KARAR Yazarları Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un konuğu olan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, gündemin öne çıkan başlıklarını değerlendirdi. KHK Mağduriyetlerinin büyüdüğünü dile getiren Gergerlioğlu, ''Büyük bir kayıtsızlık, duyarsızlık, vicdansızlıkla karşı karşıya kaldım. Bizim tetkik ederken göz yaşlarımızı tutamadığımız hadiseleri, dosyaları hiç umursamadıklarını gördüm. Devletin soğuk, mekanik duvarlarını orada tanık oldum.'' ifadelerini kullandı.
Abdülhamit Gül'ün affını isteyerek istifa etmesinin hak ihlalleri noktasında bir şey değiştirmeyeceğine vurgu yapan Gergerlioğlu, ''Adalet Bakanıyla genel kurulda, görev alıp konuştuğumda sorularımı cevapsız bırakıyordu. Kendisini sıkıştırıp randevu alıp gittiğimde büyük bir kayıtsızlık, duyarsızlık, vicdansızlıkla karşı karşıya kaldım. Bizim tetkik ederken göz yaşlarımızı tutamadığımız hadiseleri, dosyaları hiç umursamadıklarını gördüm. Devletin soğuk, mekanik duvarlarını orada tanık oldum. Biz onlara bir çok meseleyi söyledik fakat bakarız ederiz dediklerini ya da bir takım kimlikçi söylemlerle bize itiraz ettiklerini gördük. Yılmadan soru önergeleri vermeye devam ettik'' şeklinde konuştu.
CEZAEVİNDE YAŞANAN HAK İHLALLERİ
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri üzerine konuşan Gergerlioğlu, ''Darplar örtülüyor, savcılıklar takipsizlik veriyor. 2017'de yaşanmış darplar 2021'de Anayasa Mahkemesi tarafından ihlalle karşılandı o zamana karar adalet gerçekleşmedi. Hasta mahpus ölüyor. Sabri Kaya, Halime Günsü, Muzaffer Özcengiz, Nesrin Gençosman, Mustafa Akyol, Koçer Özdal, Veysel Atasoy, aklınızda kalır mı iki yıl önceki isimler ama kalıyor. Biz unutamıyoruz, yürekten derinden yaşıyoruz. Beyaz plastik sandalye de ölen bir mahpus Mustafa Kabakçıoğlu, o insanın günlüklerini okudum ben nasıl isyan etmem. İşinden atılmış, cezaevinde ağır ihlaller sonucu sıkıntı, stres, üzüntü, şeker hastası olmuş, depresyon eklenmiş. Gayri insani, mekanik uygulamalarla karşılaşmış. Çok zor durumayken kolumdan tutar mısın dediğinde bile yardım alamamış ve çok üzülmüş'' dedi. Gergerlioğlu sözlerine şunları devam etti:
''Abdülhamit Gül şu vakada keşke önceden haberim olsaydı diyemez. Binlerce vaka götürdüm ben. Hasta mahpuslar, darplar, çıplak aramlar, kötü muameleler, işkenceler, açlık grevleri, bunların hepsini götürdük insanlar ölmeyebilirdi, engellenebilirdi. Aldığımız cevaplar hep takdiri ilahi, ölümü biz durduramayız oluyor.''
ADİL OLMAYAN YARGILAMA ORANI YÜZDE 77
Yargılamaların adil olmadığına Vurgu yapan Gergerlioğlu, ''Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan kendisi söylüyor. Adil olmayan yargılama oranı yüzde 77, 2012-2021 arasında verilen kararlardan dolayı başvurular var. Seyyar mahkemeler dolaştı memlekette. Böyle bir rezaletin ortasında nasıl Adalet Bakanı olabilirsin. Olmaya devam etti, bütün veballeri suçları yüklendi şimdi neyden vazgeçti. Ben binlerce hak ihlalini söylerken Abdülhamit Gül bana bunlar FETÖ'cü söylemlerdir diyordu. Kürt meselesiyle ilgili hak ihlallerini söylediğimizde yine aynı suçlamalarla karşılaşıyorduk. Biz insan hakları savunucusuyuz. Kimliğe bakmayız. Ben açılık grevleriyle ilgili meselede de KHK'lılarda da Kürt meselesinde de kimsenin kimliğine bakmadım. Ama onlar bu şekilde kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar'' dedi.
Gergerlioğlu sözlerine şunları ekledi:
''Annesi babası tutuklu olduğu için perişan durumda olan çocukları sundum. Anne baba suçlu olabilir ya da olmayabilir bir şekilde cezaevindeler. Çocuklar perişan durumda psikolojileri bozuk buna bir çözüm bulalım. Annesinin yanında değil, akrabaların yanında, bebekse kötü koşullarda annesinin yanında bu konuda bile iktidar bir adım atmadı. Madde değişikliği yapılacak dendi fakat yapılmadı. Madde değişikliği getirildi, AK Parti iktidarı kendi getirdiği maddeyi kendi iptal etti. Hiçbir umudumuz olmadığı halde o bebekler çocuklar için gidip Adalet Bakanlığı'ndan ricacı olduk. Maalesef o madde de geçmedi. Burada mevzu bahis olan bebekler, çocuklar, hasta çocuklar. Ölümcül hasta çocukların anne ya da babaları mahpus veya ikisi birden mahpus. İnfaz indirim yasasında büyük bir suç işledi Adalet Bakanlığı. Bir madde geldi mahpusun eşi ya da çocuğu eğer ileri derecede hastaysa bir yıl infaz indirimi verilebilir. Bu sadece adli mahkuma mahsustur siyasi mahpuslara verilemez. Adli mahpusun eşi ya da çocuğu insanda siyasi mahpusun ki insan değil mi?''
AYSEL TUĞLUK'UN SON DURUMU
Aysel Tuğluk şuanda çok hasta olduğunu belirten Gergerlioğlu, ''Bir görüşte telefon avizesini alıp tekrar yerine koyması dakikalarca sürmüş böyle bir insanı cezaevinde tutuyorsunuz. Annesiyle yaşayan bir insan cezaevinden sonra annesini kaybediyor. Cenazedeki korkunç yaklaşım büyük bir travma oluşturuyor. Genç yaşta oldukça sıkıntılı bir durumda. Siyasi mahpus olunca aileniz tedirginlik yaşıyor. Hastalığın bilinmemesi istenmiş olabilir. Hastalığın daha önce bilinmesi ve duyarlılık oluşması gerekiyordu. Alzheimer hastalığında insan ilişkilerde iyi olmalısınız insani temaslarda olmalısınız. Sürekli nahoş muameleler, aşağılanma, travmalar, hastalık sürekli ilerler. 9 profesör infaz erteleme kararı almış ama uygulanmıyor'' şeklinde konuştu.
250 BİNE YAKIN KHK'LI İHRAÇ EDİLDİ
OHAL'in toplumsal maliyeti raporlarının sonuçlarına da değinen Gergerlioğlu, ''KHK'larda bilimsel raporlarla ortaya koyduk ki KHK ile ihraç edilenlerde depresyon, ekonomik sıkıntılar ve sosyal dışlanma oldukça yüksek. Bütün bunlarda dolayı İntihar etme, kanser olma, boşanma oranları normale göre daha yüksek. KHK'lılarda tespit edilen en az 100 intihar var. Bir de tespit edilemeyen buzdağının altındaki kısım var. Birde KHK'lıların annesi, babası, eşi ve çocukları üzerinden de vakalar var'' dedi. Gergerlioğlu sözlerine son olarak şunları ekledi:
''150 bine yakın kişi KHK ile ihraç edildi. OHAL güya 2 yıl sonra bittikten sonra, şuanda 7145 sayılı yasa gereğince bakanlıklar ihraç ediyor ve şuanda 250 bine ulaşmış durumda. Bu insanların yakınlarını düşünün çarpın milyonlarca insan anlamına geliyor. Daha geçen gün Diyarbakır'da 21 Eğitim senli öğretmen arkadaşımız ihraç edildi. Takipsizlik almışlar. Bakanlık kararıyla ihraç ediliyorlar yargı kararını umursamayan bir mekanizmayla karşı karşıyayız.''