AKP'nin yeni İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, kısa sürede çok sayıda anlamsız cümleden ve maddi hatadan oluşan açıklamalar yapmasıyla dikkatleri üzerine çekti. Şahin'in açıklamaları, İçişleri gibi önemli bir bakanlığa böyle bir kişinin nasıl oturtulabildiğini sorgulatıyor.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin dün Ankara’da yaşanan patlamanın ardından konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Şahin anlaşılamayan cümleleri ve skandal dil hataları ile bir kez daha Türkçe’yi konuşamadığını gösterdi.
Şahin’in skandal açıklamasından düşündüren satır araları şöyle:
“…Hastalar, yani yaralılarımız, acilen Ankara'daki hastanelerimize intikal ettirildiler. Yaralı sayısı konusunda şu an itibariyle 15 önemli yaralı olduğu, bunların 5 tanesinin ciddiyet arz ettiği bilgimiz var.
…Yaptıkları bina içi incelemede, sokakta ve caddede can kaybımız yoktu. Ancak binaların içinde yaptıkları incelemelerde, aramalarda, adli makamların yani Ankara Savcılığının, intikal eden ön bilgilere göre, 3 adet maalesef vatandaşımızın patlamadan dolayı can kaybına maruz kaldığı bilgisi var elimizde.
…Hedefi tabi eylemi yapan en iyi bilir. Ama bu eylemi yapanların hedefini ancak şimdilik tahmin edebiliyoruz(…)Hedef gözetmeden yapılan bir hedeftir.
Bakan'ın açıklaması, yanlış cümle ve anlatım bozukluklarıyla dolu. En dikkat çekici olan ise İçişleri Bakanı’nın, insan bir eşyaymışçasına “adet” kelimesini kullanması. Böylelikle Bakan Şahin gerek dil hatalarıyla dolu sözlerine, gerekse birbirini tutmayan, dayanaksız açıklamalarına bir yenisini daha eklemiş oldu.
Silvan saldırısı sonrasında da skandal…
İdris Naim Şahin’in skandal açıklamalarından biri de PKK’nin geçtiğimiz Temmuz ayında gerçekleştirdiği Silvan saldırısının ardından gelmişti.
"Herkesin aklını başına alması gerekiyor. Bu ülke özgürlüklerin alabildiğince var olduğu ve doya doya yaşandığı bir ülke. O kadar ki özgürlükleri sonuna kadar yaşayıp bu ülkede hala özgürlük yok diyecek kadar özgürlüklerin yaşandığı bir ülke. Galiba bir eksiklik var. Var olan özgürlüklerin varlığını itiraf edecek kadar beyni aklı özgürlükten yoksun olan birtakım insanlar var. Bu gerçekle karşı karşıyayız“ diyen Şahin, saldırının BDP'nin desteklediği bağımsız milletvekilleriyle mecliste yemin etme konusunda görüşmeler yapıldığı sırada gerçekleşmesinin hatırlatılması üzerine ise, bu tip olaylar yaşanırken ülkede başka gelişmelerin de olabileceğini ilginç sözlerle açıkladı:
“Yani her olayın olduğu anda başka gelişmeler vardır. Dolayısıyla hayatta bir tek olay olmuyor. Bir tek gelişme olmuyor. Bir şeyi bir şeyle bağlantılı hale getirmek çok da onun izahı için yeterli değildir."
Şahin, saldırı sırasında yangının nasıl çıktığına ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine ise, yangının sebeplerinin bilinmesinin, yangında hayatını kaybeden askerleri geri getiremeyeceğini söyledi! Yangının birkaç nedenle çıkmış olabileceğini belirten İçişleri Bakanı, ''Yangın, ya ateşle çıkar, ya bombayla çıkar, ya roketle çıkar, ya benzinle çıkar. Netice itibariyle yanmıştır, yakılmıştır. Sebebini araştırmak, sebebini söylemek bir şey ifade etmiyor'' dedi.
Kara harekâtı: Her an yapılabilir. Yapılmayabilir de. Görevlilerimiz zaten hep hareket halinde
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin geçtiğimiz hafta basına verdiği demeçte "Sınır ötesi operasyon, havadan olduğu gibi kara harekâtı da sınır komşusu ile yapılan görüşmelere bağlı olarak her an yapılabilir" dedi. Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: "Görevlilerimiz sürekli karada hareket halindeler. Kara harekâtından kasıt, sınır ötesi bir kara harekâtı ise o tabii ki ayrı bir konu. Onun değerlendirmesi devam ediyor. Ama bizim kendi sınırlarımız dâhilinde kara harekâtımız, karadan kontrol, karadan suç ve suçlularla mücadelemiz devam ediyor. Sınır ötesi harekât da havadan olduğu gibi karadan da sınır komşumuz ülkeyle yapılan görüşmelere bağlı olarak her an yapılabilir.” Bakan Şahin ertesi gün ise “harekâtın zamanı belli değil” diyerek düzeltme(!) yapmıştı. Başbakan Erdoğan’ın Şahin’in açıklamalarından birkaç gün sonra, Mısır’dan Tunus’a geçişte uçakta gazetecilere İçişleri Bakanı’nın sürç-ü lisan ettiğini söylemesi ile ertesi gün gelen düzeltmenin(!) sebebi anlaşıldı.
Konu basında “İçişleri Bakanı’na Başbakan’dan fırça” türü başlıklarla geniş yer bulmuştu.
“Şakası olmaz. Ciddisi de olmaz, hiçbir şeyi olamaz.”
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Muharip Gaziler Derneği Ordu Şubesi'nin düzenlediği madalya törenine katılan Şahin, burada yaptığı konuşmada da yine ilginç cümleler kurmuştu. Türkiye üzerinde 74 milyon yurttaşın müşterek tapusu olduğu yönünde konuşan Şahin, sözlerine şöyle devam etmişti:
“İşte o müşterek tapunun kahramanları şehitlerimizdir, gazilerimizdir. Onlara elbise diken, onlara ekmek pişiren, onlara çorba pişiren, onlara mermi taşıyan herkesin, tüm onlar için dua eden herkesin, yaşlısıyla kadınıyla, biz de onların neslinden geldiğimiz için sadece onların mirasını alırız. Başka bir şey değiliz.”
Gazilerin her zaman yanında olduğunu söyleyen Şahin, “Gazilerimizi görünce bunu hatırlıyorum ben. Siz de bunu hatırlıyorsunuzdur. Daha çok şey hatırlıyorsunuzdur. Bunu hep birlikte hatırlayacağız(…) Bedel ağır ödendi. Bu bedeli yok sayamayız. Bu bedel çocuk oyuncağı değil. Bu işin şakası olmaz. Bu işin ciddisi de olamaz, hiçbir şeyi olamaz” demişti.
DNA testi sonuçlanmadan, Şahin’den “bulundu” açıklaması
Hatırlanacağı üzere 17 Ağustos’ta Çukurca’da meydana gelen patlamada sekiz asker, bir korucu yaşamını yitirmişti. Hayatını kaybeden askerlerden Uzman Çavuş Erhan Ar’ın naaşına uzun süre ulaşılamamıştı.
İdris Naim Şahin, patlamada hayatını kaybeden Piyade Uzman Çavuş Samet Kılıç’ın Perşembe ilçesine bağlı Soğukpınar köyünde yaşayan ailesine taziye ziyareti sırasında (21 Ağustos) yaptığı açıklamada, Uzman Çavuş Erhan Ar’ın da naaşına ulaşıldığını ve otopsisinin yapılmakta olduğunu söylemişti. Ordu Valisi Orhan Düzgün’ün "Bulundu mu efendim?" sorusu üzerine Bakan Şahin, "Şehitlerden bir tanesinin cesedi bulunamamıştı, dün bulundu. Bugün otopsisi yapılıyor. Şehit Uzman Çavuş Erhan Ar’ın, Yozgatlı çocuğumuzun cesedi bulundu" demişti.
Ancak adli tıp raporunun “o değil” bilgisini vermesiyle, Şahin’in Erhan Ar’ın naşının bulunduğu yönündeki açıklamasının dayanaktan yoksun olduğu ortaya çıktı.
Güncelleme Tarihi: 21 Eylül 2011, 00:00