Hükümet ile Sayıştay arasında yaşanan denetim tartışmalarına Sayıştay Denetçileri Derneği (SAYDER) kritik bir eleştiriyle katıldı. Raporları yazan çok sayıda Sayıştay denetçisinin üye olduğu SAYDER, Sayıştay’ın denetim raporlarını ekleriyle birlikte Meclis’e göndermediği, bu nedenle raporların yeterince anlaşılamadığı açıklamasını yaptı. Denetçiler, Sayıştay raporlarını eleştirenlere de “Belgeye dayanmayan hiçbir tespite yer vermeyiz” dediler.
MECLİS’E SAYIŞTAY RAPORU
SAYDER, kamuoyuna yaptığı açıklamada, mali raporların içeriğinin yetersiz olduğuna ilişkin değerlendirmelere Sayıştay’ı üstü kapalı eleştirerek yanıt verdi. “TBMM’ye gönderilen denetim raporları ‘denetçi raporları’ değildir. Bu raporlar ‘Sayıştay Raporları’dır” değerlendirmesini yapan SAYDER, denetçiler tarafından hazırlanarak Sayıştay Başkanlığı’na sunulan raporların Sayıştay Rapor Değerlendirme Kurulu tarafından incelendiğini, raporların içeriğindeki bilgilerden hangilerinin Meclis’e gönderileceğine bu kurulun karar verdiği açıklamasını yaptı. Açıklamada şu çarpıcı ifadelere yer verildi:
İÇERİĞİ BU YÜZDEN ANLAŞILMADI
“Kurul tarafından verilen kararlar dikkate alınarak, raportörler heyetince TBMM’ye gönderilmek üzere söz konusu raporlara ‘son hali’ verilmiştir. Düzenlenen raporların eklerinin TBMM’ye gönderilmemesi raporların içeriğinin daha iyi anlaşılmasını zorlaştırmıştır. Bu nedenle Rapor Değerlendirme Kurulu’nda görüşülerek TBMM’ye gönderilen raporlar artık Sayıştay Başkanlığı raporudur.”
EKLER OLMAYINCA EKSİK KALIYOR
Konuya ilişkin bilgi veren Sayıştay denetçileri de raporların ekleriyle birlikte Meclis’e gönderilmemesi nedeniyle denetim sonuçlarının yeterince anlaşılamadığını, bulguların etkisinin azaldığını, denetim sonuçlarını basitleştirdiğini söylediler. Denetçiler BUGÜN’e şu değerlendirmeyi yaptı: “Bizler denetçi olarak raporun tamamının Meclis’e gönderilmesini istiyoruz. Çünkü mevzuata aykırı yapılan işlemleri raporumuzda açık açık yazıyoruz. Olayın büyüklüğünü ortaya koyuyoruz. Ancak rapor değerlendirme kurulu raporların tamamını göndermiyor. Dahası bizim yaptığımız raporlar üzerinde Sayıştay değerleme kurulu değişiklik yapabiliyor. SAYDER bu nedenle o raporların denetçi raporu olmaktan çıktığını, ‘Sayıştay Raporu’ olduğunu ifade ediyor olmalı.”
Kılıçdaroğlu gündeme getirmişti
‘Denetçilerin raporu sansürleniyor’
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Sayıştay raporlarındaki sansür skandalını 2014 yılı bütçe görüşmeleri konuşmasında gündeme getirmişti. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na ait Sayıştay tarafından hazırlanan asıl rapor ile Meclis’e gönderilen raporu TBMM kürsüsünden milletvekillerine gösteren Kılıçdaroğlu, iki rapor arasındaki “sayfa farkına” dikkat çekmişti. Denetçilerin hazırladığı raporun büyük ölçüde sansüre uğratıldığını belirten Kılıçdaroğlu şunları söylemişti:
“Yolsuzlukları en başta bu Parlamento’nun engellemesine inanıyorsanız Sayıştay raporu neden gelmiyor? Hangi gerekçe ile gelmiyor bunu açıklamanız lazım. Benim yasama yetkimi yürütme organı kısıtlayamaz. Eleştiri yapınca haklı veya haksız itiraz ediyorsunuz. Eleştiriden bir politikacının ders alması gerektiğine inanıyorum. Sizin vicdanınıza sesleniyorum. TBMM’den hangi gerekçe ile Sayıştay’ın raporu saklanıyor? Yürütme organı, yasamaya hesap vermemek için bu raporu saklıyorlar. 132 sayfa rapor hazırlandı hiçbiri de Meclis’e gelmedi. Bu bütçe meşru bir bütçe değildir. Bütçesi meşru olmayan bir hükümetin, Parlamento’ya hesap vermeyen bir hükümetin meşruiyeti de tartışılır.”
Kamuoyunun merak ettiği zararlar görülemedi
Sayıştay denetçileri, kamu kurumlarındaki mevzuata aykırı işlemlerin incelendiğini ve sonuçta, ‘Kamu Zararları Raporları’nın hazırlandığını, ancak bu raporların da henüz kamuoyunda görülemediğini söyledi.
ÇOĞUNDA YARGILAMA TAMAM
Bu raporların Sayıştay yargısından geçeceğini ifade eden denetçiler, “Asıl önemli olan kamu zararları raporlarıdır. Onların gönderilmeme kararı alındı. Gerekçe olarak da yargılamanın yetişmemesi gösteriliyor. Çoğunda yargı tamamlandı. Gönderilmemesi ile ilgili açık bir mevzuat yok. Rapor değerlendirme kurulu bu şekilde karar verdi” dedi. Denetçiler, kamu zararının özellikle DSİ, Karayolları gibi kurumlarda büyük olduğunu ifade ettiler.
Tespitlerin hepsi yolsuzluk değil
Kamu zararları raporlarında yer alan tespitleri değerlendiren denetçiler, bunların hepsinin yolsuzluk olmadığını, mevzuat hatasından kaynaklanan fazla ödemeleri tespit ettiklerini söylediler.
HARCADIĞI PARA ÖNEMLİ
Kasıtlı olarak devleti zarara uğratan kamu yöneticileriyle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirten denetçiler, kamu kurumlarının mali bilgilerini 3 yıl daha Sayıştay’a vermemesi yönündeki düzenleme talebinin Maliye’den geldiğini ifade ederek, “Mali tablolar aslında çıkarılabilirdi. Biz örneğin bir bakanlığın kasasını, bankasını değil, harcadığı parayı görmek istiyoruz” diye konuştu.
Belgeye dayanmayan tespitimiz olmaz
SAYDER açıklamasında, raporlara gelen eleştirileri yanıtlarken, “152 yıllık onurlu bir mesleğin birer üyesi olan Sayıştay denetçileri, düzenledikleri raporlarda hukuki dayanağı olmayan, nesnel olmayan ve belgeye dayanmayan hiçbir tespite yer vermezler. Bu prensip mesleğimizin en eski ve en temel prensibidir” görüşüne yer verildi.
ERDOĞAN SÜZER - BUGÜN GAZETESİ
Güncelleme Tarihi: 13 Aralık 2013, 00:00