Bir kaç hafta önce İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer YILDIZ'ı twitter üzerinden takip ediyorum. Kendisine sorduğum üç sorunun ikisine cevap verdi. Muammer Bey'e teşekkür ediyorum lâkin; kendisine yöneltilen bazı twitler ve Muammer Bey'in cevapları dikkatimi çekti.
Yandaki resimde Merve KARA isimli vatandaşın İstanbul/Bağcılar'da hizmet veren Naci Ekşi Anadolu Lisesi Müdürü'nün dersliklerden birini makam odası yaptığını ve 25 bin TL harcayarak borçlandığını söyleyerek şikayet ediyor. Bunun üzerine Muammer Bey'de "Dilekçe verin, şoruşturma açayım." şeklinde cevap veriyor.
İletişim araçlarının yoğun olarak kullanıldığı çağımızda Milli Eğitim Bakanlığı; Twitter, Facebook vb. sosyal paylaşım ağlarını eğitim kurumlarına internet erişimi için sunulan TTNET-MEB hatlarında yasaklamasına rağmen Muammer Bey'in MEB'in yasakladığı bir sosyal ağ üzerinden şikayetleri kabul edip soruşturma açmasını doğru bulmuyorum.
Kaldı ki; okulun projesinden bahsettiğine göre okul personeli olduğunu tahmin ettiğim vatandaş şikayet etmek isteseydi, Bimer'e, MEB Bilgi edinme sayfasına veya İstanbul Valili'ği Bilgi edinme sayfasına yazabilirdi. Halkı kamu kurumları aleyhine şikayete yönlendirmenin doğru olmadığını düşünüyorum.
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer YILDIZ'ın twitlerinin saatine bakıldığında mesai saatleri içinde de yazıldığı görülüyor. Bu durum Müdür Bey'in -eğer kişisel mobil hattından bağlanmadıysa- MEB tarafından yasaklı olan Twitter'a korsan bir internet hattından bağlandığını gösteriyor. İçeriğinin öğretim kurumları için sakıncalı bulunması nedeniyle yasaklanan twitter vb. sosyal ağları resmi işler için kullandığımızda "Bu ne perhiz; bu ne lahana turşusu" ata sözümüz akıllara geliyor.
Şikayet kültürümüde; isimsiz mektuplar, Bimer başvuruları, sahte isimle imzalanmış dilekçelerin yanına Twitter da eklenmiş oldu. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğünün ortaöğretim kurumlarına yönelik uygulamış olduğu YÖNVER projesi meyvesini vermiş gibi görünüyor.,
Serdar GÜNDÜZ
Eğitim Yöneticisi
