Sanal oyunlar ile çok zaman geçiren çocuklarda gerçek dünyada adapte olma konusunda problemler görüldüğünü belirten İstanbul Yeni yüzyıl Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Program Başkanı Sevtap Açıkgöz, ebeveynlerin çocuklarına tablet ve telefon kullanımında zaman kısıtlaması getirmesini önerdi.
Anne ve babalara bu konuda çocuklarıyla çatışmadan ve daha uyuşmacı yaklaşması gerektiğini söyleyen Sevtap Açıkgöz, “Bu tip durumlarda çocuğun sanal oyun oynama süresini kısıtlamak ve gerçek dünya ortamlarında bulunmalarını sağlamak en etkili çözüm olacaktır. Bu süreçte ebeveynler; çocuğun hoşuna gidecek bir takım oyunlar oluşturarak, onlarla kaliteli zaman geçirmeli.
Sanal ve gerçeklik arasına sıkışmış çocuklarda neler gözleniyor?
Sanal dünyada geçirilmiş uzun zaman dilimleri doğal olarak onları gerçek dünyadan koparacaktır” diyen Sevtap Açıkgöz, “Sanal dünyalar onların daha rahat, daha konforlu ve daha güvende hissedecekleri alanlardır.
Fakat gerçek dünya bu kadar konforlu değil. Doğal olarak da çocuğun tercihi sanal olan ortamlardan yana oluyor. Bunu yoğunlukla yaşayan çocuklar, zaman içerisinde ister istemez gerçek dünyada çatışmalar ve sorunlar yaşamaya başlayacaklardır.
Bu çocuklarda arkadaş edinememe, arkadaşlarıyla çatışma gibi durumlar gözleniyor. Bu tip durumlarda çocuğun sanal oyun oynama süresini kısıtlamak ve gerçek dünya ortamlarında bulunmalarını sağlamak en etkili çözüm olacaktır.
Bununla birlikte günümüz çocuklarında kaybetmeye tahammülsüzlük olduğunu gözlemliyoruz. Çünkü oyun dünyasında olan çocuk, bir oyunu birkaç defa oynayabilir ve yenene kadar bu süreci tekrar yapabilir.
Ama gerçek dünyada böyle bir durum yok. O sebeple çocuğun bu duruma tolerans göstermesi ve hayatta kazanmanın olduğu gibi kaybetmenin de olduğu aşılanmalı.
Teknolojiyi çocuk bakıcısı olarak kullanıyoruz
Ebeveynlere çocuklarının belirli süreler dâhilinde bu gereçleri kullanmalarına izin vermelerini öneren Açıkgöz, “Anne ve babalar çocukları tablet ve telefonlar ile oynarken oynadıkları içeriğin ne olduğuna çok dikkat etmeli ve fayda zarar hesabı yapmalıdırlar.
Çocuk bu süreçte o araçla oynarken ona neler katacağına odaklanılmalı. Bunun yerine teknolojiyi daha çok çocuk bakıcısı olarak kullanıyoruz. Bu sebeple de teknolojinin yararından çok zararlarını konuşuyoruz.
Bu tip durumlarda çocuğa alternatif sunulmalı. Çocukla inatlaşmadan, güç çatışmasına girilmeden kaliteli zaman geçirilmeli. Çocuğun hoşuna gidecek bir takım oyunlar oluşturulmalı.
Nitekim ebeveynler çocuklarıyla oynayacakları oyunları ve sosyal aktiviteleri planladıklarında, çocuklar bu tip araç ve gereçlere gerek duymayacaklardır.
Çocuklara becerilerine göre uyaranlarda bulunulmalı
Çocuğun zihinsel gelişiminin nasıl etkilendiğini söyleyen Açıkgöz, “Çocuk bu durumdan olumlu da olumsuz da etkileniyor. Çocuk doğduğu andan itibaren çok farklı bir atmosfer içerisinde öğrenme sürecine başlıyor.
Teknolojiyi kullanıyor olabilmek çocukta çok zeki olduğunu belirleyen bir durum değil. Çocuk, yaşının gerekliliklerin üstünde bir takım beceriler gerçekleştirebiliyorsa, burada dikkat edilmesi gereken; onun çok zeki olduğu değil, hangi konularda daha iyi ve başarılı olduğunu gözlemlemek ve bu alanlarda çıkarımlarda bulunarak, çocuklarda daha çok uyaranda bulunmaktır.
Bunun illaki teknolojiyle alakalı olması gerekmiyor. Mesela çocuk yapı inşa alanında çok başarılıysa, onu gerçek dünyada yapı inşa ile ilgili farklı uyaranlar ile beslememiz en doğru ve en sağlıklı teknolojiden faydalanma biçimi olacaktır.
Güncelleme Tarihi: 25 Temmuz 2018, 17:52