Kalkınmada birinci derecede öncelikli yörede bulunan bir okula, eş durumu nedeniyle naklen atanan öğretmenin, bu yörede geçirdiği iki yılın karşılığında aylık derecesinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere kendisine ayrıca bir kademe ilerlemesi verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme iptali istemiyle yapılan başvuruyu Anayasaya aykırı görmedi
Edirne İdare Mahkemesi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 64. maddesinin son fıkrasında yer alan “...72’nci madde gereğince belirli bir süre görev yapmak üzere mecburi olarak sürekli görevle atanan Devlet Memurlarından...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Edirne İdare Mahkemesi’nden Anayasa Mahkemesi’ne gelen dosya ise bir dava konusu. İdare Mahkemesi, kalkınmada birinci derecede öncelikli yörede bulunan bir okula, eş durumu nedeniyle naklen atanan öğretmenin, bu yörede geçirdiği iki yılın karşılığında aylık derecesinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere kendisine ayrıca bir kademe ilerlemesi verilmesini istedi. Dava konusu olayda Devlet Memurları Kanunu hükümleri uyarınca kademe ilerlemesine imkan tanınmayınca mahkeme bu durumun Anayasa’nın eşitlik ilkesi yönünden incelenmesini isteyerek, Anayasa Mahkemesi’nin gündemine taşıdı. Anayasa Mahkeme ise Edirne İdare Mahkemesi’nin başvurusunu reddetti. Oyçokluğuyla verilen karar Resmi Gazete’de yayımlandı.
-MECBURİ HİZMET FARKLILIĞI-
Kararda, “Kademe ilerlemesi, kalkınmada 1. derecede öncelikli yörelerde görev yapan tüm devlet memurlarına değil, bu yörelerde bulunan yerlere 657 sayılı Kanun’un 72. maddesi gereğince belirli bir süre görev yapmak üzere mecburi olarak sürekli görevle atananlara uygulanacaktır. Yani, bir devlet memurunun atandığı, görev yaptığı yer kalkınmada 1. derecede öncelikli bir yörede bulunsa bile, buraya belirli bir süre görev yapmak üzere mecburi olarak sürekli görevle atanmamış ise bu haktan yararlanamayacaktır” denildi. Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesi ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngördüğü ifade edilen kararda, eşitlik ilkesinin amacının, aynı durumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere yasalar karşısında ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek olduğu belirtildi. Ülkenin koşulları göz önünde bulundurularak, kamu görevlilerinin hangi bölgelere hangi koşarla atanabileceklerinin belirleme konusunun idareye takdir yetkisi verildiğine dikkat çekilen kararda, kalkınmada 1. derecede öncelikli yörelerde bulunan yerlere 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesi gereğince belirli bir süre görev yapmak üzere mecburi olarak sürekli görevle atanan devlet memurları ile aynı yerlere başka nedenlere bağlı olarak atanan ve o yerlerde belirli bir süre görev yapma zorunluluğu bulunmayan devlet memurları, aynı hukuksal konumda bulunmadıklarına işaret edildi. Uygulanan kuralda Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı bulunmadığının altı çizilen karar oy çokluğu ile ayındı.
-DEVLET AİLENİN HUZURUNU DÜŞÜNMEK ZORUNDA-
Karara karşı oy veren Anayasa Mahkemesi Üyesi Serdar Özgüldür ise ailenin Türk toplunun temeli olduğuna, devletin ailenin huzurunu ve refahının sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çekti. Karşı oy yazısında, “Davaya konu somut olayda, öğretmen olan eş, kalkınmada 1. derecede öncelikli yörede görev yapan eşiyle birlikte görev yapmak üzere aynı bölgeye atanmıştır. Ne var ki, iptale konu 657 sayılı Kanun’un 64. maddesinin son fıkrasında öngörülen 'bir kademe ilerlemesi' verilmesinin amacı, bu bölgede ifa edilecek görevin diğer bölgelere nazaran güçlüğü ve meşakkatidir. Eşine bağlı şekilde bu görev bölgesine atanan diğer eş de aynı güçlük ve meşakkatle karşı karşıya olacağına göre, eşlerden yalnız birine bir kademe ilerlemesi verilip diğerinin bu imkândan yoksun bırakılması sonucunu yaratan dava konusu kural Anayasa’ya açıkça aykırı düşmektedir” denildi.