ÖSYM bu sorulara yanıt vermeli

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in tedirginliği yüzünden ve hareketlerinden okunan bir ruh halinde yaptığı "açıklama", pek kimseyi tatmin etmedi. Hâlâ ÖSYM'nin yanıtlaması gereken çok soru bulunuyor

ÖSYM bu sorulara yanıt vermeli

- Sınavla ilgili tartışma aslında şifrelemenin açığa çıkarılmasıyla değil, harem-selamlık uygulamasıyla başladı. ÖSYM, İstanbul’da binlerce kişilik okullarda sadece kız öğrencilerin girmesini “Tamamen tesadüf” diye açıkladı. Böyle bir açıklama, ÖSYM’nin sınavın organize edilmesinde kullandığı elektronik sistemi kuşkulu kılmadı mı? Olasılığı “milyonda bir” olan böyle tesadüfleri İstanbul’un gericilerin yoğun olduğu bir semtinde birbirine yakın birden fazla okulda “yaratabilen” yazılımın güvenilir olduğu nasıl kanıtlanacak?

- Ali Demir’in bugünkü açıklamasında bahsettiği “kapalı dönem” olarak adlandırılan sistem, yani sınav sorularının hazırlanmasından sınava kadar bu sürece dahil olanların dışarıyla bilgi paylaşamadığı bir süreçten geçilmesi, zaten önceki sınavlarda da uygulanmıyor muydu? KPSS’de bu uygulamaya rağmen kopya skandalı yaşanmış ve sınav iptal edilmemiş miydi? Son sınavda, önceki sınavlara göre “kapalı dönem” uygulamasında farklılık nedir?

- “Kapalı dönem” olarak açıklanan sistem, soruların hazırlanmasında katkıda bulunanların ve kitapçıkların dışarıyla temasını önlüyor. Oysa anlaşıldığı kadarıyla şifreleme sistemi tek tek sorularla ilgili değil. Kopyanın temel olarak elektronik ortamdaki birtakım oyunlarla hazırlandığı anlaşılıyor. Zira soru şıklarının sıralaması, elektronik ortamda yapılıyor. Sınavın organize edilmesinde elektronik ortamda hangi işlemler yapıldı? Yazılımları hangi şirket hazırladı, kimlerin bu yazılımlara müdahale şansı var? Koca okullara sadece kız öğrencilerin denk gelmesi gibi, sınav kitapçığında şifreleme olması da “bir tesadüf” müdür? Yoksa “birilerinin hikmeti” midir?

- Ali Demir, laf kalabalığına getirse de, basına dağıtılan kitapçıkta bir şifreleme sistemi olduğunu kabul etti. Ve basına dağıtılan kitapçığın, “master kitap ve cevap”tan kopyalandığını söyledi. Master kitapta niye böyle bir şifrelemeye ihtiyaç duyulabilir? Master kitap, zaten soruları hazırlayanların elindeki ana kitapçık değil midir?

- Ali Demir, “isme özel kitapçık” uygulamasını bir güvenlik mekanizması olarak açıklıyor. Yazılımın, herkese farklı kitapçık ürettiğini belirtiyor. Peki harem-selamlık uygulamasında görüldüğü gibi “olmayacak tesadüflere” yol açabilen bu yazılımın, bazı kişilere şifreleme sisteminin tutarlı olduğu kitapçıkları vermiş olması mümkün değil mi? Bunun böyle olmadığının anlaşılmasının tek yolu, yazılımın ve elektronik ortamın şüpheli olduğu akılda tutularak, sınav sonrası tüm basılı kitapçıkların kamuoyunun denetimine açık olması değil midir?

- Ali Demir basına dağıtılan kitapçıktaki tüm sorularda şifreleme olduğunu söyledi. Basına dağıtılan kitapçıkta sayıların olmadığı bölümlerde, örneğin Türkçe testinde, nasıl bir şifreleme vardır?




 

Güncelleme Tarihi: 04 Nisan 2011, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER