Medyada yandaş olmamak affedilmez suç haline geldi

Banu Güven’in NTV’den kovulmasının ardından medyanın durumu üzerine başlayan tartışmalar, AKP iktidara geldiğinden beri yaşanan büyük dönüşüm ve tasfiyeleri yeniden gündeme getirdi.

Medyada yandaş olmamak affedilmez suç haline geldi

14 yıldır çalıştığı NTV’deki görevine son verilen Banu Güven’in durumunun başlattığı “medya ve gazetecililik” tartışması devam ediyor. Güven, olayın ardından Birgün’e verdiği röportajda Türkiye’de baskının artmasının kurumların oto-sansürünü doğurduğunu belirterek kendi adına “daha az gazetecilik yapamayacağını” belirttiğini söylemişti.

Adım adım ele geçen medya
Medya’da gelinen noktada artık birçok gazetecinin “çok daha az” gazetecilik, daha çok olarak AKP güzellemesi yaptıkları görülüyor. Bu gidişattan rahatsız olan, kendi duruşunu korumak isteyenlerin ya işini kaybettiği, ya da gözden düşürülmeye çalışıldığı bilinen bir gerçek. AKP’nin medyayı adım adım ele geçirmesi ise 9 yıllık süreçte herkesin gözleri önünde gerçekleşti. İşte sürecin satırbaşları:

- Türkiye’nin en büyük medya devi Doğan Holding’e kesilen astronomik vergi cezası ile bu merkeze yapılan operasyon sonucunda bugün gelinen noktada Doğan’ın medyadaki gücü büyük oranda kırılmış durumda. Grubun sahip olduğu gazeteler, televizyon kanalları ve internet siteleri ise AKP ile arayı açacak herhangi bir yanlış yapmaktan özenle kaçınıyor. Grup geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada önümüzdeki süreçte medyadaki yatırımlarını büyük oranda geri çekileceği ve bu sektörde küçülmeye gidileceği belirtilmişti.

- TMSF aracılığıyla uzun süre ATV ve Sabah’ı yöneten hükümet, daha sonra çok tartışılan bir ihale ile bu yayın organlarını 2007’de Çalık Grubu’na sattı. Benzer bir şekilde TMSF’de kalan ve 2006 yılında satılan Star gazetesi de yandaş medyada önemli bir yer tuttu. Star’ı daha sonra “Erdoğan benim idolümdür” diyen Ethem Sancak satın aldı.

- Taraf değiştiren gazeteler konusunda en keskin dönüş Radikal’de gerçekleşti. “Doğan’ın solu” olarak bilinen Radikal'de Eyüp Can’a devredilmesinin ardından ve gerçekleştirilen bir dizi tasfiye sonucu yandaş medyada yerini aldı.

- Büyük oranda Zaman’da yetişen bir kadroya dayanan Bugün gazetesi de bu süreçte yeniden kuruldu. Erdoğan’ın yılmaz savunucusu Ilıcaklara ve Ciner’e ait olan Bugün, Koza Grubu’na satıldı. Birçok “önemli” habere imza atan Bugün gazetesi, Koza Madencilik’in sahibi Akın İpek’e ait. İpek, yandaş basını güçlendirmek için cansiperane girişimleriyle gündeme gelmişti.

- Bekir Coşkun, Emin Çölaşan, Necati Doğru’nun AKP’ye muhalif tavırları yüzünden kovuldular ya da istifa etmeye zorlandılar.

- Merkez medyanın amiral gemisi Hürriyet’te de durum değişti. Tufan Türenç'in yazılarına son verirken, AKP’ye muhalif Cüneyt Ülsever, Özdemir İnce gibi isimlerin haftalık yazı sayıları azaltıldı.

- Önceki yıllarda cemaat çevresinin okuduğu AKP’nin iktidara gelmesi ile birlikte hızla yıldızı parlayan Zaman Gazetesi’ne sağlanan inanılmaz devlet desteği ile bu gazetenin bugün devletin resmi gazetesi haline geldiğini söylemek birçok açıdan abartı olmaz.

Yandaş olmamak "fişlenmek" için yeterli
Bugün gelinen son noktada ise AKP’nin canını sıkmak için muhalif olmaya gerek yok. Yandaş olmayı kabul etmemek bile, AKP tarafından tahammül edilemez bir hata olarak kabul ediliyor. Can Dündar, Mirgün Cabas ve Çiğdem Anad gibi kanalın ağır toplarının da Banu Güven ile aynı sonu yaşayabilecekleri konuşuluyor.



 

Güncelleme Tarihi: 12 Temmuz 2011, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
nejmi tut
nejmi tut - 13 yıl Önce

yandaş gazeteleri okumuyorum.okuyanlarada acıyorum.o gazeteleri okuyanlar birileri tarafından kullanılan insanlardır.bir insanın birileri tarafından kullanılması ise insanlık onuruyla bağdaşmaz.dolayısıyla kullanılan o insanlar insan değil birer hayvandırlar.

SIRADAKİ HABER