Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezinin yaptığı araştırmaya göre Gelir vergisi oranlarını belirleyen kazanç dilimlerinin yıllar içinde neredeyse hiç artmaması nedeniyle çalışanlar, daha yılın ilk aylarında bir üst kazanç dilimine geçiyor ve ödedikleri gelir vergisi oranı %15’ten %20’ye çıkıyor. Öyle ki, %15 oranında gelir vergisi kesilen brüt kazanç dilimi üst sınırı 2009 yılında 8,7 bin lira iken 2015 yılında bu rakam 12 bin lira, 2016’da ise 12 bin 600 lira oldu.
Memurların tamamı Eylül ayına kadar %20’lik gelir vergisi dilimine girmiş olacak. Hükümet, çalışanlar üzerindeki vergi yükünü iyice artırıp, 2015 yılında 12 bin lira olan %15’lik gelir vergisi üst sınırını, 2016 yılı için yalnızca 600 lira atışla 12 bin 600 lira olarak belirleyince bütün ücretlilerin 2016 yılı içinde bir üst vergi dilimine geçmesi ve 5 puan daha fazla vergi ödemesi kesinleşti. 2015 yılında enflasyon artışı %8,81 olmasına rağmen gelir vergisi alt dilimindeki artış yalnızca %5 olarak belirlendi. Bu politikalar sonucunda asgari ücretli çalışanlar da 2016 yılı içinde bir üst kazanç dilimine geçeceklerinden, Ekim ayında ödeyecekleri gelir vergisi %15’ten %20’ye çıkacak ve maaşları azalacak.
Doktor, öğretmen, hemşire, KİT çalışanı, sözleşmeli personel gibi birçok kamu görevlisinin ödeyeceği gelir vergisi oranı önümüzdeki aydan itibaren %20’ye yükselecek. Böylece Hükümet, memurlara ikinci yarıyıl zammı olan %5 artışı daha vermeden, vergiler yoluyla %5 kesinti yapıp, verdiğini fazlasıyla geri almış olacak. Diğer kamu görevlileri ise önümüzdeki birkaç ay içinde aynı makûs kaderi paylaşacak; Eylül ayına gelindiğinde bütün memurların ödeyeceği gelir vergisi oranı %20’ye çıkmış olacak ve enflasyon yükselmeye devam ederken maaşları artmak yerine azalacak.
En fazla mağduriyeti KİT çalışanı ve sözleşmeli personel yaşıyor
KİT’lerde ya da diğer kuruluşlarda çeşitli adlar altında sözleşmeli olarak çalıştırılan sözleşmeli personel, gelir vergisi bakımından en mağdur kesim oldu. Gelir vergisi matrahı 3500 TL olan sözleşmeli personel, Mart ayında 525 lira gelir vergisi ödemişken, Nisan ayının ortasında %20’lik vergi dilimine girecek ve Mayıs ayında ödeyeceği vergi miktarı 175 lira artışla aylık 700 liraya ulaşacak.
Doktorlar 115 lira öğretmen 110 lira daha fazla vergi ödeyecek, memur maaşları azalacak
Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı araştırmaya göre; 1. derecenin 4. kademesindeki 25 yıllık bir uzman doktor, Nisan ayında 435 lira vergi öderken, bu rakam Mayıs’ta 580 lira olacak. Böylece bu doktorun maaşı Mayıs ayında 115 lira azalacak.
Haziran ayına kadar maaşından 330 lira gelir vergisi kesintisi yapılacak olan 4. derecenin 1. kademesindeki 25 yıllık bir öğretmen, bir üst dilime çıkınca 440 lira gelir vergisi ödeyecek. Bu öğretmenin maaşı da 110 lira azalmış olacak.
Hemşireler de adaletsizlikten payını alıyor
Çalışma, hemşirelerin de adaletsizlikten payını fazlasıyla aldığını ortaya koydu. Buna göre döner sermaye ödemesi de alan 1. derecenin 4. kademesindeki bir hemşirenin maaşından, şu anda 337,5 lira gelir vergisi kesilirken vergi oranında yaşanacak 5 puanlık artışla ödeyeceği vergi; Temmuz ayında 450 liraya yükselecek. Böylece bir hemşirenin ödediği gelir vergisi 112,5 lira artacak dolayısıyla maaşı da aynı oranda azalmış olacak.
Memur ünvanlı kamu görevlilerinin maaşı Aralık ayında eksiye dönecek
Araştırma, düşük maaşlı kamu görevlilerinin de gelir vergisi oranının %20’ye yükselmesi dolayısıyla kayıplar yaşayacağını ortaya koydu. Buna göre üniversite mezunu, 16 yıllık, 3. derecenin 2. kademesindeki memur ünvanlı bir kamu görevlisi, şu anda aylık 195 lira gelir vergisi öderken, bu rakam %20’lik dilime geçtiğinde 260 liraya yükselecek.
Memurların ödeyeceği vergi, yapılan zamdan ve enflasyondan daha fazla yükselecek
Konfederasyonun Ar-Ge Merkezi tarafından yapılan araştırmada, vergi dilimi belirlenirken enflasyonun ve maaşlara yapılan zamların dikkate alınmaması nedeniyle, memurların ödediği verginin çok daha yüksek oranda artacağı belirtildi.
Buna göre 2015 yılında sözleşmeli personel toplam 6 bin 554 TL gelir vergisi ödemişken bu rakam 2016’da 8 bin TL’ye ulaşacak. Sözleşmeli personelin ödeyeceği vergi de bir yılda %22 oranında artmış olacak.
Aynı şekilde araştırmaya konu edilen bir doktordan kesilen gelir vergisi miktarı 2015 yılında 5 bin 729 lira iken 2016 yılında bu rakam %13,6’lık artışla 6 bin 510 liraya ulaşacak.
2015 yılında maaşından toplam 4 bin 213 lira gelir vergisi kesilen öğretmenin de ödediği vergi miktar %13,6 artarak 4 bin 785 lira olacak.
Geçtiğimiz yıl 4 bin 284 lira gelir vergisi ödeyen hemşire bu yıl 4 bin 4905 lira; 2 bin 2257 lira vergi ödeyen memur ise bu yıl toplam 2 bin 556 lira gelir vergisi ödeyecek.
Böylece memurun ödediği vergi hem enflasyon artışını hem de maaşına yapılan oransal artışları geride bırakmış olacak.
Koncuk: “Ücretliler vergiye çalışıyor, zenginler muafiyetten yararlanıyor”
Konu ile ilgili olarak açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, asıl amacı çok kazanandan çok; az kazanandan az vergi almak olan vergi sisteminin, Türkiye’de yakaladığından vergi almak şeklinde işlediğini belirtti.
Yetkililerin vergi toplamanın en kolay yolunu seçtiğini ifade eden Koncuk, vergi kaçıranların üzerine yeterince gidilemediği için işçi, memur ve asgari ücretliden kolayca vergi toplandığını, ülke ekonomisinin çalışanların kaynağından kesilen vergileriyle ayakta durduğunu söyledi.
Memurların ve sözleşmeli personelin; iş adamlarından, sanayiciden, yıllık kazancı milyonlarca lirayı bulan işletmeciden daha fazla gelir vergisi ödediğini vurgulayan Koncuk, bu adaletsizlik nedeniyle memur maaşlarına yapılan zamların vergi artışından dolayı yaşadıkları kayıpları bile karşılamadığını, memurların yüzde 80’inin maaşının Haziran ayında alacakları zamma rağmen artmayıp azalacağını ifade etti.
Genel Başkan İsmail Koncuk, “Ülkede daha adil bir gelir dağılımı sağlamanın en önemli yolu vergi sistemidir. Herkesten kazancı ile orantılı olarak doğrudan vergi toplanması gerekirken, harcamalar üzerinden toplanan dolaylı vergiye ağırlık verildiği için, bir çalışan elde ettiği gelirin üçte birini vergi yoluyla tekrar devlete iade ediyor. Bu oran ticaretle uğraşanlarda onda bir bile değil… hal böyle olunca da vergi toplamanın en kolay yolu olan kaynağından vergi kesmek suretiyle bütün yük kayıtlı çalışanlar üzerine biniyor. Bu durum da gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik yaratıyor. Vergi sisteminde yaşadığımız bu adaletsizlik nedeniyle Türkiye OECD ülkeleri içinde en yüksek gelirli kesimle en düşük gelirli kesim arasındaki farkın ne büyük olduğu ülkelerin başında geliyor. Bu mağduriyetin giderilmesi için ya her yıl maaş zamlarını vergi adaletsizliğini de hesaba katarak belirlemek ya da çalışanlar için farklı bir gelir vergisi tarifesi belirlemek gerekiyor.” dedi.
Güncelleme Tarihi: 31 Mart 2016, 00:00