Öğretmenlerin iller arası tayin
il emrini kaldırma yuvamızı dağitma !!!!
Özür grubu kılavuzu yayınlandı ancak öğretmenlerin bir sürü hakkı ellerinden alınarak. Örneğin; eğitim özrü, örneğin il emri. Bakanımız bulunduğunuz yerde yüksek lisans yapın diyor sanki her ilde enstitü varmış gibi. Ya da doğu görevini bitirince yapın diyor sanki doğu görevimiz bittiği halde, tayin hakkımız olduğu halde bir adım öteye gidebiliyor muşuz gibi. 4+4+4 eğitim sistemi sınıf öğretmenlerini norm fazlası duruma düşürerek yeterince mağdur etmişken dalga geçilir gibi il dışı tayinlerde 81 ilden sadece 7 il açıldı.
O 7 ilde zaten biz çalışıyoruz (Hakkari, Şırnak, Iğdır, Bitlis, Şanlıurfa…) Sayın bakanım.
Bu kılavuzun en büyük eksiği de şudur. İl emrinin kaldırılması. Önceki yıllarda var olan il emri kaldırıldı, neden bu yıl yok, seçim yok diye mi? Hani nerede Anayasadaki EŞİTLİK? Bu yıl evlendim, öğretmen eş seçtim diye mi bu haksızlık? Sorarım. Bakanımız il emri yerine tayininiz çıkmazsa 1 yıl aylıksız izne ayrılın diyor ki 1 yıl sonrası da tayin garanti değil, üstelik bu 1 yıl boyunca tayin için gerekli olan hizmet puanımız da verilmeyecek.
Bakanımız 3 yıl aylıksız olmayı kabul edersen eşinin yanına BELKİ gidebilirsin diyor. Bu devirde ekmek aslanın midesindeyken 3 yıl ne demek çocuk, aile, kariyer, geçim hepsi yalan olacak. Aile kurmak, çalışmak, eş olarak öğretmen seçmek suç mu ?
NEREDE ÇALIŞMA HAKKI, NEREDE AİLE HAKKI, NEREDE EŞİTLİK İLKESİ?
İl emri ne demek? İl emri şudur: Eş durumu sebebiyle tayin isteyen, ancak, tercihlerine yerleşemeyen öğretmenlerin istemiş olduğu ile atamasının kesinlikle yapılmasıdır. Tayin isteyen eşin puanının yetmemesi durumunda valilik emrine atanmasıdır. Bu durumda, söz konusu öğretmen o ilin valiliğince uygun görülen okul ve kuruma atanır. Yani eşine, ailesine kavuşur.
Bu soru bir kanalda canlı yayınlanan bir programda sayın bakan Ömer Dinçer’e de soruldu.
İşte fiyasko: BAKAN İL EMRİNİ BİLMİYOR MU, peki bilmiyorsa bilmediği şeyi nasıl kaldırabiliyor? Bu kılavuz sonrasında kendisini bir sürü davanın beklediğini bilmiyor mu?
TOPLUMUN TEMEL TAŞI AİLELER DEĞİL MİDİR? ÖĞRETMEN EŞLERİ AİLEDEN SAYILMAZ MI?
Zararın neresinden dönülürse kardır Bakanım, lütfen İL EMRİNİ GERİ GETİRİNİZ, isteğimiz HAMASET DEĞİL HAKKIMIZ.
****
'Sayın Hocam,
7 yıldır Muş Malazgirt'te sınıf öğretmeni olarak görev yapmaktayım.Üç yıl olan doğu görevini iki defa bitirdim.Fakat ben görevimi layıkıyla yapmaya çalışırken tayin dönemlerinde her zaman sükut-u hayale uğruyoruz.
Bu dönemde böyle oldu ve koskoca Türkiye de sınıf öğretmenlerine il dışı atamalarda ayrılan kontenjan sadece beş,evet yanlış duymadınız sadece beş.Tabii Hakkari ve Şırnak gibi 7 yıldır çalıştığımız yerleri saymazsak.
Sayın Bakan bize sınıf öğretmenleri norm fazlası olmayacak diye söz verdi,tayinleri her zamankinden daha fazla yapacağız diye söz verdi.Gelinen noktada bakanlık sorularımıza cevap vermeye tenezzül etmezken, biz ise aile olarak 3 gündür şoktayız.
Birileri bizimle dalga geçiyor diye düşünüyoruz.Suçumuz görevimizi yapmak mı? Masum bir çocuğun annesinden ilgi beklediği gibi sevgi beklediği gibi görevini yapan ben ve benim gibi binlerce sınıf öğretmenide sorunlarına çözüm bekliyor.
Sayın Hocam lütfen bize yardım edin sesimizi duyurun. Saygılarımla'
Sınıf Öğretmeni
ben 8 yıldır erzurumdayım.görevimi istekle yerine getiriyorum.Artık aileden çok uzakta olmak onlarla yakın olamamk çok zor geliyor.illaki evlenmek zorunda olmak ,batıya gelmek için,insanın ağırına gidiyor.formalite evlilikler nasıl sağlıklı bir aile düzeni getirir.evlenmenin amacı kaçmaksa o evlilikten ne beklenir.yeter ertık benim gibi öğretmenliği çok sevmiş biri bile görevini bırakmak istiyor.Bakan bizi hiç düşünmüyor musun.Kul hakkı diye bir şey yok mu burda.batıdakiler batıda doğudakiler doğuda.neden rotasyon yok.biz doğunun tapulu malı mıyız.bizim suçumuz doğu hizmetini layıkıyla yapıp sonra gelmeyi istemek mi sayın bakanım.artık psikolojimiz bozuldu.biz nasıl o çoculkara yararlı olacağız.bizim ruh sağlığımız yerinde olmazsa gelecek nesillerin hiç olmayacak.vijdanı da kullandıracak akıl.bizim kızgınlıktan haksızlığa uğradığımızı düşünmekten başka bir düşüncemiz kalmadı.bakanımız bize değer vermezse bizi doğuda terk ederse biz nasıl istekle çalışacağız.öğretmenlik sevgi işidir.biz değerli bulunmazsak nasıl öğrencilerin değerlerini ortaya çıkarabiliriz.doğuda görev yapmaktan gurur duyuyorum;ama bizi burada zorunlu tutmanıza anlam veremiyorum.dışardan bakıldığı gibi değil bakanım hiçbir şey.Doğuda çok zor olaylar atlatan öğretmenlerimiz var.ben umut istiyorum evet doğuda görev yapalım ama ne zaman orada görevimiz biteceğini bilip umutlu olalım.o zaman biz daha güçlü ve çalışkan olabiliriz.Öğretmen umutsuz olursa çocuğa bu dünyada en gerekli olan şeyi umudu kim verecek