Siz bu satırları okuduğunuz sırada ben New York'ta olacağım. Hareketimden önce de, bu akşam 00.30'da çektim ve öğretmenler açısından son derece acı bazı gerçekleri öğrendim.
Atanmayan veya Atanamayan öğretmenlerden söz ediyorum.
Milli Eğitim Bakanlığı bir ilk yaptı. Haklarını arayan öğretmenlerin temsilcileriyle, Bakanlığın üst düzey yetkililerinin bir programda buluşmalarını ve açık açık sorularını yanıtlamalarını kabul etti. Kolay bir iş değil. Hele bürokratlar bu tip karşılaşmayı hiç sevmezler. Salih Çelik (Müsteşar yardımcısı), Ömer Balıbey (Öğretmen Yetiştirme Müdürü) ve Hamza Aydoğdu (İnsan Kaynakları Gen.Md vekili), hiddetli -hatta ağzından alev fışkıran- gençlerin karşısına oturdular ve acı gerçekleri anlattılar.
En sonda söyleyeceğimi şimdi söyleyeyim:
Şu anda iş bekleyen 400 bine yakın öğretmen, bugüne kadar ki Milli Eğitim Bakanlarının yanlış politikalarının kurbanıdırlar. Haklarını aramaları normaldir, ancak gerçekler karşısında başlarının çaresine de bakmaya başlamalılardır. Zira bu yolun çıkışı maalesef yok.
Gençleri dinledikçe içim sızladı. Bir rüya adına yola çıkmışlar ve Devlet tarafından resmen aldatılmışlar. Geçmişteki hatalı politikalarla herşey karman çorban olmuş.
MEHMET ALİ BİRAND
Güncelleme Tarihi: 19 Ekim 2012, 00:00