Bir sorun yaşandığında herkes hemfikir.
Ancak Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer topu Maliye Bakanına atıyor.
Maliye Bakanı ise sadece twitter'a gelen öğretmen adaylarının mesajlarının bunaltıcı olduğunu söylüyor.
Kimsenin, sorumluluğu birbirinin üzerine atamasına gerek yok.
Yaşanan sorunun tek sorumlusu MEB değildir. Tüm Bakanlar Kurulu üyelerinindir. Zira, kadrolardaki eksiltme, seçim öncesinde oy toplayabilmek için yapılmıştır. Bu sorun da ancak yine siyasi bir kararla çözülebilir.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer yaşanan mağduriyeti Başbakan'a aktarmalı ve bir hakkı yeniden tesis etmelidir. Kadro için Meclisi beklemeye gerek yoktur. Hükümet, elindeki kanun hükmünde kararname ile MEB'e yeni kadro tahsis ederek sorunu çözebilir. Yeterki, sorun çözülmek istensin.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'den herkes umutlu... Kendisi, Bakanlar Kuruluna sunduğu son projesiyle de, gerçekten sorunlara uzun vadeli çözümler getirmek isteyen bir siyasetçi olduğunu bir kez daha göstererek takdir toplamıştır. Ancak, uzun vadeli projelerle sorunları çözme yönündeki bu önemli irade, kısa vadede yaşanan sorunu çözmemektedir. Sayın Bakan, Bakanlığın kamuoyunda yıpranan imajını da göz önüne almalıdır. Sayın Bakan belki de "siyaseten yeni bir karar almak yanlış olur" diye düşünelebilir. Ancak bu sorunun başka bir çözüm yolu yoktur.
Bu sorunu her gün erteleyerek, unutturmak mümkün değildir. Sorun her ay, her hafta ve her gün daha farklı şekilde tüm siyasi makamların önüne çıkacaktır. Bundan kaçış yoktur. Bu nedenle de bu mağduriyet bir an önce çözülmelidir.
Güncelleme Tarihi: 07 Eylül 2011, 00:00