Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İdlib’de yapılması gereken eylemlere dair anlaşmalara bağlı olduklarını belirten Lavrov, İdlib’de muhalefetin teröristlerden ayrılması, İdlib’den Suriye ordusu pozisyonlarına ve Rusya’nın hava üssüne ateş açılmaması için bölgenin içindeki hattın silahsızlandırılması, bu bölge üzerindeki otoyolların güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Bu, Türk ortaklarımızla ortak hedef olarak kalmaya devam ediyor.
İdlib’de rejimin saldırısı sonucu 33 Türk askerinin şehit olmasına da değinen Lavrov, Rusya Savunma Bakanlığının konuyla ilgili yaptığı açıklamayı anımsattı.
Lavrov, Rusya Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde 12 gözlem noktasının oluşturulmasıyla ilgili anlaşmaların uygulanması çerçevesinde, Rus ve Türk askerleri arasında sahada her gün anlık temasların sürdüğünü teyit etti.
Türk askeri yetkililer, her gün, hatta gün içerisinde birkaç kez Suriye’de Tarafları Uzlaştırma Merkezi’nin Türk askerlerini İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde bulundukları yerle ilgili bilgilendiriyor.
Bu koordinatlar, doğal olarak Türk askerlerinin tam güvenliğini sağlamak için teröristlerin saldırılarına karşılık veren Suriye ordusuna iletiliyor.
Lavrov, Türk askeri birliklerinin önceden Rus tarafına bildirilen koordinatların dışında bulunduğunu ileri sürdü.
Türk askerine yönelik saldırıdan sonra Suriye rejiminden askeri eylemleri durdurmasını, yaralanan ve ölen Türk askerlerinin güvenli şekilde tahliyesini sağlamasını istediklerini kaydeden Lavrov, Sorunun nedeni, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'yle bu anlaşmaların pratikte ne şekilde uygulandığıdır.
Rus ve Türk askeri yetkililer arasında anlaşmalar olduğunu ifade eden Lavrov, "Türk askerinin bulundukları yerler ve koordinatların iletilmesiyle ilgili anlaşmalar uygulansaydı bu tür trajediler önlenebilirdi.
Şehit 33 Türk askeri için taziyelerini ileten Lavrov, (Ölen askerler için) başsağlığı diliyoruz. İdlib’de gerginliği azaltma sürecini sağlayan Türk askerlerinin güvenliğini sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz. Askeri yetkililerimiz, sahada bu yönde çalışmalara devam etmeye hazır.
Türkiye’nin olayla ilgili NATO’ya başvurmasına ilişkin de Lavrov, Suriye'de olup bitenlerin NATO üyeleri arasındaki ilişkileri koordine eden Washington Anlaşması'nda öngörülen herhangi bir durumla ilgili olmadığını savundu.
Astana formatı kapsamında taraflar arasında diyaloğun her zaman sürdürülebileceğini söyleyen Lavrov, sabah saatlerinde Putin ile Erdoğan’ın İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki durumla ilgili detaylı telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini bildirdi.
Lavrov, iki gündür Ankara’da görüşmelerde bulunan Rus ve Türk heyetlerine değinerek, "Rus ve Türk heyetleri, bugün çalışmaları devam ettirme konusunda anlaştı.
Bu yüzden Astana formatı kapsamında çözülmeyecek sorunlardan bahsedemeyiz. Ülkelerimizin askeri, diplomatik ve güvenlik temsilcileri, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi ile ilgili temel anlaşmalar üzerinde yoğunlaşırsa, bu anlaşmalar uygulanabilir.