Ebeveyn Koçu Zeynep İşman ve Eğitimci Yasemin Pakkan 2017-2018 eğitim ve öğretim yılının sonlanmasına az bir süre kala ebeveynlere uyarılarda bulundu. Zeynep İşman, çocukların sosyalleşme, oyun, arkadaş ya da yalnız kalma gibi ihtiyaçları karşılamadığı zaman; ekrana kilitlendiklerinin altını çizerek, alternatif oluşturma konusunda ebeveynleri uyardı.
"‘Sıkıldım’ diyen çocuğa alternatif üretilmeli"
İşman yaz tatilinde çocuklara enerjilerini atma imkanı verilmesi konusunda ebeveynlere tavsiyeler bulundu. Ailelerin çocuklardan gelen ‘Sıkıldım’ tepkilerine yönelik alternatif üretmesinin önemine vurgu yapan İşman, “Anne babaların ‘sıkıldım’ kelimesine karşı bir tahammülsüzlükleri olduğunu gözlemliyorum. ‘Sıkıldım diye çocuğum geldiği zaman ne hissediyorum?’ Öncelikle aileler bu soruyu kendilerine sorsunlar. Ya öfkeleniyorlar ya da panik oluyorlar. Çünkü anne babalığın, çocukların o boş vaktini doldurmak gibi bir görevi olduklarını sanıyorlar. Çocuk ‘sıkıldım’ diye geldiği zaman bir endişe bazen de öfke ortaya çıkıyor. Çocuklara ‘ya ne yapayım şimdi sıkılıyorsan’ diyoruz. Alternatif üretmek gibi bir çaba içinde olamıyoruz çünkü anne baba kendisi de boşta kaldığı zaman ne yapacağını bilmiyor” dedi.
“İhtiyaçları karşılanmayan çocuklar ekrana kilitleniyor”
Çocuklara alternatif üretememenin nedenini ebeveynlerin kendi boş vakitlerinde de internet ve televizyona odaklanması olduğunun altını çizen İşman, “Ebeveynlere boş vakitlerinden ne yaptıklarını soruyorum. Genelde yalnız kalamamaktan şikayetçi oluyorlar, yalnız kaldıklarında da telefon ve internetle zaman geçirdiklerini söylüyorlar. Aslında bu boş zaman değil yine aktivitelerle doldurulmuş bir zaman. O yüzden bunu çocuklara da yansıtıyoruz. Çocukların farklı ihtiyaçları var. Bu ihtiyaçları karşılayamayan çocuk ya televizyona ya tablete ya da internete kilitleniyor” ifadelerini kullandı.
Çocukların ihtiyaçlarını dikkat çeken İşman, “Çocukların en başta sevilme ihtiyaçları var. Anne babalarıyla olma, kabullenme ve onaylanma ihtiyaçları var. Enerjilerini harcamaları için arkadaşlarıyla olma ve fiziksel aktivite ihtiyaçları var. Ayrıca onların da yetişkinler kadar yalnız kalma ve hayal kurma ihtiyaçları var. Bu ihtiyaçları karşılanamayan çocuk çözümü en kolay, en hızlı ve her yerden ulaşabileceği, ekranda buluyor” dedi.
“Demokratik bir şekilde tatil planlamaları yapılmalı”
İşman, ailelerin tatil planlaması için çocuklarına kulak vermeleri gerektiğini belirterek, ortak bir tatil planı yapılması konusunda uyarılarda bulundu. İşman, “Her çocuk yaz tatilinde, tatil köylerine ya da yaz kamplarına gidemiyor. Herke aynı imkanlara sahip değil. Artık sokak oyunları da çok kısıtlandı. Çocuklar sokakta oyun oynayamıyorlar. Anneler daha çok çalışma hayatında, çocuklar evde yalnız kalabiliyor. Çocuğa bakacak insan sayısı da azaldı. Eskisi gibi kalabalık aileler yok. Bütün bunlar anne babalar için ‘Eyvah, yaz tatili geldi’ kabusu ortaya çıktı. Anne babaların önce bütün bu ihtiyaçları değerlendirmesi ve ondan sonra tatilleri planlaması gerektiğini düşünüyorum. Çocuk bunu anlayabilecek bir yaştaysa, oturup çocukla birlikte plan yapılmalı. Çocukların da tatil konusunda seçme hakkı olmalı. Bütün aile oturup, demokratik bir ortamda tatil planı yapabilir. Mümkün olduğunca, çocuklara açık havada olma, o enerjilerini atabilme imkanı sağlanmalı. Tatil demek bütün yılın yorgunluğunu atmak demek. Onlar da çok yoruluyorlar hiç kolay değil tüm bir yıl okul hayatını yaşamak dolayısıyla onlarında o yorgunluğu atmaya ihtiyacı var. Onlara o boş alanları oluşturmak çok kıymetli. Sevdikleri, eğlendikleri arkadaşlarıyla olmalarına fırsat oluşturmak çok önemli” diye konuştu.
“Öğretmenler ödev vermesin”
Konuya eğitimci yönüyle yaklaşan Yasemin Pakkan ise öğrencilere ödev vermemeleri noktasında öğretmenlere seslendi. Pakkan çocukların televizyon ve bilgisayar oyunlarıyla sınırlı zamanlarda bir araya gelmesi gerektiğini belirterek, “Televizyonu çocuklar sınırlı, programlı bir şekilde izlemeli. Hatta hiç seyretmemeli. Sadece ailenin karar vereceği eğitici programlar izlenebilir. Öğretmenler yaz tatili için ödev vermesin. Çocuklar çok yoruldu. Sabah yedide çıkıp, akşam beşte gelen çocuklar var. Bazı çocuklar piyanosu, kemanı, yüzmesi derken hiç boş vakit bulamıyorlar” dedi.
“Ailenin de televizyon izlememesi gerekiyor”
Pakkan, çocukların eski yıllarda olduğu sokakta arkadaşlarıyla oyun oynaması gerektiğine vurgu yaptı ve "Televizyonu hayatınızdan çıkarın" ifadesini kullandı.
Pakkan, “Lütfen çocukları yaz tatilinde rahat bırakalım, dinlenmenin keyfini çıkarsınlar. Ancak bu sırada önemli konu çocuklara okuma zevkinin kazandırılması. Eğer çocuğun kitabı yoksa, kitap sevgisi aşılanmamışsa, çocuk sadece televizyon seyredecektir. Son dönemde aileler televizyonları salondan çıkardı. Bu çok önemli bir gelişme. Tanıdığım birçok ailede televizyon açılmıyor. Hatta televizyonları olmayanlar bile var. Muhteşem bir şey. Muhakkak gerekli ama o çocuğun televizyon ile tanışmamış olması, elinin kumandaya değmemiş olması o kadar güzel bir şey ki. Bu sayede çocuk kreatif oyunlar oynayabilir, kitap okur, bahçede ve parkta arkadaşlarıyla oyun oynar. Çocuklar sokakta top oynasın, istiyoruz. Bence ailenin de bu duruma destek olmak için televizyon açmaması gerekiyor. Aile eğer televizyonu açıp ta, sabah programları ile güne başlıyorsa, çocuk da bu alışkanlığa sahip olacaktır” şeklinde konuştu.