Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer DİNÇER , MEB’e ilk transferini gerçekleştiriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında ki müsteşar yardımcısını MEB’e getiriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında ki eski çalışma arkadaşı müsteşar yardımcısının MEB’e alınması için muvaffakatnamesini istedi.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer DİNÇER’de eğitimi eğitimcilere emanet etmeme konusunda bundan önceki Bakanlar gibi hareket edeceğe benziyor.
Milli Eğitim Bakanının daha önceki iki müsteşarı da Maliyeciydi…
Milli Eğitim Bakanlığının tarihine ve geçmiş yıllarda ki Bakanlarına bir göz attığınız zaman Hasan Celal GÜZEL’de dahil bir çok Bakan Eğitimi, eğitimcilere emanet etmemişti. Ancak bu kişilerin şu anda esamesi bile okunmuyor. Oysa ki bugün eğitimciler Avni AKYOL’u örnek olarak gösteriyorsa bunun tek sebebi Avni AKYOL’un eğitimci kişilerle çalışması ve başarılı olmasındandır.
Ömer DİNÇER, MEB’in merkez ve taşra teşkilatlarının idare ve sevk işlemlerinde yönetici pozisyonunda Eğitimci dışında herkesi getirebilir. Hatta Sayın DİNÇER’in il milli eğitim müdürleri öğretmen olmasa ne olur ki ? düşüncesine bile sahip olduğunu biliyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığının yıllardır en büyük sorunu , akademisyen, maliyeci, ptt memuru, tekniksiyen, finansçı gibi kişilerin eğitimi yönetmesinden kaynaklandı.
Eğitimciler sınıf tozu yutmuş Müsteşar ve Genel Müdür istemektedir.
Sayın DİNÇER’in , Çalışma Bakanlığında çalıştığı ekibi , bu bakanlıkta çalışanların teneke çalarak uğurladıklarını bütün basın yazdı.
Şimdi aynı bürokratları Sayın DİNÇER , MEB içerisine taşımaya çalışırsa Eğitim camiası yandı demektir.
Bir öğretmenden emniyet müdürü yapmazlar, hastane müdürü yapmazlar, müftü yapmazlar…
Ama mesleği ne olursa olsun öğretmen dışında herkesi müsteşar, müsteşar yardımcısı ve genel müdür yapıyorlar.
Bu resmen eğitim camiasına hakarettir.
Bugün için sayısı 700 bin ile 1 milyon arasında olan eğitim camiası eğer ki kendi içerisinden yöneticilerini çıkaramıyorsa , bu eğitim camiasının değil siyasilerin ayıbıdır.
Ayrıca yazımızın sonunda MEB Merkez teşkilatında görev yapan Bakanlık bürokratlarına da bir iki kelam edelim.
İki dönemdir değerler eğitimi değerler eğitimi diye tutturdunuz. Hangi değerden bahsediyorsunuz ? İstanbul ilinde değerler eğitimi paneli düzenliyorsunuz. Başınızda ki müsteşar maliyeci… Bu mu sizin değerleriniz…
Şimdi hepinize sorsak , eğitimci müsteşar istersiniz. Ancak iki defa Maliyeci müsteşar geldi. Hiç biriniz bir tek tepki koyamadınız. Kapalı kapılar ardında eleştiri sayan siz bürokratlar, Maliyeci müsteşara takla atma yarışına girdiniz.
MEB bürokratlarının bu konuda Bakan da dahil kimseye kızma hakkı yoktur. Kendiniz ediyorsunuz , kendiniz buluyorsunuz. Siz eğitimcisiniz, başınıza eğitimden anlamayan birisi geliyor , eğitimci olmayan kişiye eğitim konusunda brifing veriyorsunuz. Hemde kırk takla atarak. Önce ilkem ve ülkem deseniz emin olun ki oraya sizden bir eğitimci müsteşar olur. Ancak siz önce koltuğum dediğiniz için başınızdan da maliyeci müsteşar eksik olmuyor.
MEB bürokratlarının bu konuda Bakan da dahil kimseye kızma hakkı yoktur. Kendiniz ediyorsunuz , kendiniz buluyorsunuz. Siz eğitimcisiniz, başınıza eğitimden anlamayan birisi geliyor , eğitimci olmayan kişiye eğitim konusunda brifing veriyorsunuz. Hemde kırk takla atarak. Önce ilkem ve ülkem deseniz emin olun ki oraya sizden bir eğitimci müsteşar olur. Ancak siz önce koltuğum dediğiniz için başınızdan da maliyeci müsteşar eksik olmuyor.
Milli Eğitim Bakanlığına Maliyeci bir müsteşar getirdikleri zaman hakaret edilen ilk kişi sizlerdiniz. Neden içinizden bir müsteşar çıkaramadınız ?
Hiç bunu düşündünüz mü ?
Hiç bunu düşündünüz mü ?
Bir dönem MEB’i akademisyenlerle doldurdular, program hazırlama ile birileri MEB’in içini ve ders kitaplarının içini boşalttı.
Ders kitaplarında millilik adına hiçbir şey bırakmadılar.
Şimdi bu programı hazırlayanları hayretle takip ediyoruz. Kendi hazırladığı programları beğenmiyorlar ve yeniden program hazırlamak istiyorlar.
Hemen Ömer DİNÇER’e yapıştılar ve brifingler vermeye başladılar.
Sayın DİNÇER, bunlar MEB’de devrim yapacağız diye ders kitaplarının içini boşalttılar. Hazırladıkları programlar ve teknoloji diye yutturdukları işler ve ihaleler ile zengin oldular. Özel okullar açtılar. Bunların amacı kendi yapmış olduğu programları kaldırıp yenisini yapmak ve buradan alacakları para ile özel üniversite açmaktır.
MEB’DE EMANET EHLİNE VERİLMELİDİR.
Milli Eğitim Bakanlığında Müsteşar, Müsteşar yardımcılığı ve genel müdürlüklere eğitim kökenli olmayan hiç kimse getirilmemelidir. Hatta bu şekilde görev yapan kişiler derhal görevlerinden alınmalı ve emanet ehline teslim edilmelidir.
Bu şekilde bir yönetim kademesi oluşturulmazsa Sayın DİNÇER, tarih sizi de diğerleri gibi başarısız bir Bakan olarak yazacaktır. Sizden önce sizin hükümetinizde Bakanlık yapmış Hüseyin ÇELİK ve Nimet ÇUBUKÇU bugün için Bakan olamamışsa, bunun sebebi eğitimi iyi yönetemedikleridir.
Eğitim camiası adına sizden isteğimiz, bundan sonra eğitimi eğitimciler yönetsin.
Kamuoyunun bilgisine sunulur.
Güncelleme Tarihi: 18 Temmuz 2011, 00:00
