DANIŞTAY'DAN MÜDÜR ATAMASIYLA İLGİLİ ÖNEMLİ KARAR

Türk Eğitim Sen'in Beykoz Anadolu Lisesi'ne 76. maddeye göre müdür atanan Adil Yılmaz'ın atamasının iptali talebiyle açtığı davada, İstanbul 1. İdare Mahkemesi iptal kararı vermişti. Milli Eğitim Bakanlığı kararı temyiz etti. Danıştay 2. Dairesi Milli Eğitim Bakanlığının temyiz talebini kabul etmedi.

DANIŞTAY'DAN MÜDÜR ATAMASIYLA  İLGİLİ ÖNEMLİ KARAR
Türk Eğitim Sen'den yapılan açıklamada 
On iki yıldan beri ülke genelinde eğitim sistemi içinde okul ve kurumlarda müdür, müdür yardımcılığı ve şube müdürlüklerine ilişkin on binlerce atama hukuk kuralları çiğnenerek yapılmıştır. Milli Eğitim Bakanlarının imzası ile gerçekleştirilen ve atama sebebi ”makam oluru” ve “bakan onayı” olan atamaların hukuki hiçbir açıklaması bulunmamaktadır. Türk Eğitim Sen olarak üyelerimiz adına dava konusu yaptığımız atamalara ilişkin kararnameler Bakanlık tarafından 657 sayılı Yasanın 76. maddesine dayanılarak gerçekleştirilmiştir. 657 sayılı Yasanın 76. maddesinin fazla geniş yorumlanarak ve bu maddenin arkasına sığınılarak yapılan atamalar hukuk dışıdır. 657 sayılı Yasanın 76. maddesi memurların atanmaları konusunda istisnai bir düzenleme ihtiva etmektedir. Ancak ülke çapında tesis edilen on binlerce atamada görüleceği üzere eğitim camiasının içinde bulunduğu durum istisnai bir durum olmaktan çıkmış, yönetici atamaları kaosunu beraberinde getirmiş ve memurun idareye karşı güvenini tamamen yitirmesine sebebiyet vermiştir.
 
Mevzu bahis 76. madde “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” demektedir. Bu madde; kariyer ve liyakat ilkelerini görmezden gelerek yandaşlarını istediğin yere nakledebilirsin dememektedir. Anılan maddeyle idarelere kamu görevlilerinin naklen atanmaları konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, bu yetkinin kullanımı kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olup, bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir. Madde metnini suiistimal etmek suretiyle yapılan usulsüz atamaları hukuk korumamaktadır ve hiçbir surette de korumayacaktır. Bakanlığın 76. maddeyi yorumlarken ve uygularken göz ardı ettiği Danıştay içtihatlarında yerleşmiş kriterleri unutmaması gerekmektedir. Bu yerleşik içtihatlar bağlamında atamalar gerçekleştirilirken kariyer ve liyakat ilkelerinin uygulanması, kamu hizmetleri görevlerine girmede bütün kamu görevlilerine eşit imkânların verilmesi, kamu yararı ve hizmet gerekleri ilkeleri gözetilmelidir.
 
Gelinen noktada; haksız yere makam işgal eden sayısız yönetici ve yönetici olarak atanmayı bekleyen haksızlığa uğramış kariyer ve liyakatte üstün sayısız eğitim çalışanı kafalarında pek çok soru işareti ile yaşamaya mahkûm edilmiştir.
 
Kariyer ve liyakat ilkeleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun temel ilkeleri olarak benimsenmiştir. Bilindiği gibi, Kariyer; 657 Sayılı Kanun’un ifadesi ile devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkânının sağlanması anlamına gelir. Kariyer ilkesi ile benimsenen temel prensip; kişisel veya siyasi çıkarların meslekte ilerlemedeki ihtimal dâhilindeki olumsuzlukları önlemektir. Bu ilke sayesinde eğitim çalışanlarımızın; bilgi, tecrübe ve yeteneği dışında meslekte ilerlemek yolunda herhangi bir haksızlıkla karşılaşmasının önüne geçilmesi gereklidir. Diğer taraftan Liyakat ilkesi, diğer bir deyişle yeterlilik ise; devlet memurlarının hizmete giriş ve ilerleyişlerinde yeteneklerinin ve başarılarının temel alınmasını ifade etmektedir. Bu ilke, söz konusu hizmet için en ehil, en nitelikli, en başarılı kim ise, hizmetin ifasına yönelik tercihte ilk olarak onun öne çıkarılmasını sağlamaktadır. Eğitim çalışanlarımız, yüksek konumdaki kamu görevlilerine veya iktidara yakınlığına göre değil yeteneğine ve başarısına göre görevlere atanmalı ve görevlerinde ilerlemelidirler. Liyakat ilkesi; her türlü ayrımcılığı ve kayırıcılığı reddeder niteliktedir.
 
Ancak Milli Eğitim Bakanlığı on iki yıldan beri 76. maddeye göre yaptığı atamalar ile bu ilkeleri çiğnemiş ve hukuku hiçe saymıştır. Hukuk devleti olma gereklerini yerine getirmeyen idare çalışanları arasında kayırmacılık politikası güderek mağduriyetlere sebep olmuştur.
 
On iki yıldan beri Milli Eğitimde, yaptığı on binlerce usulsüz ve haksız atamalara doymayan Bakanlık, 29 Aralık 2013 tarihinde şube müdürlüğü sınavı yapmasına rağmen, bu sınav sonuçlarını hiçe sayarak usulsüz olarak şube müdürlüğü sınavını kazanamayanları el altından bugün bile atamaya devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığının cılkı çıkmış… Böyle bir haksızlık ve böyle bir zulüm hiçbir dönemde yaşanmamıştır. Utanmadan, sıkılmadan hak edenlerin haklarının yenmesine devam edilmektedir.
 
Elbette “mahkeme kadıya mülk olmaz”. Geç de olsa adalet bir gün mutlaka tecelli edecektir. Nitekim 16.06.2009 tarihinde İstanbul İli, Beykoz İlçesindeki Beykoz Anadolu Lisesi Müdürlüğüne usulsüz yapılan atamayı bir üyemiz adına sendika avukatımız Şahin Zenginal vasıtasıyla mahkemeye taşıdık.  Yıllarca süren bir hukuki mücadeleden sonra Danıştay İkinci Dairesi 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle Milli Eğitim Bakanlığı’nın temyiz istemini ret ederek İstanbul 1. İdare Mahkemesinin verdiği işlemi bozma kararını onadı.
 
Milli Eğitim Bakanlığının kulağına küpe olur mu? bilinmez. Ancak unutmamak gerekir ki; “Mazlumun âhı, titretir Arşı”.
 
 
                Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen
İstanbul İl Başkanı

işte o karar 



76
Güncelleme Tarihi: 21 Ocak 2014, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
N.B MALATYA
N.B MALATYA - 11 yıl Önce

ELİNİZE SAĞLIK BAŞKANIM.ZULME KARŞI SESSİZ DURAN DİNSİZ ŞEYTANDIR.

SIRADAKİ HABER