SAYIN BAKAN OKULLARIN GİDERLERİ NEDEN KARŞILANMIYOR?

SAYIN BAKAN OKULLARIN GİDERLERİ NEDEN KARŞILANMIYOR?
  
 
İstanbul okulları yöneticileri yeni bir şok kararla karşı karşıya kalmıştır. Çok ibretlik ve çokta düşündürücü bir yazı yazılmıştır. İstanbul İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri ilköğretim okulları müdürlüklerine 03 / 01 / 2013 Tarihli yazıda “ Temizlik Hizmet Alım iş Bitimi” konulu yazının mahiyeti “ İlimiz İlköğretim Okullarının  Eylül-Ekim-Kasım-Aralık aylarına  ait malzemesiz temizlik hizmet alımı işini yürüten ELiF SAGLIK VE SOSYAL HİZ METLER MEDİKAL TEMİZLİK SAN.Tic. LTD.ŞTİ' nin ihale sözleşmesi 31/12/2012 tarihi itibari ile sona erdiğinden, yürütülen temizlik hizmet alım isinde çalışan elemanların  is sonlandırmalarının yapılması  gerekmektedir” olarak gönderilmiştir.
Şimdi bu yazı bir kere işe son verilmesini istenilen tarihten 4 gün sonra gönderilmiştir. Yani ilgili çalışan istenilen tarihte çıkartılamamıştır. Bağış ve yardım alınması yasaklanan okullar bu kişilerin yerine kimi ne karşılığı ve nasıl çalıştıracaktır. Özel okullarda okuyan durumu iyi olan çocuklara kitap ve süt yardımı yaparken devletin güvencesi altında olan okulların giderleri neden karşılanmıyor? İstanbul gibi büyük bir ilde taşeron firma kar için okul temizliği için elaman çalıştırma işini yapıyor ise ona verilen para okullara taksim edilse daha uygun ve daha fazla kişi çalıştırma imkanı olmaz mıydı?
 
Bütün okul ve kurumlarımızda harcama kalemleri değişik adlar altında zamana  ve duruma göre değişiklik göstermekle birlikte belli başlı olarak şunlardır:
 
1-Kırılan kapı,pencere, dolap ve vitrin camlarının yaptırılması;
2-Çeşitli evrakların kurye tarafından ilçe MEM’e bırakılması için yol giderleri;
3-İlçe MEM tarafından okul ve kurumların evrak  dolaplarından normal ve acil evrakların alınması için kurye ve ya yol giderleri;
4- Fotokopi makinelerinin satın alınması;
5-Baskı makinesi alınması;
6-İhtiyaç olan yazıcıların alınması;
7-Fotokopi makinelerine toner alınması;
8-Yazıcıların biten kartuşlarının alınması;
9-Fotokopi makinesine kağıt alınması;
10-Yazıcılar için kağıt alınması;
11-Gelen mesajlara çıktı almak ve resmi yazılar için kağıt alınması;
12-Öğrenci derse kabul matbu kağıtları alınması;
13-Öğrenciye matbu izin kağıtları alınması;
14-Her teneffüs temizlenmesi gereken yerler için temizlik maddesi alımı;
15-Öğrencilerin ellerini temizlemeleri için normal ve sıvı sabun alınması;
16-Sınıf ders defterlerinin alınması;
17-Sosyal kulüp defterlerinin alınması;
18-Kurs defterlerinin alınması;
19-Öğrencilere ders notları için kağıt alınması;
20-Tebeşir alınması;
21-Ses düzeni alınması;
22-Mikrofon alınması;
23-Okula  çeşitli kırtasiye  alınması;
24-Okul mühür için ıstampa ve mürekkebi alınması;
25-Bilgisayar alınması;
26-Tayini çıkan öğretmenin dosyasını göndermek için posta giderleri;
27-Öğrenci yarışmalarının gönderilmesi için posta ve kargo giderleri;
28-Okul telefonlarının ve faks faturalarının karşılanması;
29-Milli bayramlar, önemli günler ve haftalarda asılacak bayrak, afiş pankart, poster alınması;
30- Resmi  toplantılara katılacak yönetici, öğretmen, personellerin yol gideri;
31-Okul kütüphanesinin kitap ihtiyacı;
32-Durumu olmayan öğrencilerin beslenme ihtiyaçlarını karşılanması;
33-Durumu olmayan öğrencilerin kırtasiye giderlerinin karşılanması;
34-Durumu olmayan öğrencilerin giyimlerinin karşılanması;
35-Öğretim Binaları ve Eklentilerinin bakımlarının karşılanması;
36- Okul bahçesi ve tören Alanının bakımı
37- Atatürk köşesi ve Atatürk Büstü ve Bayrak Direklerinin bakımları;
38- Spor Sahalarının ve aletlerinin alımı bakımlarının karşılanması;
39-Bahçenin ağaçlandırılması yeşil Alanın yapımı ve bakımları;
40- Dinlenme, oturma gruplarının yapılması ve bakımlarının karşılanması;
41-Eğitim gezilerinin karşılanması;
42-Okul fotokopi, yazıcı, bilgisayarların bakım giderleri;
43-Telefon telefon santralinin bakımı;
44-Yangın köşesi ve yangın alarmının yaptırılması ve bakımının karşılanması;
45-Hırsızlık alarm sistemi kuruluşu ve bakımının karşılanması;
46-Kamera sisteminin kuruluşu ve bakımının karşılanması;
47-Okuldaki kapı ve pencerelerin bakımı ve onarımlarının karşılanması;
48-Okuldaki dolap ve vitrinlerin alımı ve bakımlarının karşılanması;
49-Okuldaki ilk yardım ve sıhhi malzemelerin karşılanması;
50-Öğrenci  velisine bilgi için telefon ve mesaj giderlerinin karşılanması;
51-Düşüp yaralanan bir çocuğu sağlık kuruluşuna gönderme gideri karşılanması;
52-Gelen veliler ve misafirlere çay, kahve meyve suyu ikramı gideri karşılanması;
53-Çeşitli ders araç gereç ve deney malzemelerinin temini ve bakımı;
54-İdari odaların, öğretmen odalarının teşrifi ve bakımının karşılanması;
55-Okul sıralarının bakımı ve onarımlarının yapılması;
56- Okulun boya ve badana malzeme alımı ve işçiliğinin karşılanması;
57Yazışmaları yapacak memurların özlük haklarının karşılanması;
58- Binanın durumuna göre yardımcı hizmetli çalıştırılması ve özlük haklarının karşılanması;
59-En az bir güvenlik görevlisi çalıştırılarak özlük haklarının karşılanması;
 
Bu gibi giderler okul ve kurumlara gelen nakdi yardımlardan karşılanmaktadır. Bakanlığın ya da özel idarenin bir maddi yardımı ve desteği yoktur. Yalnızca yeni yapılan okullarda müteahhit işini tam ve zamanında bitirirse (ki şimdiye kadar olmadı) bir elin parmak sayısını geçmeyecek sayıda gider kalemini okula vermektedir.
 
Hal böyleyken Milli Eğitim Bakanı Sayın Dinçer, 2011/40 sayılı Genelgesi'nde kendi istekleriyle dahi olsa kayıt zamanında okul aile birliklerince kayıt parası ve diploma parası alınmasını bir genelgeyle yasaklamıştı. Ama mevzuat bu hakkı okul aile birliklerine vermişti. Sayın Bakan yönetmeliğin önünü genelgeyle kesmeye çalışmıştı. Bu durum hukuka uygun bir durum değildi. Yine okul aile birlikleri yönetim kurumlarında bulana 7 üyenin 4 ünü veli 3 ünü ise okul idaresi ve öğretmen oluşturuyordu. Sayısal bakımdan ve fiili bakımdan okul idaresinin yapacak bir şeyi yoktu. Sayın Dinçer bütün okul müdürlerine soruşturma açtırmıştı. 3738 okul müdürü Milli Eğitim Bakanlığının karşılamadığı okul giderlerini yerinde oturup rahat etmek var iken vicdani hassasiyetlerinden dolayı giderlerin karşılanması yoluna gidilmesini engellememişlerdir. Bakan Bey bir televizyon konuşmasında “Okul başladıktan sonra velileri topla ve ihtiyaçları bildir ikna et yardımı bul” diye hukukta yeri olmayan bir istekte bulunmuştur.
Başbakan Erdoğan Kızılcahamam’da bir vatandaşın  ilköğretim okulunda bulunan çocuğundan aidat adı altında 20 Tl talep edildiği şikayeti üzerine bu duruma izin vermeyeceklerini söyleyerek toplantıda Bakanın bu konuya müdahale etmesini istemiştir. Bizler bu durum karşısında okulların ihtiyaçlarının neden devletçe karşılanmadığını ve okul müdürlerinin esas işi olan eğitim öğretim işleriyle ilgilenmesi gerektiğini söylemesini beklerdik. Çocukluk arkadaşlarını dahi hatırlayan vefalı başbakan okulların yıllardan beri nasıl idare edildiğini hatırlayamamıştır! Okuduğu ve eğitim gördüğü okulların durumunun eskiden daha kötüye gittiğini hatırlayamamıştır! Sayın Bakan gibi  oda “Okul müdürü kardeşim bu işi gönlüyle halledecek” derken bütün okul müdürlerinin ya keramet sahibi ya da okus fokusla bu durumun giderilmesini tavsiye etmiştir.
Sayın Bakan kabinenin başının aynı zamanda eğitiminde başı olduğu düşüncesiyle bütün olumsuzluklara rağmen canını dişine takarak bir baba ve ya anne hükmüyle okulu en iyi şekilde evlatlarının eğitim öğretim görmesi için hazır tutmak isteyen okul müdürlerine okullarımdan size ne dercesine 10.12.2012 tarihli Bağış ve Yardımlar konulu yazıyı göndermiştir.
Bu genelgeden sonra hiçbir okul müdürü bağış toplatmaması lazım. Şu anda birçok okulda temizlik malzemesi ve elemanı sıkıntısı vardır. Artık veliler bakanlığın bu genelgesi hükmünce okula hiçbir ad altında para yardımı yapmak istemiyor. Bakanlıktan bir an önce okullara yukarıda sıraladığımız giderlerin karşılanması gerekir. Okul ve kurumların parası yoktur. Okul müdürleri okulun temizliğinden kendilerini artık sorumlu hissetmeyecektir. Bakanlığın bu işi çözmesi beklenecektir. Okul müdürleri artık " mahalli imkanlarla çözün " yazısı görmek istemeyeceklerdir.

Zaten okul müdürleri toplantıdan toplantıya koşmakta ve İlçe ya da İl Mili Eğitim Müdürlüklerinin anlamsız isteklerine evrak yetiştirmek ve diğer kamu kurumlarının toplantılarında gereksiz yere kalabalık oluşturmak için figüran görevi yaparak mesailerinin birçoğunu okul dışında, daha da önemlisi yollarda geçirmektedirler. Resmen çağrıldıkları gereksiz toplantılar esnasında okulunda meydana gelen olumsuzluklardan da hesaba çekilmektedirler. Bir başka durum ise devletin işi olan bu tür işler için özel araçlarını ya da toplu ulaşım araçlarını kullanmak mecburiyetinde kaldıkları halde yol masrafı olarak bir kuruş bile para ödenmemiştir.

Okul müdürlerinin görevleri arasında bina ve tesislerinin kullanımı, bakımı, temizliği, yangına karşı korunmaları ve güvenliği için gereken tedbirleri almak, çağın ve çevrenin gelişen ve değişen eğitim ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kaliteli eğitim ortamlarının oluşturulmasını sağlamak da bulunmaktadır. Okulda meydana gelecek herhangi bir kaza vb durumda öncelikle müdürün gerekli önlemleri tam ve zamanında alıp almadığına bakılmakta ve oluşan olumsuz durumdan ilk olarak okul müdürü sorumlu tutulmaktadır. Bu ve benzeri güvenlik önlemleri için gerekli masrafların nasıl karşılanacağı ise belirsizdir.
Sayın Devlet yetkileri, okul müdürlerini velilere karşı ‘ keyfi olarak ihtiyaç yokken para topluyorlarmış gibi' tanıtmaktan acilen vazgeçilmelidir. Bu durum velilerin okula karşı güvenlerini zedeler ve bir çok olumsuzları da yanında getirir. Okul müdürlerinin görev tanımlarında okul giderlerinin karşılanması maddesi yoktur. Bu durum okul müdürlerinin hiç sevmediği bir durum ve devletin başaramadığı ağır bir yükün altına girmektir.
Son olarak Sağlık Bakanlığı hastanelerini, İç işleri Bakanlığı polis merkezlerini, Maliye Bakanlığı vergi dairelerini ve mal müdürlüklerini ve diğer bakanlıklar kendine bağlı birim, daire ve kurum binalarının her türlü ihtiyaçlarını karşılayıp vatandaşa karşı dilenci pozisyonuna sokmadığını biliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımızda kendi çalıştırdığı ve denetlediği müdürlerini ve çalışanlarını hakir görmemeli onların itibarsızlaşmasına yol açacak söylemlerden kaçınarak okul ve kurumları çağın gereklerine göre donatarak her ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Okul Müdürleri ve okul idaresi asla ve asla yerel kaynaktan karşılayın sözüne muhatap olmamalıdır.
Çünkü okul müdürleri “yerel kaynak” deyimi yeni lügatlerine almamışlardır. Onlar “Herkes başında bulunduğu teşkilatın her şeyinden mesuldür” cümlesine sımsıkı bağlanmışlardır.
Mehmet ARSLAN
Eğitim Yönetimi ve Planlama Uzmanı
Uluslararası Avrasya Eğitimcileri Federasyonu İstanbul Temsilcisi
Güncelleme Tarihi: 09 Ocak 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER