Deprem felaketinin ardından çadır satan, birçok skandala ve yolsuzluğa adı karışan Kızılay Başkanı Kerem Kınık gündemden düşmüyor. AKP’liler ise peş peşe Kerem Kınık hakkında açıklamalar yapıyor. “Kızılay’ın kamu kuruluşu olmadığını ve dernek statüsünde olduğunu” vurgulayan AKP’liler, Kızılay Başkanı Kınık’tan rahatsız olduklarını ama devletin müdahale edemeyeceğini belirtiliyor.
Ancak AKP’lilerin bu savunması gerçeği yansıtmıyor. 9 Ocak 2004 tarihinde Resmi Gazete’de Kızılay ile ilgili bir Bakanlar Kurulu Kararı yayımlandı. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile bakanların imzasının yer aldığı karar ile Kızılay yönetimi görevden alındı. Söz konusu kararın İçişleri Bakanlığı’nın yazısı ile alındığı, görevden alınan Kızılay yönetiminin yerine geçici kurullar oluşturulmasına Dernekler Kanunu’nun ilgili maddeleri kapsamında karar verildiği belirtildi. Geçici olarak atanan Kızılay yönetiminin listesi de Resmi Gazete’de yayımlandı.
KANUNDA ÇOK AÇIK
Ayrıca Dernekler Kanunu’nda “Kızılay gibi kamu yararına çalışan derneklerde görev alan yöneticiler ile çalışanların, hapis cezası verilmesini gerektiren suçları işlendiğinin tespit edilmesi halinde İçişleri Bakanı’nca görevden uzaklaştırılabilir” deniyor. Yani iktidar daha önce yaptığı gibi İçişleri Bakanlığı eliyle Kızılay Başkanı Kerem Kınık ile yönetimini görevden alabilir.
Hatta İçişleri Bakanlığı 2020 yılında Kızılay’da yaptığı denetimlerde ciddi usulsüzlükler tespit etmiş ve Kızılay Başkanı Kerem Kınık’a 344 bin TL ve Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan’a da 70 bin TL para cezası kesmişti. Ancak İçişleri Bakanlığı para cezası kesmesine gerekçe olan konular hakkında Kızılay yönetimi için ayrıca bir işlem yapmamış ve Kızılay yöneticileri hakkında da suç duyurusunda bulunmamıştı. Eski Kızılay yöneticilerine göre bu durum da Kızılay Başkanı Kınık ile Genel Müdür Altan’ın görevden alınması için yeterli bir gerekçe.
‘RAHATSIZIZ’ DEDİ
AKP Milletvekili Cevdet Yılmaz da daha önce yaptığı açıklamada, Kızılay Başkanı Kınık'a 'istifa' çağrısı yaparak, "Bir yönetici bu kadar tepki alıyorsa gereği yapılmalı diye düşünüyorum. Kendisi istifa etmezse dernek gereğini yapacaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ise Kızılay’ın çadır satışına ‘üzüldüğünü’ söyleyerek şunları kaydetmişti: “Kızılay’ın kendi genel kurulu vardır, kendi yönetimini kendisi belirler.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise Kızılay Başkanı Kınık’tan rahatsız olduğunu belirterek “Kızılay başkanının görevde olması kişisel olarak beni rahatsız ediyor. Kendisi çok yıprandı, bu süreçleri doğru yönetemediği aşikâr. Kızılay dernek statüsünde. Derneklerle ilgili nasıl hususlar uygulanacağı mevzuatta belli. Kızılay başkanının görevden ayrılması gerekiyorsa buna kendisinin karar vermesi lazım” demişti.
AKP’liler birer birer Kızılay Başkanı Kerem Kınık’tan rahatsız olduklarını açıklarken, Saray’dan ise bir açıklama yapılmıyor.
***
KIZILAY HUZUR HAKKINI GİZLEDİ
Dr. Kerem Kınık'ın hem Kızılay Başkanlığı hem de Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Sağlık Bilimleri Fakültesi’ndeki Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü’nde Öğretim Üyesi olmasına ilişkin BirGün'de yayımlanan haberimizin ardından Kızılay bir açıklama yaptı. Kızılay Genel Başkanlığı'nın gönüllülük esasına dayanan bir görev olduğu ve üniversite öğretim üyelerinin, kamu yararına çalışan bir teşkilatta görev alınmasına engel oluşturacak bir düzenlemenin bulunmadığı belirtilen açıklamada, ayrıca Kızılay’a ait gelir getirici faaliyetlerin hiçbir şekilde de amacının kâr elde etmek olmadığı da savunuldu. Açıklamada, Kınık hem holdingleşen Kızılay’da başkan olmasının hem de öğretim üyesi olması savunularak, Kızılay Başkanlığı görevinin “Gönüllülük esasına dayandığı” belirtildi. Kınık’ın bu görevi için ücret almadığı belirtilirken Kızılay’ın şirketlerindeki görevine ise değinilmedi. Çünkü Kınık, Kızılay’ın şirketlerindeki görevi nedeniyle huzur hakkı adı altında ücret aldığı daha önce açıklamıştı. Kınık’ın Kızılay’ın tam 12 ayrı şirketinde yönetim kurulu başkanı unvanıyla görev yaptığı biliniyor. Kınık’ın bu 12 şirketinin tamamından asgari ücretin üç katı huzur hakkı alması durumunda da aylık geliri 306 bin TL’yi buluyor. Kızılay'ın açıklaması tepkilere de neden oldu. Kızılay'ın eski Yönetim Kurulu Üyesi Sabahattin Tezdiğ sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "O yazdığınız isimler Kızılay'dan huzur hakkı almayıp gönüllü yürütüyordu. 12 şirketten 3 asgari ücret alan kim peki. Ne hale getirdiniz güzelim Kızılay'ı" paylaşımı yaptı.
İSMAİL ARI - BİR GÜN
