Hatırlarsanız, uzun süren çalışmalar sonunda MEB Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde yeni sisteme dair değişiklikler yapıldı.
Yönetmelikte liselere kayıtla ilgili “ Ortaöğretim kayıt alanı içindeki okullara tercihe bağlı olarak” yerleştirme yapılacağı hükmü konuldu.
Yönetmelikte Liselere yerel yerleştirmede esas alınacak “ORTAÖĞRETİM KAYIT ALANI” aşağıdaki şekilde tanımlandı.
Ortaöğretim kayıt alanı: Eğitimde süreklilik ve coğrafi bütünlük esasına dayalı olarak öğrenci sayısı, okul türü, kontenjan ve donanımları göz önünde bulundurularak il/ilçe millî eğitim müdürlüğünce ortaokul ve liselerin birbirleri ile eşleştirildiği ve tercihe bağlı olarak kayıt yapılabilecek farklı ortaöğretim kurumlarından oluşturulan alan”
Tanımdan da açıkça anlaşılacağı üzere burada öğrencilerin devam ettiği ortaokullar ile gidebileceği liseler eşleştirilecek ve öğrenciler buna göre tercihte bulunacaktı.
Yani öğrencinin ailesinin ikamet ettiği adres değil öğrencinin devam ettiği ortaokul esas alınacak şekilde düzenleme yapılmıştı. Tanımda ikametle alakalı bir tek kelimenin olmadığı açıktı.
Bu arada mevzuat, devam edilen okula göre düzenlense de yetkililer liselere adrese göre yerleştirmeden bahsediyordu. Anlaşılan bu işin felsefesi tam olgunlaşmamıştı.
Peki sonra ne oldu?
Yönergede bir madde ile durum geçiştirildi. Sadece “Yerel yerleştirme, ortaöğretim kayıt alanı, okulların türü, okulların kontenjanı, okulların bulundukları yer, okulların pansiyon durumu ile öğrencilerin ikamet adresleri, öğrencilerin okullarda bulunuşlukları, tercihler, okul başarı puanları, devam-devamsızlık ve yaş gibi kriterler göz önünde bulundurularak yapılır” denildi ve iş kılavuza havale edildi.
Yerel yerleştirmeye ilişkin kılavuz ise çok geç yayınlandı. Kılavuza göre, yerleştirmede esas kriterin öğrencinin devam ettiği ortaokul değil ikamet adresi olarak düzenlendiğini gördük. (Okul ikinci kriter olarak belirlenmişti) Oysa kılavuzun daha üst hukuk normu olan yönetmeliğe aykırı olmaması gerekiyordu.
Çocuk kendi mahallesindeki okula gidiyorsa zaten fark yok ama bu durum adresi dışında servisle başka bölgedeki okullara devam eden onbinlerce öğrenciyi ilgilendiriyor.
Bu tip aileler eğitime önem veren ve daha iyi okul arayışıyla çocuklarını ikametleri dışında başka okullara gönderen aileler. Örneğin, Bakırköy veya Çankaya’daki birçok ortaokulun öğrencisi servislerle şehrin başka yerlerinden geliyor. Ülkemizde servisle okula giden çocukların sayısını düşünürseniz durumun ne denli ciddi olduğunu anlarsınız.
Şimdi bu öğrenciler yönetmeliğe göre devam ettikleri okulun bulunduğu ilçelerdeki okullara yerleştirilmeliyken kılavuza göre ikamet ettikleri adreslere göre yerleştirilecekler.
Bu ailelerin eğitim konusunda ne denli hassas olduğunu biliyorum ve bu hususun ileride açılacak davalara sebep olması muhtemel o nedenle Bakanlığın Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde ivedilikle yeni bir düzeltme yapmasını ve yukarıdaki tanımı değiştirmesini, tanımdaki “ortaokul ve liselerin birbirleri ile eşleştirildiği” ibaresini çıkarılmasını tavsiye ediyorum.
Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı