Önümüzdeki hafta okullarda “İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası” anılacak. İnsan hakları denilince aklıma yine eğitimcilerimiz geldi. Bu vesileyle, teneffüs hakkı dahi bulunmayan okul öncesi/ana sınıfı öğretmenlerini anmadan geçemeyeceğim. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul öncesi öğretmenlerinin teneffüs (dinlenme) hakkı bulunmamaktadır. Okul öncesi/ana sınıfı öğretmenleri derslerini teneffüs arası vermeden kesintisiz olarak yerine getirmektedir. Bu durum kendi yasal mevzuatımıza aykırı olduğu gibi her şeyden önemlisi insan haklarına aykırılık teşkil etmektedir.
26.07.2014 tarihli ve 29072 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği”
Etkinlik, ders, etüt ve dinlenme süreleri
MADDE 6 – (1)(Değişik:RG-25/6/2015-29397) Okul öncesi eğitim kurumlarında;
a) Günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile ikili eğitim yapılır. Ancak, ana
sınıflarında kayıt alanındaki tüm çocukların kayıtlarının yapılmasına rağmen, ikili eğitim için grup
oluşturacak sayıda çocuk bulunamadığı takdirde normal eğitim de yapılabilir.
(2) İlköğretim kurumlarında;
a) Bir ders saati süresi 40 dakikadır. Okul yönetimince teneffüsler için en az 10 dakika ayrılır.
b) Normal öğretim yapılan okullarda yemek ve dinlenme için en az 40, en çok 90 dakika süre
verilir. Bu süre okul yönetimince okul çevresinin şartlarına göre düzenlenir, il/ilçe millî eğitim
müdürlüğüne bilgi verilir. İkili öğretim yapılan ilköğretim kurumlarında sabahçı ve öğlenci grup
öğrencilerinin çıkış ve girişleri arasında en fazla 30 dakikalık süre ayrılır.
demektedir. Bu düzenlemede; okulöncesi dersleri ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati denilerek, bir ders saatinin 50 dakika olduğu gün boyunca ara verilemeyeceği yani teneffüs ve dinlenme hakkının olmadığı belirtilmiştir. Yine mezkûr yönetmelikte ilköğretim kurumlarında bir ders saatinin 40 dakika olduğu ve teneffüs(dinlenme) için en az 10 dakika ayrılmasının gerektiği düzenlenmiştir.
Görüldüğü gibi okul öncesi öğretmenleri için teneffüs, dinlenme, lavabo ihtiyacı, çay içme zamanı vb. gibi bir süre ayrılmamıştır. Kısaca bu durum hayatın olağan akışına aykırıdır ve vicdanları yaralamaktadır. Okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinin maaş karşılığının diğer öğretmenlerden farklı olarak 18 saat olarak düzenlenmesine değinmek bile istemiyorum.
Okul öncesi eğitim kurumlarında çalışan öğretmenler/ana sınıfı öğretmenleri, hiç ara vermeksizin saatlerce çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Bu öğretmenlerin ders saati kavramı yoktur. Okul öncesi/ana sınıfı öğretmenleri, eğitim etkinliklerinin aralıksız olması ve teneffüs kullanamamalarından dolayı mağduriyet yaşamaktadırlar. Bu durum öğretmenlerimizin temel insani ihtiyaçlarını dahi karşılamakta sıkıntılar yaşamalarına sebep olmaktadır. Bu durum her şeyden önce insan haklarına aykırılık oluşturmaktadır. Bu öğretmenlerimizin aynı zamanda iş verimi düşmekte sonuç olarak da okul öncesi eğitimi alan çocukların eğitim kalitesi olumsuz olarak etkilenmektedir.
Anayasamızın 50’nci maddesinin son cümlesinde “Dinlenmek, çalışanların hakkıdır” denmiştir. Anayasamızın bu hükmü ile okul öncesi öğretmenlerinin dinlenme zamanının olmaması birbiriyle çelişmektedir ve fiili durum Anayasamıza aykırıdır. Yine Anayasamızın 10’uncu maddesinin 5. fıkrasında “Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” demektedir. Lakin her çalışanın var olan dinlenme hakkının, okul öncesi/ana sınıfı öğretmenlerine tanınmaması Anayasamızın bu maddesine de aykırılık oluşturmaktadır.
Görüldüğü gibi okul öncesi/ana sınıfı öğretmeleri dinlenme haklarının olmamasından dolayı mağdur olmaktadırlar. Bu öğretmenlerimize dinlenme hakkı verilemeyecekse bile yapılacak yasal düzenlemeyle ek ders ücretleri artırılabilir.
Unutulmamalıdır ki eğitim ülkemizin geleceğidir ve bu geleceğin hazırlayıcısı öğretmenlerimizdir. Öğretmeni mutlu olmayan bir sistemin ise verimli olması düşünülemez…
Feridun Fikret AKSU
Lider Eğitimci Yazarlar Derneği Denetim Kurulu Başkanı
Hukukçu