ÖĞRETMENLERİN KARİYER BASAMAKLARI TAMAM

Kariyer basamaklarında yükselme yürürlüğe girdi gibi...

ÖĞRETMENLERİN KARİYER BASAMAKLARI TAMAM
2005 Yılının 13 Ağustos tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği” Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilmişti.  Yönetmeliğe göre 2005 te sınav yapılmış, 2006 yılında ise öğretmenlere unvan verilmişti. O günden bu güne öğretmenler için Kariyer Basamakları kelimenin tam anlamıyla yılan hikâyesine döndü. Eğitim-Bir-Sen İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Emrullah Aydın'ın yazısına göre yargıya taşınan süreç iyice Arapsaçına döndü. Yerel mahkemeler mantığa çok uygun olmasa da açılan her davayı olumlu neticelendiriyor, yağmur gibi dava açılıyordu. Duruma ara formül bulmaya çalışan dönemin MEB Personel Genel Müdürlüğü, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararına uygun olarak 60 puan barajını geçenlerden, başvuru almak suretiyle uzmanlık unvanları verdi. Bu esnada mahkemeler soluksuz devam ediyor, bugün dahi yüksek lisansını bitirmiş olsa, uzmanlık unvanı veriliyordu. Gelinen noktada Danıştay’ın son kararı ile ortalık iyice karışıyor. Danıştay, yerel mahkemelerin olumlu kararlarını frenleyerek, öğretmenleri geri ödeme dâhil yeni bir sıkıntıyla karşı karşıya bırakıyor.
 
Eğitimciler, sendikalar, kariyer basamaklarında düzenlemeyi bekleyedursun, MEB konuyu hayata geçirdi bile. Dershane tartışmaları, ortaöğretime geçişte merkezi yazılılar ve 7 Eylül tarihli Ortaöğretim Yönetmeliği, öğretmenlerin görev unvanları için belirleyiciliğe başladı bile.
 
Dershanelerin dönüştürülmesi ile artık projektörler okul ve öğretmene çevrilecektir. Durumu kontrol altına almak adına, özel derslere de ciddi yaptırımlar getirildiğinde, başarı ya da başarısızlıkta öğretmen baş aktör olacaktır. Merkezi yazılılarla beraber, öğretmenlerin gayret ve heyecanı fark edilir derece de arttı. Öğretmen, eksik konu bırakmama adına zamanı en verimli şekilde kullanırken, hafif sayılacak hastalıklarını dahi okulda geçirmeyi yeğledi. Hatta birçok öğretmen merkezi yazılı öncesi konuları tamamlayıp, konuları tekrar, özet, çıkması muhtemel sorular gibi çalışmaları dahi yaptı. Yani öğretmen arkadaşlar bu defa işi daha sıkı tutmaya çalıştı.
 
Ortaokullarda merkezi sınav sistemiyle böyle bir heyecan yaşanırken, liselerde ise 7 Eylül 2013 yönetmeliği ile artık tüm yazılılar ortak yapılır hale geldi. Zümre öğretmenler, komisyon olarak soru hazırlayıp, aynı saatte sınav yapacaklar. Yani zümre öğretmenlerin konularda geri kalma şansı kalmadı. Bu durum ortaokullarda olduğu gibi öğretmenlerin, ciddi rahatsızlıkları dışında sınıfta olmalarını zorunlu kıldı.Sınav sonuçlarının analizinin yapılması, yüzde elliyi yakalayamayan şubelerde yazılı tekrarı gibi zorunluluklarla kontrol başlamış oldu. Yarın liselerde de merkezi yazılıların başlayacağı muhakkak.  Artık öğrenciden çok, öğretmen karne alacak gibi. Burada reel olmayan durum ise; özel ders alma imkânı olan bölgelerdeki öğrenci ile imkânı olmayan bölgelerde ki öğrenci başarısının kime ait olacağıdır.
 
Sonuç olarak; 2014 yılının Haziran ayında MEB isterse kimin Uzman kimin Başöğretmen olacağına karar verebilir. Hem de hiç sınav yapmasına gerek kalmadan. Kim bilir belki de öğretmenlerin kariyer basamaklarında yükselmesi yürürlüğe girdi bile.

 
Güncelleme Tarihi: 09 Aralık 2013, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER