Üç ülkeden teknik heyetlerin de hazır bulunacağı zirvede, İdlib'deki durum, ABD'nin çekilme süreci ve anayasa komitesi kurma çalışmaları ele alınacak.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, üçlü zirve kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ayrı bir görüşme de yapacak. Rus liderin, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile de ikili görüşmesi olacak.
Zirvede, üç garantör ülke liderinin, Suriye'nin toprak bütünlüğü, terör ve ayrılıkçı gündemlere karşı ortak mücadele ve Astana formatında oluşturulan iş birliğini sürdürme mesajı vermesi de bekleniyor.
Liderler, en son 7 Eylül 2018'de Tahran'da bir araya gelmiş, zirvede İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki duruma yoğunlaşmıştı. Tahran Zirvesi'ne Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Beşşar Esed rejiminin artan yığınağı ve saldırılarına karşı 4 milyon civarı sivili korumak için İdlib'de ateşkes çağrısı damga vurmuştu.
Bunun üzerine Erdoğan, Rus mevkidaşı Putin ile 17 Eylül 2018'de Soçi'de bir araya gelerek İdlib'deki ateşkesi sağlamlaştırmak için bir mutabakata imza atmıştı.
Soçi mutabakatı çerçevesinde askeri muhalifler belirlenen bölgeden ağır silahlarını çekmiş, bölgede nispeten sükunet sağlanmış, yerlerinden edilen siviller evlerine dönmeye başlamıştı.
Ancak kısa bir süre sonra rejim ve İran destekli yabancı terörist gruplar, cephe hatlarına tahkimatlarına ve sivil yerleşimlere saldırılarına yeniden başlamıştı.
İdlib'deki durum
Yarınki zirvede, İdlib'de özellikle rejim saflarındaki İran'ın desteklediği bilinen yabancı terörist grupların tırmandırdığı şiddetin ele alınması öngörülüyor.
Söz konusu gruplar, dün gün içinde İdlib'e 100'den fazla topçu saldırısı düzenledi.
Rusya, Türkiye'ye, şiddetin sorumlusu olarak gösterdiği Heyet Tahrir Şam gibi bazı unsurlara karşı ortak operasyon teklif ediyor.
Ancak Türkiye, bölgede insani krize yol açacak böyle bir operasyona sıcak bakmıyor.
ABD'nin çekilmesi
Üç liderin ABD'nin Suriye'den güçlerini çekmesiyle ilgili gündemlerinde Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda yapacağı operasyon ve Münbiç konusu olacak.
Rusya, Türkiye'nin Fırat'ın doğusundaki terör örgütü YPG/PKK varlığına karşı yapacağı operasyona prensip olarak karşı çıkmıyor. Ancak söz konusu toprakların rejime bırakılmasını isteyen Moskova'da, bölgede kontrolün kısa sürede rejime bırakılma beklentisi mevcut.
Türkiye ise Haseke'de olduğu gibi rejimin YPG/PKK ile iç içe yaşayacağı bir modelin oluşmasından endişe ediyor.
Bu nedenle Ankara, YPG/PKK'nın rejim vasıtasıyla geri dönmesinin önüne geçmek için askeri tedbir almak istiyor.
Rusya, bu noktada Türkiye ve rejim arasında ilişki ve iş birliği kurulması yönündeki niyetini beyan ediyor. Putin, 23 Ocak'ta Erdoğan ile görüşmesinde, Adana Mutabakatı'nı anımsatarak Türkiye'nin güvenlik endişelerinin bu çerçevede ortadan kaldırılabileceğini düşündüğü mesajını vermişti.
Anayasa komitesi
Anayasayı yazacak komitenin kurulması çabaları, son 50 kişilik listede, rejim heyetinin önerdiği bazı isimlerde düğümlenmişti.
Rejim, sivil ve nispeten tarafsız görülebilecek adayların isimlerini bildirmek yerine üst düzey kamu kurumu yöneticileri gibi şahısların listeye girmesinde ısrar ediyor.
Muhaliflerin garantörü Türkiye ise anayasayı yazacak komitenin dengeli ve muteber şahıslardan oluşması gerektiğini vurguluyor.
Rejimin siyasi çözümdeki isteksizliği, ABD'nin çekilmesiyle, sahada avantajlı konuma geleceği yönündeki hesabından ileri geldiği düşünülüyor.