ÖZÜR GRUBU ATAMALARINA İLİŞKİN TALEPLER VE ÖNERİLER ...

28 ŞUBAT 2013 TARİHİ BAZ ALINARAK ÖZÜR GRUBU ATAMASI TALEPLERİNİN KARŞILANMASI GEREKLİLİĞİ HAKKINDAKİ BİR KISIM DEĞERLENDİRMELER VE TALEPLER VE ÖNERİLER

ÖZÜR GRUBU ATAMALARINA İLİŞKİN TALEPLER VE ÖNERİLER ...
 
I. GİRİŞ:
Ağustos 2012 Özür Grubu Yer Değiştirme Suretiyle Atama takvimi öncesinde; takip eden eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanmak üzere 4 + 4 + 4 eğitim sistemine geçilmiştir. Geçiş dönemi itibariyle Türkiye genelinde binlerce sınıf öğretmeni norm kadro fazlası haline gelmiştir.
Bu dönemde aynı zamanda; Özür Grubu atamaları için yıllardır uygulanmakta olan ve 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Personele İlişkin İşlemler” üst, “Atama” alt başlıklı VE HALA YÜRÜRLÜKTE OLAN 37. maddesinin 6. fıkrasına gore;
“Öğretmenlerin atamaları Bakanlıkça il/ilçe emrine veya doğrudan eğitim kurumuna yapılır” şeklinde düzenlenen ve lafzı itibariyle emredici nitelikteki hükme rağmen; 2012 Özür Grubu Yer Değiştirme Kılavuzu’nda İL/İLÇE EMRİ KURUMLARINA yer verilmemiştir.
Özellikle 4 + 4 + 4 eğitim sistemi kuşkusuz bir“GEÇİŞ SÜRECİ” öngörmektedir ve Milli Eğitim hizmetinin sunulduğu, imkan ve koşullarının hazırlandığı en üst idari yapı olan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’nın da bu geçiş döneminde doğan / doğması muhtemel mağduriyetleri ortadan kaldıran veya en aza indiren ve geçici / istisnai nitelik taşıyan bir plan uygulaması gerekmekteyken; bu yapılamamış ve süreç iyiniyetli ve fakat anlık, üzerinde yeterli değerlendirme yapılmamış mağduriyet giderme girişimleri ile daha da karmaşık hala getirilmiş; yeni mağduriyetlerin doğmasına yol açılmıştır.
Ağustos 2012 Özür Grubu Ataması’nda yaklaşık 26.000 öğretmen, 'eş durumu' gerekçesiyle tayin talebinde bulunmuş; ancak başvuru sahiplerinden sadece, yaklaşık olarak 19.000’i yerleşirilmiştir. Yaklaşık 7.000 öğretmenin ise eş durumundan tayin talepleri'norm fazlalığı' hasebiyle yapılamamıştır. Devreye Sayın Başbakan ve diğer Bakanların girmesiyle MEB mağduriyetleri gidermek amacıyla öncesinde hiç bir çalışma yapılmamış olan aşağıda aktarılacak çözüm yöntemlerini geliştirme yoluna gitmiştir.
1-ALAN DEĞİŞİKLİĞİ YÖNTEMİ:
Bu çözüm formülü ile özür grubu ataması yapılması talebinde bulunan öğretmenlerin bir kısmı; sadece fakültelerinde bir kaç saat dersini aldıkları ve kendi alanlarındakiyle aynı performansı göstermeleri / verimi almaları mümkün olmayan alanlara mağduriyetleri sebebiyle mecburen geçmişlerdir. Alan değişikliği konusunda özellikle “anahtar alan” olarak belirlenen ve pek çok özür grubu yer değiştirmesi talep eden öğretmenin geçmek zorunda kaldığı Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliği ise ciddi bir kadro artışıyla karşılaşmıştır; yakın gelecekte ortaya çıkacak müfredat değişikliği ile birlikte teknoloji tasarım dersleinin kaldırılması durumunda bu alana geçen öğretmenelerin yeniden “norm fazlası” olarak ilan edilecek olması kaçınlmazdır. Çözüm yeterli olmadığı gibi yeni mağduriyetlere de yol açmıştır.
2-BECAYİŞ YÖNTEMİ:
Sorunun çözümüne ilişkin MEB tarafından geliştirilen bir diğer yöntem ise, içerisine özür durumu mağdurları dışında adaylığını doldurmuş öğretmenlerin de dahil edildiği becayiş (karşılıklı yer değiştirme) olmuştur. Ancak konuya ilişkin önceden yeterli çalışma gerçekleştirilmediğinden karşılıklı illerde özrü bulunan öğretmenlere seçim veya tercih yapma imkanı verilmemiş; atamalarda öncelik yerine hizmet puanı esası dikkate alınmış ve özür grubu mağdurları özürlerinin bulundukları ilçelerin dışına atanırlarken; özrü bulunmayan kişiler istedikleri okula atama yapma imkanına kavuşmuş; atama sonucunda karşılıklı özrü bulunan iki öğretmen dahi yer değiştirememiş; amaca (özür grubu atama mağduriyetini gidermeye) hizmet etmediği gibi daha yeni ve büyük sorunlar doğuran bu yöntem olmuştur. Bunun sonucunda atamalar, ilgililerin başvurusu ve devamla sorunu tespit eden idarenin kararı ile yürürlükten büyük ölçüde kaldırılmıştır.
3-29 İLE SONRADAN ATAMA VE ÖĞRETMENLERİN MEMUR OLARAK GÖREVLENDİRİLMESİ YÖNTEMİ:
29 ile sonradan atama yöntemi ile öğretmenlerin doğu illerinden sürekli batı illerine atama talep ettiği iddiasına dayalı olarak; bir kısım illerde özrü bulunanların sorununu çözmek adına gerçekleştirilmiş bir atama yöntemi olmuştur; ancak iki batı ili arasında yer değiştirmek isteyenler ile 29 il kapsamına girmeyen ve fakat batıdan daha doğuya dönüş olarak nitelenen özür talebi bulunanların haklı talepleri / mağduriyetleri göz ardı edilmiş; bunun yanında eş özrü tayininin memuriyet için memuriyet yerinin değiştirilmesine ilişkin özünde kamu hukuku ve yönetimi ilkeleri olan “en haklı ve insani bir özür” niteliği taşıdığı olgusu hiç bir şekilde dikkate alınmamıştır.
2012 Özür Grubu Atama Dönemi’nde son olarak mağduriyet giderme adına zorunlu hizmet yükümlülüğü olan memurların öğretmen eşlerine memuriyet hakkı verilmiştir; ki bu husus eşitlik ve hakkaniyet ilkesine açıkça aykırı olmakla birlikte memuriyetin koşulları, süresi, geri dönüş olanakları gibi hususları bilinmediğinden de görevlendirilen öğretmenler yönünden ciddi bir belirszliğe vücut verilmiştir.
Netice itibari ile 4 + 4 + 4’e GEÇİŞ SÜRECİNDE yapılan atama ve plansız diğer atama girişimleri yeterli olamamış; eşinden, çocuğundan ayrı kalan binlerce eş özrü mağduru oluşmuştur.
II. ŞUBAT 2013’TE NEDEN ÖZÜR GRUBU ATAMASI YAPILMALIDIR?
Bu kısımda gerçekleştirilecek açıklamaların açık bir şekilde gözler önüne serilebilmesi adına Şubat 2013’te neden Özür grubu ataması yapılması gerektiğine dair gerekçeler maddeler halinde aşağıda sunulacaktır:
1-Öncelikle Şubat 2013 yerine Ağustos 2013’te Özür Grubu Ataması’nın yapılmasına karar verilmesi durumunda bu atamaya, 2012 Ağustos Özür Grubu Ataması kapsamında ataması yapılamayan yaklaşık 1 500 – 2. 000 öğretmen; bunun yanı sıra Şubat 2012’de ilk ataması gerçekleşen ve Şubat 2013’te adaylığı kalkacak olan 17.000 öğretmenden eş-sağlık özrü doğanlar ile birlikte Eylül 2012’de atanan 40.000 öğretmenden de yine aynı şekilde özrü doğanlar yer değiştirme talebinde bulunacaklardır. Geçen dönemde (2012 Ağustos Özür Ataması Dönemi) çok daha az yer değiştirme başvurusu olmasına rağmen yeterli kadro açılamadığı için binlerce eş özrü mağduru öğretmen ortaya çıkmışken; Ağustos 2013’te neredeyse iki kat daha fazla başvurunun olacağı (yığılma) hususu da göz önüne alındığında mağdur sayısının on binlerle ifade edileceği ve özür grubu mağduriyetinin giderek daha da büyüyeceği ve MEB için içinden çıkılmaz bir hal alacağı kaçınılmaz bir sonuç olacaktır. Şüphesiz Şubat 2013’te yer değiştirme yapmak suretiyle özrü (eş-sağlık) bulunan öğretmen sayısını eritmek; MEB’in gerçekleştirmeyi planladığı “YILDA BİR DEFA ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME” uygulamasının daha sağlıklı gerçekleşmesine de hizmet edecektir.
2-Her halükarda Şubat 2013’te atama yapılması durumunda Ağustos 2012 Özür Grubu Ataması Dönemi’nde ataması yapılamayan öğretmenler, eş ve çocuklarına kavuşabileceklerdir. Ağustos 2013’te atama yapılması durumunda ise yer değiştiremeyen öğretmenlerimiz ailelerinden tam 2 yıl ayrı kalmış olacaklardır.
3-Sayın Bakanımız, katıldığı tüm programlarda öğretmenlerin eşlerinin yanına 1 yılın sonunda gidebileceklerini defaetle belirtmişlerdir; ancak Şubat 2013 Özür Grubu Ataması yapılmazsa Şubat 2012’de atanan öğretmenler ailelerine kavuşmak için 1 yıl yerine yine 1,5 yıl beklemek zorunda kalacaklardır. 2012 Eylül’de atanan öğretmenler ile 2012 Şubat’ta atanan öğretmenler arasında farklı uygulamanın yapılması her şeyden önce yatay eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
4-2012 Ağustos Dönemi’nde gerçekleştirilen “alan değişikliği formülü” ile alan değiştiren öğretmenlerin boşalan kadrolarına özür grubu yer değiştirme başvuruları alınmak suretiyle; Şubat 2013 Dönemi’nde mağduriyetlerin bir kısmı giderilerek Ağustos 2013’te daha sağlıklı ve hiçbir şekilde mağduriyet doğurmayan bir Özür Grubu Ataması gerçekleştirilebilir.
5-Ağustos 2012’de özür grubundan atanamayanlar ile Şubat 2012’de ilk ataması olan öğretmenler içerisinde “Sağlık Özrü” bulunanlar vardır ki, sağlık problemi olan öğretmenlerimize bir dönem daha bekleyin demek büyük bir haksızlık olacak ve bu özür türünün getirilişindeki amaca kesinlikle aykırı olacaktır.
6-2010 yılında gerçekleştirilen KPSS’deki kopya iddiaları üzerine sınav iptal edilmiş ve 3 ay sonra yeniden yapılmıştır. Sınav tekrarına bağlı olarak Milli Eğitim Bakanlığı atama takvimi de sarkmıştır; bu süreçte yedek subay olarak görev yapan öğretmen adaylarından öğretmen olarak atananlar görevlerine 2011 Aralık ayında başlamışlardır. Bu öğretmenlerimizin adaylıkları Aralık 2012’de kalkacaktır ve eğer Şubat Özür Grubu Ataması yapılmazsa bu öğretmenlerimiz de eş ve çocuklarından tam 20 ay ayrı kalmış olacaklardır.
7-Haziran 2010 atamasında askerde iken ataması yapılan ve 1 yıllık askerliğinin ardından görev başlangıcı en erken 3 Ekim 2011 olan öğretmenlerimiz mevcuttur. Ağustos 2012 Özür Grubu atamalarında 30 Eylül tarihi baz alındığı için bu öğretmenlerimiz bir kaç gün ile eş özrü konulu yer değiştirme suretiyle atama talebinde bulunamamışlardır. Eğer Şubat 2013’te de özür grubu ataması yapılmazsa bu durumdaki öğretmenlerimiz eş ve çocuklarından 2 yıl daha ayrı kalmış olacaklardır.
8-Bakanlığın Şubat 2013’te özür grubu yapılmaması için en büyük gerekçesi öğretmenlerin dönem ortasında yer değiştirmelerini engellemektir. Ancak insani nedenlerle eş ve çocuklarına kavuşmak isteyen, sağlık özrü bulunan öğretmenlere dahi kolaylıkla “hayır” diyen Bakanlık, bu yıl dönem içinde alan değişikliğinden 42.000 öğretmenin görev yerlerini değiştirmiştir, öğretmenleri memurluğa da dönem içinde geçirmiş, aynı şekilde dönem içinde ücretsiz izne ayrılmalarına muvafakat vermiş ve hali hazırda bulunan ve süren Anadolu ve Fen Liselerine Öğretmen Atamalarını da yine dönem ortasında gerçekleştirmeye devam etmektedir. Buna göre bakanlık istediği zaman öğretmenlerin yerlerini dönem içinde de rahatlıkla değiştiebillmektedir; ancak insani gerekçelerle, eş ve çocuklarına kavuşmak için talepte bulunan öğretmenlere MEB’in olumlu bir karşılık vermemesi idarenin takdir yetkisini kamu düzenini gerçekleştirme yönündeki yegane amacına aykırı kullanamayacağı ilkesine de açıkça aykırıdır.
9-Van’da meydana gelen ve tüm milletimizi derinden yaralayan deprem nedeniyleKasım 2011’de bu bölgeye 800 öğretmen ataması yapılmıştır. Bu öğretmenlerimizin adaylığı Kasım 2012’de kalkmıştır. Adaylıkları Ağustos 2012 Dönemi’nde kalkmamış olduğundan bu dönemde özürden kaynaklı yer değiştirme talebinde bulunamayan öğretmenlerimiz eğer Şubat 2013’te de özür grubu ataması talep edemezlerse; deprem bölgesinde fedakarca görev yapan öğretmenlerimiz de Ağustos 2013 Özür Grubu Ataması’nı beklemek zorunda kalacaklardır. Dolayısıyla bu 800 kişi içerisinde yer alan ve yer değiştirmeye münhasır özrü bulunan öğretmenlerimiz de eş ve çocuklarından 2 yıl ayrı kalmış olacaklardır.
10-Fedakarlık:Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ömer DİNÇER, öğretmenlerden sürekli olarak fedakârlık beklediğini ifade etmektedir. Ancak öğretmenlerimiz eş ve çocuklarından ayrı çok zor şartlar altında zaten yeterince fedakârlık göstererek çalışmaktadırlar. Doğu ve Güneydoğu’nun en ücra köşelerinde Devletimizin memurları içerisinde sadece öğretmen ve askerlerimiz görev yapmaktadır. Bu öğretmenlerimizin, görev yerlerindeki bütün güçlüklere rağmen (elektrik, yol-ulaşım, su, yakacak, terör v.b.) büyük aşk ve şevkle vazifelerini ifa etmiş olmaları zaten bir fedakârlık değil midir? Bütün olumsuz şartlara göğüs gererek görev yapan öğretmenlerimizden “özrü bulunmasına rağmen” daha fazla fedakârlık beklemek ne kadar doğru ve adildir? Öğretmenler birer kamu görevlisi olmalarının yanı sıra birer eş, birer anne / babadırlar. Konuyu duygusallaştırmak amaç ve kastından tamamen ari olarak; ancak somut vakıanın açıklanması zaruretinden; eşinin yanında kalan çocuğunun hasta olduğunu duyan ve aralarında binlerce kilometre olan bir öğretmen bir anne ya da babanın çaresizliği ve buna rağmen vazifesinin başında kalması onların fedakarlık ettiğinin en açık göstergesi değil midir? Eşlerinden ayrı görev yapan öğretmenlerin pek çoğunun çok küçük yaşlarda çocukları vardır. Anne veya babasından ayrı büyüyen bu çocukların büyük bir kısmı da öğretmen anne-babaları gibi psikolojik bir çöküş içerisine girmektedir. Öğretmenlerimizin çocukları, onların ailelerinin bütünlüğü neden dikkate alınmamakta ve ısrarla Şubat 2013 Özür Grubu Ataması yapılmamaktadır.
11-Tüm bu çabalara rağmen en insani yer değiştirme sebebi olan (eş-sağlık) özrü, Şubat 2013’te yapılmazsa; eş ve çocuklarından ayrı olarak görev yapan ve Şubat ataması yapılacağı umuduyla, sevdiklerine kavuşmayı bekleyerek motive olan öğretmenlerimizin büyük bir hayal kırıklığı içerisinde, sevdiklerinden ayrı olarak; istek ve motivasyonu olmaksızın derslere girecekleri aşikardır. Eş ve çocuklarının hasretiyle yanan bir öğretmenden de istenilen verim alınamayacak ve bu durum ilgili bölgelerdeki eğitim kalitesini de şüphesiz olumsuz etkileyecektir.
III. ÖZÜR GRUBU ATAMALARINA İLİŞKİN ORTAYA ÇIKAN SORUNLARI ÇÖZMEK ADINA ÖNERİLER:
1-İL-İLÇE EMRİ: 4 + 4 + 4 eğitim sisteminin uygulanmasına ilişkin “GEÇİŞ SÜRECİ”ndeki aksaklıkları gidermeye ilişkin olarak kendisinden çözüm üretmesi beklenen MEB’in anılan geçiş dönemini başarılı bir şekilde atlatabilmesine ilişkin en önemli çözüm yolu: 652 sayılı KHK’da varlığını emredici bir hükümle sürdüren “İL/İLÇE EMRİ”yken bu uygulama GEÇİŞ DÖNEMİ’nde kaldırılmış ve huzurda değerlendirilen mağduriyetler meydana getirilmiştir.
İL/İLÇE EMRİ:Özür durumu sebebiyle yer değiştirme talep eden; ancak, tercihlerine yerleşemeyen öğretmenlerin istemiş olduğu (özrünün bulunduğu) ilde Valilik emrine atamasının yapılması ve ilgili Valilikçe ihtiyaç duyulan okul ve kurumlarda görevlendirilmesi ve devamla anılan ilde kadro ihtiyacının doğması durumunda öncelikle kadroya atanmasını sağlayan bir kurumdur.
İlgili Bakanlık “kadroların dolu” olduğunu, dolayısıyla il/ilçe emrine atama yapmaya ihtiyaç olmadığını gerekçe göstermiş ve bu nedenle Valilik emrine atananların çalışmadan ücret alacağından bahisle il/ilçe emrine Özür Grubu Yer Değiştirme Kılavuzu’nda yer vermemiştir. Ancak ilgili bakanlık kadroların dolu olduğunu bildirdiği illerde ücretli öğretmen görevlendirmelerine devam etmiştir. Örneğin; Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden Bilgi Edinme Kanunu kapsamında talep edilen Ankara Merkez ilçelerde görevli ücretli okul öncesi öğretmen sayısına 09.11.2012 tarihinde verdiği;
1 ETİMESGUT 33
2 KEÇİÖREN 27
3 ÇANKAYA 5
4 PURSAKLAR 5
5 GÖLBAŞI 2
6 MAMAK 40
7 ALTINDAĞ 25
8 YENİMAHALLE 15
9 SİNCAN 14
  TOPLAM 166
cevabından da açıkça görüleceği üzere 166 ücretli öğretmen görevlendirilmiştir; bununla birlikte 2012 Ağustos Özür Grubu Ataması’nda Ankara’ya yerleşemeyen okul öncesi öğretmen sayısı yaklaşık 35’tir. Yukarıdaki örnek aktarım pek çok il ve branş için geçerli olmakla birlikte; il/ilçe emrine atama yapılması Bakanlığın dile getirdiğinin aksine İHTİYAÇTIR, zorunluluk arz etmektedir ve açıkça tüm mağduriyetleri giderecek nitelikte asli bir çözüm yoludur.
2-İL-İLÇE EMRİ BENZERİ YENİ BİR STATÜ / KURUM OLUŞTURULMASI:İlgili Bakanlığın çekinceleri il/ilçe emri kurumu bünyesinde yer alan il emrindeki öğretmenlerin görevlendirmeyi reddetme gibi sahip olduğu haklardan kaynaklanmakta ise bu kurum yeniden ele alınarak görevlendirmenin reddedilemeyeceği şekilde tashih edilebilir ve yahut özür grubu mağduriyetini gidermek adına il emri benzeri yeni bir statü /kurum ihdas edilebilir.
3-DOĞU TAZMİNATI: İçişleri Bakanlığı bünyesinde çalışan personeller için geçerli olduğu gibi belirlenecek doğu ve güneydoğu illerinde görev yapan öğretmenlere tazminat, prim v.s. adlar altında yapılacak ödemeler ile herhangi bir özür durumu bulunmayan öğretmenlerin bu bölgede görev yapmaları sağlanarak; bakanlığın sürekli dile getirdiği Doğu illerindeki öğretmen eksikliği sorunu kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturulabilir.
4-ÇOKLU / KARMA BECAYİŞ: MEB’in eş özrü mağduriyetini gidermek üzere ilk defa bu yıl özür grubu ataması içerisinde denediği bu sistem iki kişinin karşılıklı değişimi niteliğinde olmasından ve bu sistemin özür grubu mağduriyetni gidermek için getirilmiş olmasına rağmen; eş özrü mağdurlarına öncelik vermesi gerekirken aksine hizmet puanını esas alması üzerine herhangi bir özrü bulunmayan 3. kişilere yer değiştirme olanağı sağlamıştır. Faydalı bir şekilde işletilemeyen bu kurum üzerinde yeniden düzenlemeler yapılarak kuruma işlevsellik kazandırılabilir.
Şöyle ki, bu sistemde karşılıklı iki öğretmenin değişimi yerine oluşturulacak bir sistem ile birden fazla öğretmenin özrünün bulunduğu ilin bir havuzda toplanarak 3’lü 4’lü ya da daha fazla öğretmeni kapsayacak şekilde bir yer değiştirme (becayiş) sağlanabilir. Örneğin; Her üçü de aynı branşta olan üç öğretmenden; Öğretmen A, Ankara’da görev yapıp Konya’ya; Öğretmen B Konya’da görev yapıp Antalya’ya; Öğretmen C ise Antalya’da görev yapıp Ankara’ya gitmek istemesi durumunda MEB’in uyguladığı 2’li becayiş sisteminde hiç biri yer değiştiremeyip üç öğretmen de mağdur olacakken; çoklu /karma becayiş sisteminde üç öğretmen de özrünün olduğu ile gidebilecektir.
Ayrıca bu uygulamanın Özür Grubu Atamaları’ndan önce yine özrü bulunan öğretmenler arasında uygulanması durumunda illerdeözür grubu için ayrılan norm kadrolar kullanılmadan yer değiştirmeler gerçekleşecek ve ciddi anlamda mağduriyetlerin bir kısmını giderecektir
5-EŞ ÖZRÜNDEN ATANAMAYAN ÖĞRETMENLERİN KISMİ ÜCRETLİ İZİNLİ SAYILMASI:
Özür sahibi öğretmenlerin kadro yetersizliğinden atanamamaları halinde; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesinde sayılan kişiler dışında kalanlarla sınırlanmaksızın izne ayrılan tüm öğretmenlere “aile yardımı niteliğinde” ve ülkenin ekonomik koşulları da göz önüne alınarak tespit olunacak kısmi bir ücret ödemesi özür grubu mağduriyetini bir nebze de olsa hafifletecektir.
6-ÜCRETSİZ İZİN DÜZENLEMESİNDE DEĞİŞİKLİK:Bakanlık 652 sayılı KHK’nın 37/5. maddesine gore;
“Özüre dayalı yer değiştirme istekleri hizmet puanı sıralamasındaki yetersizlik sonucu yerine getirilemeyenlere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun72 nci maddesi kapsamına girenlerin hakları saklı kalmak kaydıyla, istekleri hâlinde istekte bulundukları yere atanmaya hak kazanıncaya kadar, aylıksız izin verilebilir. Bu şekilde aylıksız izin verilen öğretmenler, bağlı bulundukları il millî eğitim müdürlüklerine bu amaçla tahsis edilmiş bulunan boş öğretmen kadrolarına aylıksız izinli olmak şartıyla atanır. Bunların atandıkları bu kadrolar aylıksız izin süresiyle sınırlı olarak saklı tutulur. Ancak, aylıksız izne ayrılan öğretmenler, üçüncü yıl sonuna kadar istedikleri yere atamalarının yapılamaması hâlinde durumlarına uygun boş öğretmen kadrolarına öncelikle atanırlar”hükmü uyarınca özrü bulunmasına rağmen puan yetersizliğinden yer değiştiremeyen öğretmenlere ücretsiz izne ayrılma hakkı tanımıştır. Ancak bu kurum, oldukça fazla eksiklik ve belirsizlik içermektedir. MEB’in “Eş Özrü Dolayısı İle Atanamayanların Ücretsiz İzne Ayrılması” konulu 2012/40 sayılı Genelgesi’nde somutlaştırıldığı üzere; ücretsiz izne ayrılan öğretmenlerin kadroları özürlerinin bulunduğu ilin değil de; halihazıırda kadrolarının bulunduğu İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kadrolarına çekilecektir ve yukarıda sunulan madde hükmü uyarınca ilgili öğretmen en fazla üç yıl ücretsiz izin de kalacaktır ve eğer bu üç yıl içinde özrünün bulunduğu ile atanamaz ise tekrar özrünün bulunduğu ile değil de kadrosunun bulunduğu ile atanacaktır ve bundan sonar ücretsiz izne de ayrılamayacaktır. Ayrıca ücretsiz izindeki öğretmenler hizmet puanı alamayacaklarından puanları da değişmeyeceğinden her yeni yer değiştirme döneminde özürlerinin bulunduğu ile atanamayacaklardır. Ücretsiz izin kurumu aşağıdaki şekillerde değiştirilebilir:
a)Ücretsiz İzne Ayrılan Öğretmenlerin Kadroları Bulundukarı İlinkine Değil De Özürlerinin Bulunduğu İl Milli Eğitim’in Kadrolarına Çekilmelidir. Ücretsiz izindeyken hizmet puanı değişmeyen ve hiç bir atama döneminde yer değiştiremeyen öğretmenlerin 3 yıllık ücretsiz izin süresi sonunda özürlerinin bulunduğu ilin kadrosuna atanabilecekleri garantisine sahip olmaları ancak bu yolla sağlanabilir. Böylece 652 sayılı KHK’nın 37/5. maddesi de yorum yoluyla daha işlevsel bir hale gelecektir.
b)Ücretsiz İzne Ayrılan Öğretmenlerin Kadrolarının Özürlerinin Bulunduğu İle Getirilmesi İle Birlikte Bu Öğretmenlere Gerektiğinde Geçici Görevlendirme Verilmesi ya da Atama Dönemi Dışında Açılacak Kadrolara Yerleştirilmesi SuretiyleMağduriyetleri Giderilebilecektir. Yıl içerisinde kadrolu öğretmenler nezdinde ortaya çıkabilecek; sağlık, askerlik, doğum gibi mazeret izinlerinden dolayı geçici olarak boşalan kadrolarda ücretsiz izindeki öğretmenler görevlendirilerek bir sonraki atama dönemine kadar değerlendirilebilir ya da atama dönemleri öncesinde boşalacak kadrolara doğrudan atamaları yapılarak mağduriyetleri kesin oalrak giderilebilir.
c)Ücretsiz İzne Ayrılan Öğretmenlere Kadrolarının Çekildiği İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Hizmet Puanı Verilmelidir. Mevcut durumda hizmet puanı yetersizliğinden ücretsiz izne ayrılan öğretmenlere ücretsiz izin süresi boyunca hizmet puanı verilmemektedir; bu nedenle de hizmet puanı değişmeyen öğretmenlerin bir sonraki atama döneminde aynı düşük puanla atanamayacakları açıktır; bu sorunun giderilmesi adına özür grubunda bulunup ücretsiz izne ayrlan öğretmenlere kadrolarının çekildiği İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün verdiği hizmet puanı verilerek; bir sonraki atama döneminde yer değiştirme olasılıklarının kuvvetledirilmesi de sorunun çözümüne bir nebze de olsa fayda sağlayabilecktir.
Sonuç itibariyle;
Anayasa’nın 41. maddesine koşut olarak, aileyi parçalanmaktan kurtarmak, bireylerini bir arada tutmak suretiyle ailenin huzur ve mutluluğunu devam ettirmek ve bu yolla kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetlerini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütmeleri için gerekli ortamı sağlamak amaçlarını taşıyan devletin ve muhafazakar demokrat olmasından mütevellit “aile kurumu”na ayrı bir önem yüklediği herkesin malumu olan hükümetimizin özür grubuna ilişkin mağduriyetlerimizin tamamını gidererek; hep birlikte müşterek ideallere ulaşmak ümidiyle; sorunun kesin çözümü olan “İl/İlçe Emri”nin gerekiyorsa “Geçiş Dönemi” için bir defaya mahsus yeniden getirilmek suretiyle “Kapsamlı Bir Şubat Özür Grubu Ataması” yapılmasını sizden ve sorunumuzu, taleplerimizi aktaracağınız Sayın Başbakanımızdan arz ederiz.
Saygılarımızla.
http://www.egitimajansi.com/
Güncelleme Tarihi: 21 Kasım 2012, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
mehmet
mehmet - 12 yıl Önce

özür gurubunu öne süre süre eğitimin gerçek sorunlarını unutturdunuz.sizleri meb özür grubu yapmadı ki.bu sorun her zaman vardır.atanırken neresi olursa gideriz diyorsunuz sonrada bağırıyorsunuz.ama norm kadro fazlalarını meb oluşturdu.şimdi ise ne sınıfcı olarak atanıyoruz nede sizler gibi özel olarak alan değişikliği hakkı veriliyor. asıl mağdur bizleriz.meb acilen alan değişikliğini mağdurlar için tekrar yapmalıdır.

MAHİNUR ÇALIŞKAN
MAHİNUR ÇALIŞKAN - 11 yıl Önce

HEM DÖNEM ARASI ATAMA YAPILMAYACAK DİYORSUNUZ HEM DE PAT DİYE BİRDENBİRE ATAMA KARARI ÇIKARIYORSUNUZ.PEKİ YERİNE GÖREVLENDİRİLEN ÜCRETLİ ÖĞRTEMENLERİ DURUMU NE OLACAK.SİZİNLE İŞİMİZ BİTTİ HADİ SİZE GÜLE GÜLE YAZIKLAR OLSUN.DEĞERSİZ BİR META GİBİ FIRLATILIP ATILAN ÜCRETLİLER.ÜSTELİKTE YILLARINI VERMİŞ.ANCAK BÖYLE TEŞEKKÜR EDİLİRDİ.AİLE KURUMUNU KORUCAZ DİYE BİR ÖĞRETMENNİN EMEĞİNİ ZİYAN.HİÇ DOĞRU BULMUYORUM.AYRICA YILLARCA ÜCRETLİ ÇALIŞMIŞ ARKADAŞLARDA KADRO VERİLSE EN AZINDAN HAKLARININ BİRAZINI HELAL ETMİŞ OLURLAR.HERKESE VERİLİYOR DA 10 SENE ÇALIŞMIŞ YAŞI 40 A VARMIŞ OLANLARA DA BİR IŞIK DOĞAR İNŞAALLAH.ONLARINDA AİLE BİRLİĞİ KORUNMUŞ OLUR BÖYLECE

ABDÜSSELAM BÜYÜKTAŞ
ABDÜSSELAM BÜYÜKTAŞ - 11 yıl Önce

MEMURUN ÖZÜR GRUBU TAYİN HAKKI NE ZAMAN YÜRÜRLÜĞE GİRECEK MEMUR ÖZÜR GRUBUNDAN DOLAYI TAYİN İTEYEBİLECEKMİ BİRDE İSTEDİĞİ İLÇEDE ÇALIŞTIĞI KURUMUN OLMAMASI DURUMUNDA BİR BAŞKA KURUMA GEÇİŞ HAKKI OLUŞACAKMI

SIRADAKİ HABER