EĞİTİM BİR SEN'Lİ SENİNLE ARTIK ARKADAŞ DEĞİLİZ SADECE MESLEKTAŞIZ

EĞİTİM BİR SEN'Lİ SENİNLE ARTIK ARKADAŞ DEĞİLİZ SADECE MESLEKTAŞIZ
Ne güzel insanlardınız.Ne oldu size? Tanıyamaz olduk.
Nasıl keyifle beraber çalışır,beraber mücadele ederdik.
 28 Şubat sürecinde ;
Meslek liselerine dayatılan katsayı uygulamasının haksızlık olduğunu,meslek liselerinden öğrencilerin ayrılmasına sebep olacağını,
Açık öğretim gibi herkese hitap eden eğitim kurumlarının sınavlarına bile türbanlı öğrencilerin alınmamasının çalışmak zorunda kalan, ailesinin çeşitli nedenlerle örgün eğitim kurumlarına göndermediği gençlerimizin sistem dışına itileceğini,
Üniversitelerimize türbanlı kız öğrencilerin alınmamasını komik bulup, daha radikal görüşlere sahip şalvarlı, sakallı erkek öğrencilerin elini kolunu sallayarak okullarına rahatlıkla devam ettiğini, bu yapılanların tutarlı ve demokratik olmadığını haykırıp,şimdi beraber yürüdüklerinizin pek çoğu neme lazım diye sesini çıkarmazken, beraber karşı çıkıp beraber soruşturulmadık mı?
Bu mücadeleler sonucunda  ‘’yüksek yerlerde kuşlara da, yılanlara da rastlanır.Ancak o yere yılanlar sürünerek, kuşlar uçarak gelmişlerdir.’’vecizesini doğrularcasına sürünerek geldiğimiz o yerlerden kuşlar tarafından, yani dün neme lazım deyip şimdi sizin yanınızda yer alanlar tarafından, aşağıya atıldığımızı görmediniz mi?
Mensubu olduğunuz sendika mesleğimiz öğretmenlik adına hiçbir kazanım elde edemediği  ve bunu kendi üyelerine bile anlatamaz hale geldiği için işin kolayını buldu, makamları üyelerine dağıtarak kopmaları engellemeye çalıştı.İşin acı tarafı bizim de öğretmen olduğumuzu, bizi o makamlardan alıp bu makamları sizlere dağıtırken başlattığı haksız karalama kampanyaları ile sadece bize değil, mesleğimize ve sizlerle sürdürmek zorunda olduğumuz teşrik-i mesaimize de zarar vereceğini düşünmedi…
Hatırlatayım;
-           Bakanlığımız, Okul Aile Birliklerinin kayıt döneminde bağış almaması gerektiğini mevcut yönetmeliğe aykırı bir genelgeyle emretti.Bu genelgeye uymayan Okul Aile Birliklerine topyekun işlem yapmaya cesaret edemediği için sadece üyelik vasfı bulunan okul müdürlerine cezalar yağdırıldı.
-           Bu işlem öyle bir üslupla yapıldı ki bütün okul müdürleri sanki bu paraları zimmetine geçiriyormuş gibi bir hava estirildi. Sendikanızın ve sizlerin sesi çıkmadı.
-           Alo 147,Bimer, İl, İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine, isimsiz, imzasız,mektuplar,telefonlar,maillerle şikayetler yapıldı.Bunların pek çoğu hukuken işleme konmaması gereken şikayetlerdi ama soruşturulmayan idareci,öğretmen kalmadı.Küstürüldüler,mağdur edildiler. Sendikanızın ve sizin yine sesiniz çıkmadı.
-           Vekaleten  atama yok, liyakat ve kariyer esas alınacak dendi. Hiç birine uyulmadı ama atananlar sendikanız üyeleriydi sesiniz çıkmadı.
-           Şube müdürlüğü, okul müdürlüğü, müdür yardımcılığı sınavla olacaktı. Bir kere uygulandı şube müdürlükleri  mahkemelik, okul müdürleri atandı, şimdi sınavdan vazgeçildi, o da mahkemelik.
-           Müdür yardımcıları da bir kere sınavla atandı, şimdi atadığınız müdürleriniz ekibini oluştursun diye istedi kişileri seçme hakkı verdiniz. Peki  siz bu düzenlemeler yapılmadan önceki uygulamaları hatırlamıyor musunuz? Kötülediğiniz, yerden yere vurduğunuz eski uygulamalara, ilk şekline dönüldüğünün farkında değil misiniz? Değiştirirken de haklıydınız, şimdi değiştirdiğinizi kaldırırken de haklısınız ez cümle hep siz haklısınız. Bizi temsil eden sendikanız neyin kavgasını verdi? Neleri düzeltti? Sendikacılık iktidar olanlarla kol kola girip sadece kendi üyelerini makamlara oturtmak mı?
Hadi oturdunuz,  önceki müdürlerden esirgenen fakat size tanınan istediğiniz kişilerden ekibinizi de oluşturdunuz, sizlere bırakılan iyi eserleri koltuklara oturmanızın üzerinden çok az bir süre geçmiş olmasına rağmen sahiplenip, yapacaklarınızın teminatı olarak bunları velilerimize sunum olarak gösterip bağış talep ettiğinizi ve o sunumlarda sizden önce emeği geçenlere bir teşekkürü bile çok gördüğünüzü biliyoruz. Teşekkür yok ama sizce kusur olarak gördüklerinizi şikayet var, soruşturma açtırma var.
     Sizler çok becerikli, çok yetenekli, çok bilgili, görgülü yöneticiler olduğunuz için sizden önce görev yapan tüm idareciler, öğretmenler, memurlar, hizmetliler hiçbir şey yapmadılar,siz geldiniz  batık haldeki bu kurumları iki,üç ayda düzelttiniz öyle mi?
     Ülke genelinde tüm kurumlarda yönetici değişikliklerinde yaşanan tablo bu. Makamlar kimsenin tekelinde değildir, bu kurumlarda ilk defa devir teslim yapılmıyor son dönemlerde bu görev değişikliklerin bu derece sancılı olması dikkatinizi çekmiyor mu?
     Önce Okul Aile Birliklerinin bağış almasını öne sürerek ve hırsızlık yapılıyormuş da o önlenmeye çalışılıyormuş gibi yap, adaletsizliğini bununla ört bas et, memurunu kamuoyu önünde küçük düşür, sonra puanlama ile başarı tespit edeceğim diyerek neredeyse görev yapan tüm idarecileri başarısız ilan et.
     Hem hırsız, hem başarısız ilan ettiğin kişileri sınıflara gönder…
Eğitim Bir Sen’li meslektaşım isyan ettiğimiz bu. Bizler yan yana çalışmaya devam edeceğiz çalışma ortamlarımızın ahengi bozulmayacak mı? Yola nasıl devam edeceğiz.  Okul müdürlüğü için hatırlatayım halen 2.görev. Sizin de yarın görevden alınmanızın önünde hiçbir engel yok.Görevden alınma ‘’Bu zamana kadar ki hizmetleriniz için teşekkür eder yeni görevinizde başarılar dileriz.’’üslubunda olsa daha şık olmaz mıydı? Bunu bekleme hakkımızda mı yok?
     Öğretmenini yan gelip yatan, aldığı ücreti hak etmeyen ama hala pek çok şey istemeye devam eden kitle olarak kamuoyuna sunanların, idarecisini de görevden bu şekilde alması masada bizi temsil eden sendikanız için normaldir. Sizler koltuklara oturduğunuza göre sendikanız hepimize karşı temsil görevini yerine getirmiştir. Öyle mi?
    Gururunu, onurunu, haysiyetini, şerefini iki paralık etmeye çalışarak görevden uzaklaştırdığınız, siz kuşlar tarafından yükseklerden aşağı atılanların, dimdik durduklarını, mücadeleye devam ettiklerini görünce, soruşturmalarla yıldırmaya çalışıyorsunuz.
 Kusura bakmayın ama bu halinizle avının ölmesini bekleyen leş yiyici Ak  babalara benziyorsunuz.
Bu zamana kadar yutkunduk, gözyaşlarımızı içimize akıttık, artık dolduk taşıyoruz gözpınarlarımız daha fazla dayanamıyor. Kendimiz için değil sizler için. Ne güzel insanlardınız sizi kim ve ne bu hale getirdi? Bunlar eskiden de oluyordu demek  ,dün yapılanlara karşı vermiş olduğumuz mücadeleyi inkar anlamına gelmiyor mu? Ve haksızlıklar bu derece kurumsal boyutta mıydı? Siz resmen her usulsüzlüğü haksızlığı adaletsizliği kurumsal hale getirdiniz. Hem komisyon üyesi olacaksın, hem o komisyonun önüne aday olarak geleceksin, hem de dalga geçer gibi kendine yüz değil de doksan dokuz puan vereceksin, sonrada bu yapılanı hep beraber savunacaksınız. Allah ıslah etsin bu halinizi gördükçe içimiz kan ağlıyor.
Bir sorun bakalım kendinize bu olanlara çanak tutan sendikanız hangi derdimize derman oldu;
-Ek gösterge 3600 oldu da bizim mi haberimiz olmadı?
-Ek ders ücreti 2005 ‘te 10.000(10)lira olacaktı. Yıl 2015 oldu mu?
-Sınıf mevcutları kaç, normal eğitime geçtik mi? Bazı okullarımız saat 20.00 ye kadar öğretime devam ediyor, bu okullarda görev yapan üyeniz yok mu?
-Nöbet ücretini masada unuttunuz,şimdi imza kampanyası numarası ile katkı sağlamıyor,tam tersine grev kırıcılığı yapıyorsunuz ,farkında mısınız?
-Liselere Anadolu tabelası asıldı,ama bu arada 30 olan haftalık ders saatini 40 hatta meslek liselerinde 44 saate çıkarıldı bu tartışıldı mı?
-Sendikanızın zam diye aldığını gelir vergisi diliminin  yılın ikinci yarısında %15 ten %20 çıkması nedeniyle geri verdiğimizin ,hatta sınav ücretlerinin de gelire katılacağının, dilim böyle kalırsa yıl sonunda %27 gelir vergisi verme noktasına geleceğimizden haberin yok mu?
-Dershaneler kapatılıyor da her yere asılan bu’’Sınav Liseleri’’pankartları ne?Devlet okullarındaki 12. Sınıfların bu okullara yoğun ilgi göstermesi nedendir acaba ?
-Bu durumun okullarımızın norm kadrosuna etkisi hesaplandı mı dersiniz?
-Zorunlu hale getirilen lise eğitimi bu yolla paralı hale gelmiyor mu? Dershane ücreti değil de okul ücreti mi vermiş oluyoruz?
-Bu dershane öğretmenlerinin sorunlarının çözüleceğine sahiden inanıyor musunuz?
-Okul idarecilerinin maaş karşılığı gireceği ders saati artık idareci siz olduğunuza göre adil bir şekilde çözülür herhalde.
-İlk ve Orta Öğretim Kurumlarının Yönetmeliklerinin birinci sayfasına bak bakalım değişiklik yapılamayan yıl var mı? Bu değişiklikler gelişmeleri takip ediyoruz ondan mı, yoksa her yapılan değişiklik yeni sıkıntılara neden oluyor da ondan mı?
Bakanlık Merkez Teşkilatına ne demeli grup kur, kaldır. Bakanlık müfettişlerini karizmalarını çizerek illere gönder…
-Atanamayan öğretmenler, sözleşmeli öğretmenler, ücretli öğretmenler, dershane, özel okul öğretmenlerinin sorunları da derdimiz değil, onlar meslektaş sayılmazlar değil mi?
-Sürekli değiştirilen atama ve yer değiştirme yönetmelikleri, görevde yükselmeler, öğretmene rotasyon, norm fazlası olma sizin üyelerinizin başına gelmez, gelse de onlara uygulanmaz öyle mi?
        Sendikanız öyle bir duruş sergiler ki deme gitsin. Bir kişinin aynı anda üç göreve atamasını yaptırır yine de üyesini korur.
İşte bu nedenlerle, bunlara göz yumduğunuz, sadece seyrettiğiniz için artık arkadaş değil sadece meslektaşız…
Bir başka sendika üyesi iken çeşitli sebeplerle ayrılıp saf değiştirenler bunların hiçbirisi sizi rahatsız etmiyor mu?                                                                                                                  Yetkili sendikanın tespit edileceği döneme girdik, siz hala orda durmaya devam edecek misiniz? Belki mahcubiyetten bu tarafa geçemiyorsunuz bari orada durmasanız.                       
Aktif Sen’liler geçen yetkili sendika belirleme sürecindeki tavrınızı hatırlıyor musunuz? Hangi sendikadan ayrılıp sonra tekrar niye birleşmiştiniz?
 Hep birlikte bizi aşağı ittiniz, biz yine de görevinizde başarılı olmanızı, okullarımızı aldığınız noktadan daha üst düzeye çıkarmanızı, öğretmen ve öğrencilerimize mutlu, huzurlu olacakları ortamları hazırlamanızı can-ı gönülden dileriz.
       Bizlere gelince,
 ‘’Kurt kocayınca köpeğin maskarası olurmuş’’ misali, bizlerle uğraşmaya devam edecekseniz
Özellikle hatırlatayım ki biz daha kocamadık ve sonsöz olarak şunu söylemek durumundayım,
‘’Allah bizi dostlarımızdan korusun. Biz düşmanlarımıza karşı kendimizi korumasını biliriz.’’
 
 
                                                                                                                                                                                                                       Mesut ALTUN
                                                                                                                                                                                                                       Tarih Öğretmeni
Güncelleme Tarihi: 30 Mart 2015, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
muhammed  hoca
muhammed hoca - 10 yıl Önce

mesut bey çok güzel ifade etmişsiniz.bende bir ilave yapayım bu ebs lilere selamı kestim taki çaldıkları makamları bırakıp helallik dileyene kadar.

SIRADAKİ HABER