NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Portekiz Başbakanı Antonio Costa ile görüşmesinden sonra gerçekleşen ortak basın toplantısında, Doğu Akdeniz ve Türkiye konusunda "Yaptırımlar Avrupa Birliği' NATO ülkesiyle sorunlarını ele almada doğru bir yol olduğunu düşünüyor musunuz? Yaptırımlar Avrupa Birliği ile NATO arasındaki iş birliğini daha karmaşık hale getirebilir mi?"
Doğu Akdeniz'deki durumu "zor" şeklinde tanımlayan ve müttefiklerin endişelerini dile getirdiklerini söyleyen Stoltenberg, konunun geçen hafta NATO Dışişleri Bakanları toplantısında konuşulduğunu hatırlattı.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, NATO'nun müttefikler arasında farklılıklar olduğunda konuşmak için bir platform görevi gördüğünü yineleyerek şunları söyledi:
"Hepimizin, farklılıkları ele alırken olumlu yaklaşım ve yollara bakmamız gerekiyor. Bunun için NATO'da Türkiye ile Yunanistan arasında ayrıştırma usulleri mekanizmasını kurduk.
Burada amaç, Doğu Akdeniz'de artan askeri mevcudiyet olduğundan iki müttefik arasındaki istenmeyen olaylar ve kazaları önlemek. Türkiye ile Yunanistan'ın bu mekanizmaya katılmasından ve bazı tatbikatları iptal etmelerinden memnuniyet duyuyorum.
Bu mekanizmayı güçlendirmeye ve genişletmeye çalışıyorum. Çünkü iki müttefik arasındaki olaylar ve kazaları engellememiz lazım."
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Türkiye ile Yunanistan arasında NATO'da yapılan teknik görüşmelerin, aynı zamanda iki ülke arasındaki esas meselelerin ele alınabileceği siyasi görüşmelerin de önünü açmasını umduğunu söyledi.
Türkiye'nin önemli NATO müttefiki olduğunu söyleyen NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Türkiye'nin Irak ve Suriye ile sınırı bulunduğunu, terör örgütü DEAŞ ile mücadelede önemli rol oynadığını belirtti.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Türkiye'nin en fazla mülteciye, Suriyeliye ev sahipliği yapan ve terör saldırılarından en çok etkilenen ülke olduğunu söyledi.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, "Farklılıklar ve anlaşmazlıklar var ve bunları ele almalıyız ama aynı zamanda Türkiye'nin NATO'nun ve Batı ailesinin parçası olduğu gerçeğini fark etmemiz lazım."