Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreterliği’nin “Okullarımızı Tacizcilerden Koruyalım!” başlıklı basın açıklamasıdır.
Biz kadınları erkeklerle eşit görmeyen, tecavüze uğradığımızda ‘doğursun devlet bakar` diyen zihniyet en çok okullardan rahatsız olmakta, erkek egemen zihniyetin eğitim sistemini tam olarak ele geçirmesi için uğraşmaktadır. Karma eğitimden merdivenlerin ayrılmasına kadar süren tüm tartışmalar kadınların özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesine karşı açılan savaşın bir parçasıdır. Cumhurbaşkanı nefretle sokaklarda demokratik eylemler yapan kadınları suçlamakta, hükümetin AİHM kararlarını hiçe sayarak verdirdiği seçmeli-zorunlu Din derslerinde öğretmenler tecavüz tehditleri savurmaktadır. İki gün önce Tokat`ta; Halil Rıfat Paşa Ortaokulu`de seçmeli-zorunlu Kuran dersi öğretmeni öğrencilerine başı açık olduğu için tecavüzü mübah görmüş, sonunuz Özgecan gibi olur diyerek tehditler savurmuştur.
Geçen hafta her yerde kadınlar 8 Mart için alanlara çıktı, şiddet, nefret ve ölüm kusan erkek sisteme lanet okudu. Özgecan`ın hunharca katledilmesinin ardından yükselen tepkiler en çok iktidarı ve o iktidara ruhunu satanları rahatsız etti. Kendileri de kadın olmasına rağmen gazeteci geçinen iktidar sözcüleri tecavüze karşı ses çıkaran kadınlara haddini bildirmeye kalktı. Hükümet temsilcileri kadın düşmanı yasaları çıkarmaya devam ederken timsah gözyaşları döktü. İşte tam da böyle bir ortamda Tokat`ta onlarca öğrencinin eğitim aldığı bir ortaokulda seçmeli/zorunlu Kuran Dersi öğretmeni öğrencilerine ‘başınızı kapatmıyorsanız, sonunuz Özgecan gibi olur` deme cesaretinde bulundu. Öğrencilerin ailelerine durumu anlatmasıyla tesadüfen ortaya çıkan bu olay iktidarın yaratmak istediği düzenin bir göstergesidir. Biz kendisine öğretmen demekten bile utanırken, MEB`in hala cinsiyetçi ve kökten dinci müfredatı bizlere dayatması kabul edilemezdir.
Eğitim sisteminde yaşanan dönüşümler, Tokat`ta yaşanan olayın zeminini yaratmıştır. Bu yüzden geçen hafta duyarlı velilerin girişimleri ile ortaya çıkarılan bu durumu asla bir hata ya da ağızdan kaçırılan cümleler olarak değerlendirmiyor, sistemli bir saldırının parçaları olarak ele alıyoruz. Dün Antalya`da bugün Tokat`ta yapılan tecavüz çağrılarına karşı herkesi mücadelemize davet ediyoruz. Gelin okullarımızı tacizi kutsayanlardan arındıralım. Ne milliyetçilik ne kökten dincilik ne de cinsiyetçilikle öğrencilerimizin karşılaşmaması için birlikte mücadele edelim. Kadınları sadece anne ve eş olarak değerlendiren, öğrencilerimize cinsiyet ayrımcılığı yapan bu zihniyetten birlikte kurtulalım. İnsan ve çocuk haklarını merkeze alıp, demokratik, eşit, özgürlükçü ve laik okulları kuralım. Bunun için herkesi duyarlı olmaya çağırıyor, mücadelemize davet ediyoruz.
Unutmayalım ki, Tokat`ta yaşanan bu vahim olay kadınların yarın hiç sokağa çıkmaması için yapılacak çağrıların ilk adımıdır. Kadınları sadece cinsel obje olarak gören sapık zihniyet yarın karma eğitimin kaldırılması kampanyaları yürütecektir. Bugün durduramadığımız erkek saldırganlığı yarın bize yaşam hakkı tanımayacaktır. Tüm bu tehlikelere karşı kadın özgürlükçü mücadeleyi yükseltmeye bugün dünden daha çok ihtiyacımız var. Kendisine öğretmen derken yüzümüzü kızartan L.Y.İ görevden alınana kadar herkesi demokratik mücadelemize davet ediyoruz.
Yaşasın Kadın Dayanışması
Güncelleme Tarihi: 12 Mart 2015, 00:00
