TORBA KANUNDAN MEMURA NE ÇIKTI ?

6514 sayılı 'Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' 18.01.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu Kanunla memurlarla ilgili birçok düzenlemenin yürürlüğe girmesi kısmen de olsa bazı memurlarda heyecan uyandırmıştır. Bu yazımızda bu konuyu açıklamaya çalışacağız.

TORBA KANUNDAN MEMURA NE ÇIKTI ?
Memurlara ihmalin getirdiği 1 Temmuz yasakları kalktı mı?

 

8.12.2013 tarihli yazımızda tasarıdaki sıkıntı giderilmezse sıkıntı çıkabilir demiştik ama kimsenin dikkate almadığı anlaşılıyor. Bu köşeden konuyla ilgili şu ifadeleri kullanmıştık; Basına yansıyan tasarının 55 inci maddesinde; 'Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.' ifadesine yer verilmiştir. Halbuki Kanun maddesindeki boşluk ve sıkıntı Anayasa Mahkemesi kararının yürürlüğe girdiği 1 Temmuz 2013 tarihinden itibaren oluşmuş ve madde metni sorunlu hale gelmişti. Dolayısıyla 657 sayılı Kanun 28 inci maddesindeki değişikliğin yürürlük tarihinin 1 Temmuz 2013 olması gerekir. Aksi takdirde ortaya prematüre bir madde çıkar. Bizden hatırlatması.' demiştik.

 

Nihayet 6514 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesi daha önce eleştirdiğimiz eksiklikler giderilmeden kanunlaştı. Bizde eksik düzenleme neticesinde, du bakalim nolcek! diyoruz.

 

Bu düzenlemenin niçin yapıldığını bilen var mı?

 

Yeni Kanunda bazı düzenlemelerin niçin hazırlandığını doğrusu anlamakta zorlanıyoruz. Örneğin bu Kanunun 4 üncü maddesinin niçin düzenlendiğini anlamak mümkün değildir. Çünkü, bu düzenleme ile 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 33 üncü maddesinin altıncı fıkrası; '(6) Sözleşmeli personelin izinleri ve sosyal güvenlik açısından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girenlerin iş sonu tazminatı hususlarında 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (B) bendine göre istihdam edilen sözleşmeli personele ilişkin hükümler uygulanır. Söz konusu personel için işsizlik sigortası primi ödenmez.' şeklini almıştır.

 

Daha önceki metinde ise; '(6) Sözleşmeli personelin izinleri ve iş sonu tazminatı hususlarında 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilen sözleşmeli personele ilişkin hükümler uygulanır. Söz konusu personel için işsizlik sigortası primi ödenmez.' ifadesi yer almaktaydı.

 

Ayrıca, 663 sayılı KHK'nin 45 inci maddesinde; '…. (3) Sözleşmeli olarak çalıştırılacaklara ödenecek ücret 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre çalıştırılanlar için uygulanmakta olan sözleşme ücreti tavanının beş katını geçemez. Bu personel, sosyal güvenlik yönünden 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır.' ifadesine yer verilmişti.

 

Doğrusu yapılan değişikliğin ne anlama geldiğini veya hangi sorunu çözdüğünü anlamakta zorlandığımızı ifade etmek isteriz. Çünkü, yapılan değişiklikte yer verilen bütün hususlar önceki metinlerde zaten vardı. Birileri maddeyi anlamakta zorlanıyor diye kanun değiştirmek mi gerekir?

 

Sağlık personeline % 50 zamlı nöbet ücreti

 

6514 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeye göre 657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesinde değişiklik yapılarak nöbet ücretinde artış yapılmıştır. Buna göre nöbet ücreti, yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan söz konusu nöbetler için yüzde elli oranında artırımlı ödenecektir.

 

Tabipler işyeri hekimi olabilecekler

 

Yeni Kanuna göre, tabiplere, diş tabiplerine ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara işyeri hekimi olma imkânı getirildi. Buna göre, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimleri, kurum ve kuruluşlarındaki çalışma saatleri dışında ve kurumlarının izniyle aylık otuz saati geçmemek üzere iş yeri hekimliği yapabilecekler.

 

Yine tabipler, iş yeri hekimliği eğitimi alma ve iş yeri hekimliği belgesine sahip olma şartı aranmaksızın 10'dan az işçi çalıştıran az tehlikeli iş yerlerinin iş yeri hekimliği görevini yapabilecekler.

 

Yabancı uyruklu kontenjanında uzmanlık eğitimi yapanlara 1.001 TL ödeme

 

Yeni Kanunla 1219 sayılı Kanunun ek 14 üncü maddesinde yapılan değişiklikle, tıpta ve diş tabipliğinde yabancı uyruklu kontenjanında uzmanlık eğitimi yapmakta olanlara brüt 1.001 TL ödeme yapılabilecektir.

 

Yapılan düzenlemeyle; Tıpta ve diş tabipliğinde yabancı uyruklu kontenjanında uzmanlık eğitimi yapmakta olanlara, ilgili kurumun döner sermayesinden, döner sermayesi bulunmayan kurumlarda kurum bütçesinden, vakıf üniversitelerinde ise kendi bütçelerinden (13.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak 1.001 TL tutarında ödeme yapılabilecektir. Bu ödemeden sadece bin 7,59 oranında damga vergisi kesinti yapılacaktır.

 

Sağlık personeline karşı işlenen suçlar tutuklama sebebi sayılacak

 

Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılarak özel ve kamu ayrımı yapılmaksızın sağlık personelinin mağdur olmalarının önüne geçilmek istenmiştir.

 

 Ahmet ÜNLÜ

Yeni Şafak
Güncelleme Tarihi: 19 Ocak 2014, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER