Ülkedeki birçok okulda görev yapan ücretli öğretmerler aldıkları düşük maaşlar ve haklarının verilmemesine karşı mücade ediyor. Öğretmenlerin istekleri ise yıllardır emek verdikleri mesleğe atanmak ve kadrolu öğretlenlerle eşit haklara sahip olmak. Öğretmenler hazırladıkları raporla sorunlarını ve çözüm önerilerini sıraladı.
"Yıllarca meslektaşlarımızla aynı işi yapmamıza rağmen 'eşit işe eşit haklar' ilkesinden faydalanmadık" diyen ücretli öğretmenler, "Ücretli öğretmenler genelde ya Doğu’da kimsenin gitmediği ya da Batı’da İstanbul gibi hayat pahalılığının yüksek olduğu yerlerde görev alıyorlar yani dezavantajlı bölgelerde. Şimdi bizler hak talebinde bulunurken devlet okullarında çalıştık diye değil; bedavaya çalıştık diye bulunuyoruz. Bizler o okullarda olabilmek için gece yarılarına kadar ek işler yapmak zorundayız. Bizler öğretmen adayı değil öğretmeniz, öğretmen adaylarıyla değil kadrolu öğretmenlerle karşılaştırmalıyız. Haklarımızın da onlarla eşitlenmesi gerekiyor" diye konuştu.
EMEĞİMİZİN KARŞILIĞI VERİLMİYOR
Öğretmen atamalarının yapılmaması ile birlikte kendilerine de haklarının verilmediğini belirten öğretmlenler, "MEB biriktirdiği binlerce öğretmen adayının sonucunda biz ücretli öğretmenlerin haklarını vermiyor. Bu insanları biz biriktirmedik, biz sömürülen maaş, ssk, nöbet ücreti, banka promosyonları, aile ve çocuk yardımlarının karşılığı istiyoruz. MEB bu emeğimizin karşılığını vermek istemiyor. Bizler hiç olmazsa sosyal medya aracılığıyla sesimizi duyurabilmeyi, yanlış bilinen doğruları anlatarak bütün toplumun bu sömürüye sessiz kalmayıp mücadelemize omuz vermesini bekliyoruz. Biz ücretli öğretmenler net bir şekilde söyleyecek olursak talebimiz şudur: Bu mücadelede kalıcı istihdam ve özlük haklarımızın verilmesini isterken sadece içinde bulunduğumuz zamanın değil geçmiş dönemlerdeki haklarımızın da verilmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
KİMLİK DAHİ YOK!
Raporda ücretli öğretmenlerin yaşadığı sorunlar ise şöyle sıralandı:
• Asgari ücret altında maaş,
• Yarım yatırılan sigortalar,
• Nöbet ücreti yok,
• Kırtasiye yardımı yok,
• Aile ve çocuk yardımı yok,
• Mebbis kaydı yok,
• Öğretmen kimlik kartı yok,
• Maaş promosyonu yok,
• Mazeret izin hakkı yok,
• Hastalık ve refakat durumlarında ücret kesintisi,
• Sınıf öğretmenliği ve sosyal kulüplerde görev alır ama herhangi bir ücret ödenmez,
• Kadrolu öğretmen gelince ücretli öğretmenin işine son verilir,
• Yasal olarak çalışma alanı ve özlük hakları kısıtlı,
• Deprem bölgesinde olan ücretli öğretmenlere deprem tazminatı ödenmez,
• Uzman öğretmenlik adı altında 10 yıl kadrolu olarak çalışan öğretmenlere uzmanlık ünvanı verilecekken 10 yıl hizmet etmiş olan ücretli öğretmene hiçbir hak verilmeyecek,
• Özel eğitim sınıflarında görev yapan ücretli öğretmenler bu sınıflarda kadrolu olarak çalışan özel eğitim öğretmenine göre çok daha ağır durumlara maruz bırakılıyor.
Raporda çözüm önerileri hakkında da "Eğitimde kölelik sistemine bir an önce son verilerek sistem içerisinde sömürülen öğretmenlerin geçmişe yönelik tüm hakları teslim edilmelidir. Ücretli öğretmenlerin okulda geçen yılları KPSS puanına eklenmelidir. Yıllara göre verilecek puanlar mağduriyetleri de ortadan kaldıracaktır. Çok çalışana yüksek puanlar eklenecekken az çalışana az puan eklenecektir. Bu puanlamalar ücretli öğretmenlerden kısıtlanan maddi ve manevi kaybı giderecek seviyede olmalıdır. Madem bu sistem kaldırılamıyor. Sistemin önü açılmalıdır. Belli bir süre yapanlar direk kadroya geçmelidir. Belirlenen sürelerin altında çalışanlara bir sözleşme imzalanmalı eksik günler tamamlandıktan sonra onlar da kadroya alınmalıdır" ifadelerine yer verildi.
Bir Gün Gazetesi
