Milli Eğitim Temel Yasası’nın 43. maddesine göre “Öğretmenlik özel bir ihtisas mesleğidir.” Bilmek ayrı, öğretmek, daha doğrusu öğretmenlik ayrı bir şeydir.
Her meslek saygıdeğerdir, kendine göre incelikleri vardır; eksik, yanlış uygulandığında bir bedeli olur.
Öğretmenliğin başka mesleklerden ayrılığı insanı yetiştirmesindendir. Bunun içindir ki bütün çağdaş ülkelerde öğretmenlik mesleğine özel bir önem verilir. Öğretmen adaylarını seçerken, eğitilirken özen gösterilir, mesleğe atandıktan sonra da sürekli meslek içi eğitim uygulanır. Aslında bu anlayış çocuklara, insana verilen öncelikten gelir.
Ülkemizde ilk öğretmen okulu 163 yıl önce açılmasına, Cumhuriyetin, Öğretmen Okulları, Köy Enstitüleri gibi başarılı uygulamaları olmasına karşın öğretmen yetiştirme bütüncül bir sisteme kavuşturulup geliştirilemedi. Tersine bu başarılı kurumlar baltalanıp kapatıldı. 1980 sonrasında da öğretmen eğitimi Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınarak üniversitelere devredildi.
Jet öğretmenlik
Mektupla, hızlandırılmış kurslarla jet öğretmenlik, ücretli, yedek öğretmen uygulamaları, 1990’lı yıllarda öğretmenlik için yetişmemiş her üniversite bitiren öğretmen yapılması, AKP hükümetinin getirdiği sözleşmeli öğretmenlik, mesleği yaraladı.
Şimdi de Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu, okullarda daha iyi İngilizce öğretilmesi için yine mesleği yozlaştıracak 40 bin yabancı İngilizce öğretmeni getirteceklerini açıkladı.
Sözde Milli Eğitim Bakanlığı “Yabancı Dil Öğretiminin Geliştirilmesi” için bir “proje” hazırlamış, buna göre 4 yıl içinde her yıl 10 bin olmak üzere 40 bin öğretmen ithal edilecekmiş. Proje kapsamında pratiği geliştirmek için okullarda “English cafe” açılacakmış.
Haklı olarak bütün öğretmen sendikaları bu projeye karşı çıktı. İthal öğretmen istemiyoruz, diye açıklama yaptılar.
Okullarda yaklaşık 150 bin öğretmen açığı olmasına karşın yüz öğretmenin bir türlü ataması yapılmamaktadır. Ayrıca yaklaşık 16 bin atanmayı bekleyen İngilizce öğretmen adayı varken dışarıdan öğretmen getirilmesi hangi gerekçeyle olursa olsun kabul edilemez.
Okullarda yabancı dilin iyi öğretilememesinin çözümü böyle kolaycı yol olamaz. Hem Türkçe ya da başka dersler çok iyi öğretiliyor da yalnızca yabancı dilde mi aksaklık yaşanıyor? Gerçeğin böyle olmadığının kanıtı öğrencilerin girdiği yurtiçi ve uluslararası sınavlardaki başarısızlıktır. Gerçeğin böyle olmadığı öğrencilerin yurtiçi ve yurtdışında girdikleri sınavlardaki başarı ortalamasının düşüklüğünden bellidir.
Eğitimdeki nitelik düşüklüğünün başta öğretmen eksikliği olmak üzere, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, fiziki altyapı yetersizliği gibi birçok nedeni vardır.
Sistemin bütününe bakmadan getirilecek kolaycı çözümler düş kırıklığına yol açar.
Öğretmenlere, uzmanlara sormadan ortaya atılan ithal öğretmen getirme anlayışı kabul edilemez. Cumhuriyetin eğitim anlayışına, öğretmenlik mesleğine aykırıdır.
1950’lerdeki “barış gönüllüleri”, yabancı uzman uygulamalarını anımsatan bu tasarıdan vazgeçilmelidir.
Mustafa Gazalcı (Cumhuriyet)
Güncelleme Tarihi: 27 Mart 2011, 00:00
İthal öğretmen çözüm olmaz
Mustafa Gazalcı (Cumhuriyet)
YORUM EKLE
NAMAZ VAKİTLERİ
İMSAK
06:23
GÜNEŞ
07:53
ÖĞLE
12:55
İKİNDİ
15:25
AKŞAM
17:48
YATSI
19:12
1
Emekli-Sen Kocaeli Şubesi'nde yeni dönem
2
GAZİANTEP'TE HUKUKA KARŞI HİLE YAPILIYOR
3
Vesayeti Deşifre Etmeyi Hedefleyerek Yola Çıktık
4
İşyerinde psikolojik tacize karşı ihbar hattı...
5
MEB Yönetici Atama Yönetmelik Taslağı
6
LİBYA TEZKERESİNE HAYIR
7
'EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR' grubu BASIN BÜLTENİDİR.
8
Müdürler Sendikası Belli Oldu!
9
Kızlara özel üniversite sınavı !
10
Öğretmenlere 'öğrenci ve veli' denetimi
ANKETTüm Anketler