Öğretmen yetiştiren okulların tarihine baktığımızda, ülkemizin eğitim sistemi ile ilgili kalın çizgilerle çizilmiş ipuçlarına rastlarız. Fakat bu konu kısa bir köşe yazısının hacmini fazlası ile geçer. Bu günkü asıl konumuz da bu değil; fakat bununla yakında ilgili bir konu. Bu nedenle şöyle gözlerimizin önünden bir film şeridi gibi öğretmen yetiştiren kurumlarımızı geçirerek hatırlayalım. Öğretmen okulları, öğretmen liseleri, eğitim yüksek okulları ve eğitim fakülteleri… Hepimizin aklına doğal olarak hemen hemen böyle bir tablo gelecektir. Karşı karşıya olduğumuz tablo öğretmen okullarının zaman içerisinde sürekli artan bir eğitim süreci geçirdiğini göstermektedir.
Dünyamızdaki bilim ve teknolojideki gelişmeler geçtiğimiz yüzyılda çift haneli yıllarla gerçekleşmekte idi. Fakat içerisinde yaşadığımız yüzyılda bilim ve teknolojideki gelişmelerin süreci artık tek haneli yıllarla ifade edilmektedir. Bu gün öğretmen olarak atanabilmek için öğretmenlerin en az fakülte mezunu olmaları gerekmektedir. Eski dönemlerde öğretmenliğe başlayan bir öğretmen, eğitim süreci içerisinde aldığı bilgilerle ve öğretmenlik yıllarındaki tecrübeleri ile emekli olana kadar çok büyük sıkıntılar çekmeden rahat rahat öğrencilerine öğretmenlik yapabilmekte idi.
Günümüzde ise bilim ve teknolojideki baş döndürücü hızla ilerleyen gelişim, fakülteden mezun olup göreve başlayan öğretmenlerin emekli olana kadar aynı bilgi ve tecrübelerle verimli öğretmenlik yapmalarına pek fazla müsaade etmemektedir. MEB her zaman yaptığı gibi bünyesindeki öğretmenleri hizmet içi eğitim faaliyetleri ile geliştirmeye, yetiştirmeye devam etmektedir. Fakat bu faaliyetler maalesef yeterli olamamaktadır.
Son yıllarda eğitim yöneticilerinin yükselen bir grafikle başta özel üniversiteler olmak üzere her türlü üniversitenin, eğitim fakültelerinde eğitim yönetimi bölümünde yüksek lisansa yöneldiği görülmektedir. Bu tablo bize heyecan vermekte, devamında öğretmenlerde de böyle bir grafiğin gerçekleşmesi için adımların atılması gerektiğini düşündürmektedir.
Eğitim yöneticileri niçin yüksek lisans yapmaya yönelmiştir?
Sorunun cevabını hep birlikte arayalım. Bir kere eğitim yöneticileri genelde özel üniversitelerde ve ücretli olarak yüksek lisans yapmaktadır. Eğitim yöneticileri maddi olarak çok refahtadır da onun için mi ücretli yüksek lisans yapmaktadır? Kesinlikle hayır. Eğitim yöneticileri eş veya bir üst düzey göreve atanırken yüksek lisans yaptıklarında artı puan elde etmektedir de onun için yüksek lisans yapmak için bir takım fedakârlıklara katlanmaktadırlar. Yüksek lisans için 2 yıl eğitim alan ve tez veya proje hazırlayan eğitim yöneticisi; yeni bilgilerle tanışmakta sonuçta aynı görevi yaptığı arkadaşlarından bir adım öne geçme fırsatı yakalamaktadır.
MEB en kısa sürede bir takım düzenlemeler yaparak; tüm öğretmenlere ücretsiz ve sınavsız yüksek lisans yapma imkânı getirmelidir. Bunun için ilk olarak yeni göreve başlayan öğretmenlerde yüksek lisans yapan öğretmenlere bir avantaj sağlayarak işe başlayabilir. Asıl sorun olan ise; bir milyona yakın mevcut öğretmenlerin yüksek lisans eğitimi almalarının özendirilmesidir. Mevcut öğretmenleri yüksek lisans yapmaya özendirmenin en büyük motivasyonu, onlara tayinlerde ve maaşlarında belli oranlarda avantajlar sağlanmasıdır. MEB üniversitelerle belki iki basamaklı yılı geçen sürede görev yapan öğretmenlere öncelik tanıyarak, sınavsız ve ücretsiz yüksek lisans imkânı yolları aramalıdır. Tüm öğretmenlere ücretsiz ve sınavsız yüksek lisans eğitimi sağlandığında okullarımızdaki eğitimin seviyesi gözle görülür bir şekilde artacaktır.
Öğretmenlerin sınavsız ve ücretsiz yüksek lisans yapmaya özendirilmeleri; öğretmen, öğrenci, veli… her açıdan eğitime olumlu bir ivme kazandıracaktır. Bu yazı; böyle bir öğretmenlere ücretsiz ve sınavsız yüksek lisans eğitiminin fitilini ateşler ise, amacına erişmiş olacaktır. Bundan sonrası yetkililere kalmış.
***
MEB'in eğitim yöneticilerine yönelik olarak başlattığı MEBBİS sistemindeki E-Akademi sistemindeki ‘SBS ve PYBS Yönetici Eğitimi' 13 Mart 2013 tarihinde başlamıştı. Bu eğitimi tamamlamayan eğitim yöneticilerine son bir hatırlatma yapalım; bu eğitim 31 Mart 2013 saat 17:00'da sona erecektir.
***
Bir hatırlatmamız da ÖSYM sınavlarında görev almak isteyen öğretmenlerimize. ÖSYM görevli işlemleri sistemini sık kullanılanlarınıza ekleyip sık sık tıklayın. Şu an YDS sınavında görev almak isteyen öğretmenlerin görev yerleri belli oldu. Görevi kabul ettiğinizi sistemden onaylayıp görev belgenizi çıkarmak için 2 Nisan 14:00'a kadar süreniz var. Ayrıca Diş Hekimliği alanı için ilkbahar STS sınavı, Diş Hekimliği Uzmanlık Eğitimi Giriş sınavı, Tıpta uzmanlık eğitimi giriş sınavı ve Tıp doktorluğu alanı için STS ilkbahar sınavı için görev talebinde bulunmanız için sistem 2 Nisan 14:00'a kadar sizlere açıktır.
Ekrem AYTAR
MEMURHABER
Güncelleme Tarihi: 01 Nisan 2013, 00:00
evet öğretmenlerin kendilerini geliştirmeleri ve zamanlarını daha anlamlı çalışmalarla doldurmaları için çok önemli bir düşünce en kısa sürede işlerlik kazandırılmalı.