MEMURA SİCİL RAPORU KALKTI
Devlet Personel Başkanlığı'nın özlük dosyası tutulmasına ilişkin usulleri belirleyen Kamu Personeli Genel Tebliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Tebliğde, 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki sicile ilişkin düzenlemeler yürürlükten kaldırıldığı için 2011 yılından başlamak üzere devlet memurları için sicil raporu doldurulmayacağı kaydedildi.
Tebliğe göre, geçmiş yıllara ait sicil raporları, 1 Ocak 2011 tarihinden başlamak üzere 5. yılın sonuna kadar muhafaza edilecek. 657 sayılı Kanun dışındaki kanunlarda yer alan sicil ve değerlendirmeye ilişkin hükümlerde bir değişiklik yapılmadığı için bu hükümlerin uygulanmasına devam edilecek. Diğer kanunların sicil konusunda 657 sayılı Kanuna atıf yapan hükümlerinin uygulama imkanı kalmadığından bu hükümler uyarınca işlem yapılmayacak.
-GEÇMİŞE DÖNÜK KADEME İLERLEMESİ YAPILMAYACAK-
Tebliğe göre, 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce olumsuz sicil almaları sebebiyle kademe ilerlemesi yapamamış olan memurlara geçmişe dönük kademe ilerlemesi yapılmayacak ve herhangi bir mali ve sosyal hak verilmeyecek. 2011 yılında kademe ilerlemesi yapılacak memurlar için kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesi hariç olmak üzere, bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olma ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması dışında başka bir şart aranmayacak.
Halen aday memur statüsünde bulunan memurlardan olumsuz sicil almış olanlar, adaylık devresi içinde eğitimde başarılı olmaları ve 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra disiplin cezası almamaları kaydıyla, 657 sayılı Kanunun ilgili maddesi hükümleri saklı kalmak üzere adaylık süresi sonunda disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirlerinin onayı ile asli memurluğa atanacak.
2009 ve 2010 yıllarında iki defa üst üste olumsuz sicil almaları sebebiyle başka bir sicil amirinin emrine atanmış olan memurların genel hükümlere göre istihdamlarına devam edilecek.
Adaylık süresi içerisinde 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce disiplin cezası almış olanlar hakkında disiplin cezası almış olmaları gerekçesiyle ilişik kesme hükümleri uygulanmayacak.
Memurların toplu müracaat ve şikayette bulunması, ikamet edilen il hudutlarının izinsiz terk edilmesi ve yasaklanmış her türlü yayının görev mahallinde bulundurulması fiillerinin disiplin cezası nedeni olmaktan çıkarıldığı hatırlatılan tebliğde, bu itibarla, kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte bu fiiller nedeniyle açılmış bulunan disiplin soruşturmalarının başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erdirileceği belirtildi. Tebliğe göre, söz konusu fiiller nedeniyle başlatılmış ve sonuçlandırılmış olup henüz uygulanmamış olan disiplin cezaları uygulanmayacak, bu fiiller nedeniyle verilen disiplin cezaları uygulanmışsa geriye dönük olarak herhangi bir şekilde mali ve sosyal hak sağlanamayacak, hiçbir şekilde ödeme yapılmayacak. Ancak, sadece bu fiiller nedeniyle verilmiş olan disiplin cezaları özlük dosyasından yetkili amirce re?sen çıkarılacak.
Tebliğde, aylıktan kesme cezası alanların 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanların ise 10 yıl süreyle belli görevlere atanamayacaklarına ilişkin hükmün uygulanmasında söz konusu sürelerin cezaların verildiği tarihten itibaren hesaplanacağı anlatıldı.
6111 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan değişiklikle uyarma ve kınama cezalarına itiraz makamı olarak üst disiplin amiri yerine disiplin kurulu belirlendiği hatırlatılan tebliğde, halihazırda itiraz incelemesi için üst disiplin amirinde bulunan sonuçlandırılmamış dosyaların disiplin kurullarına intikal ettirileceği, ilgililerin dava açma süresi içinde bu cezalara karşı idari yargı yoluna da başvurabilecekleri kaydedildi.
-KADROSU KALDIRILAN MEMURLAR-
Tebliğde, devlet memuru olarak görev yapmaktayken kadrosu kaldırılan memurların durumu ile bunların diğer kurumlara Devlet Personel Başkanlığı tarafından nakledilmelerine ilişkin usul ve esaslar da düzenlenirken, bu hüküm sadece kanuni düzenlemeler sonucunda kadrosu kaldırılan devlet memurlarını kapsadı. Söz konusu hükmün, bir daha atanmamak üzere devlet memurluğundan çıkarılanlar ile memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi nedeniyle memuriyeti sona erenler açısından yeniden memuriyete atanma hakkı vermediği için bu yöndeki talepleri dikkate alınmayacak.
Söz konusu kanunla yapılan değişiklik çerçevesinde, özürlü memurların günlük çalışma süreleri ile hamile ve özürlü memurların gece nöbeti ve gece vardiyası görevleriyle ilgili bu memurlar lehine düzenlemeler yapıldı. Eşi doğum yapan memura verilen 3 günlük izin, babalık izni adı altında yeniden isimlendirilerek süresi 10 güne çıkarıldı.
Tebliğde, mezkur düzenlemeler ile aylıklı refakat izninden, 22 Ocak 1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili maddesindeki, ''Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda uygulanması sırasında birliği sağlamak ve doğacak tereddütleri gidermekle Devlet Personel Başkanlığı yetkili ve görevlidir. Sözleşmeli personele ilişkin olarak bu Kanun Hükmünde Kararnamede hüküm bulunmayan hallerde, Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak kaydıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümleri uygulanır'' hükmü çerçevesinde, kamu iktisadi teşebbüslerinde söz konusu KHK'nın 3/c maddesi kapsamında görev yapan sözleşmeli personel de aynı usul ve esaslar çerçevesinde yararlandırılacak.
Güncelleme Tarihi: 15 Nisan 2011, 00:00
Bu yasaya evet diyen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.
ÇOK İYİ OLDU BUNDAN BÖYLE SİCİL AMİRLERİ MEMURU İLE İLGİLİ OLARAK SUBJEKTİF DEĞERLENDİRMELERDE BULUNMAYACAK AMİRİN YANINDA ESAS DURUŞ AZALDI YERİNİ SAYGIYA BIRAKTI
artık müdürlerde kendi şahsi işlerini kendileri yapacak amele gibi çalışanlarını kendilerine köle kılıyorlar sırf sicil için
2003 yılında çalışırken olumsuz rapor aldım kademe cezası aldım şu an emekli oldum 4/1 ikem 1/1 ne indim bunu n affı geldimi tekrar eski kademe ve derecemi alırmıyım tarafıma haber verilirse allah rızası için sevinirim.05466766667
Üç sütü bozuğun gareze binaen düzenlediği olumsuz sicil raporu sebebiyle terfi edemedim. İdare Mahkemesine açtığım dava da başka sütü bozukların düzenlediği sahte tutanakla zaman aşımı yönünden reddedildi.
Benim ilkem şudur: Başkaları hakkında yazılan yazıların, söylenen sözlerin, mahkemeye sunulan belgelerin ve tanıklıkların iasbetliliği, emdikleri süt ve karakterlerinin kalitesiyle doğru orantılıdır.
İMSAK
06:24
Gereksiz bir uygulama idi,geç bile kalındı.