Futbol her ne kadar bir spor olsa bile, günümüzdeki etkileri ile spor kimliğini çoktan aşmış, sosyo kültürel bir olguya dönüşmüş durumdadır. Oyunun kendine ait performans sergileme ve estetik taraflarını da hesaba katarsak, aslına bakarsanız bir sanatsal yönü olduğu da ortadadır. Buna rağmen başta sinema ve edebiyat olmak üzere sanat dalında futbolun bir türlü bizim gördüğümüz biçimiyle ya da yalın gerçekliğiyle yansıtılamadığına şahit oluyoruz. Hatta bırakın romanını, hikayesini mevcut futbol kitapları bile bu anlamda gerçekten uzak gibi kalabiliyor. Çünkü futbol çok canlı ve değişen bir oyun. Bunu sanata yansıtabilmek hiç de kolay değil.
Ancak Ötüken Neşriyat’tan çıkan, Tuncay Günaydın imzalı ‘Melekler Ters Çalım Yemez’ adlı öykü kitabı bu kulvarda standardın hayli üzerinde bir performans sergiliyor. Hatta kitabın kendisini bir futbol takımı gibi kurgulanmış yazar. Bunu bilerek mi yaptı bilmiyorum ancak içinde bir kaleci hikayesinin de olduğu, toplam on bir futbol hikayesi var burada. Yani bir futbol takımı gibi... Zaten hikayelerin hepsi Şanlıspor adlı muhayyel bir ilçe/kasaba takımı üzerinden geçiyor. Yazarın futbola hakimiyetinin gayet iyi olduğunu söylemekle birlikte öykücülüğünün de en az onun kadar başarılı olduğunun altını çizmek gerekiyor. Tuncay Günaydın futbolu hayatın çok içinde kabul ederek ki, öyledir zaten, bunu da oldukça başarılı bir öykücülük şeklinde futbol hikayeleri tarzında bizlere sunuyor. İçinde kitaba adını veren Melekler Ters Çalım Yemez’in de olduğu toplam on bir hikaye var burada ve hepsinin merkezinde futbol var. Fakat daha ötesi, hepsi edebi açıdan oldukça doyurucu seviyedeler. Bu anlamda hem futbola hem de edebiyata ilgiliyseniz ve iyi bir kitap okumak istiyorsanız, işte size iyi bir futbolsever öykücünün kaleminden çıkmış, birbirinden güzel hikayeler...
Karar Gazetesi