sisteminde yeri yoktur. Yargıda yasa dışı örgütlenmelere izin vermeyiz.
Bağlılığı devlete olmayacak, adına hüküm verdiği milletine hizmet için çalışmayacak, tek ölçüsü hukuk ve adalet olmayacak hiç kimseye o kutsal çatı altında yer yoktur.
Bize şu veya bu şahsın, grubun, ekibin emrinde değil sadece ve sadece devletinin, milletinin emrinde, kanunların gösterdiği istikamette görev yapacak hakimler, savcılar, adliye personeli lazım.
Bu ülkenin her bir vatandaşı, adliye kapısından girdiğinde hukuk önünde hakkını alacağını biliyorsa, işte o zaman hep birlikte huzur-u kalple hayatımıza devam edebiliriz.
Arkadaşlarımdan af tartışmalarıyla uğraşmak yerine içeriği mahşeri vicdana uygun çalışma yapmalarını istedim.