Memur ve asgari ücretliye yüklü miktarlarda zam yapan hükümet, emeklilere seyyanen zam yapmamıştı. Emeklilere Anayasal hakkı olan 19.77 enflasyon farkını verip 5.23 zam yapmıştı.
Sadaka gibi zamla bırakın ayın sonunu ilk 10 gününü bile getiremeyen emekliler hükümetin kendilerine üvey evlat muamelesi yaptığını ifade ederek aldıkları sadaka gibi maaşa isyan etmişlerdi.
Emeklilerin tepkisi çığ gibi yüyürken Erdoğan "Memurlarımıza zamlar gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil. Onları da inşallah memnun edecek adımları atacağız" demişti.
Erdoğan'ın bu açıklaması hükümette hareketli dakikaların yaşanmasına ve çeşitli formüllerin oluşmasına neden oldu.
Gazete Pencere'den Nuray Babacan, konuyla ilgili bir yazıyı köşesine taşıdı.
Nuray Babacan "AKP'de son birkaç haftadır iki konu konuşuluyor. Biri emeklilerin isyanı, diğeri yerel seçim adaylarının kim olacağı. Enflasyonun altında ezilen ve çaresiz kalan emekliler, sahaya çıkan her partilinin korkusu."
“29 Ekim’de Cumhuriyetin 100. yılında emekli ikramiyesi verelim. Tek seferlik olacağını için çarpan etkisi olmaz. Ocak ayına kadar zaman kazandırır” diyenler var.
Saray ikna edilirse, “5 bin liralık ikramiye 15 milyon emekli için 75 milyar lira eder” diye hesap bile yapıldı.
AKP’lilerin birbiriyle çelişen açıklamaları emeklilerle ilgili yapılacak düzenlemede konusundaki belirsizlikten kaynaklanıyor. Partide, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ara düzenleme yapılmasını istediği konuşuluyor.
Ekonomi yönetimi ise bunun bütçe dengeleri açısından kabul edilebilir olmadığını, düzenlemenin çarpan etkisi yaratacağını savunuyor. Ocak ayına kadar beklenmesinden yanalar.
AKP’de tüm planlar yerel seçimleri kazanmak üzerine yapıldığı için emeklilerin sorunu onlar için teknik bir engel. Erken yapılacak zammın yerel seçimlere kadar unutulacağı, enflasyon karşısında değerinin kalmayacağı, her ne yapılacaksa ocak ayında yapılması ve etkisinin mart seçimlerine kadar sürmesi tartışılıyor. Yani tüm planlar yerel seçimlerde karlı çıkma üzerine.
Bu arada partide yapılan toplantılarda farklı öneri gündeme getirenler var. Örneğin, erken zam veya seyyanen düzenleme yerine bir defaya mahsus olmak üzere emeklilere ikramiye verilmesini ortaya atanlar oldu.
Bayram ikramiyesi gibi Cumhuriyetin 100. yılında 29 Ekim’de 5 bin liralık bir ikramiyenin insanları kısmen rahatlatacağı, 15 milyon emekliye yapılacak böyle bir düzenlemenin 75 milyar lira gerektirdiği, tek seferlik olacağı için de karşılanabileceğini öne sürüyorlar. Saray'ın henüz görüşüne sunulmayan bu öneri onlara göre ara formül.
Diğer yandan, sadece alt dilimdekilere iyileştirme yapılması önerisinden çoktan vazgeçildi. 7 bin 500 lira ve altında emekli maaşı alanlara yönelik yapılacak bir düzenleme, orta dilimde doktor ve mühendis emeklisi ile düşük prim yatıranları eşitleyecek, yeni bir adaletsizlik söz konusu olacaktı.
O nedenle herkesi kapsayacak bir kademeli artıştan söz ediliyor. Yüzde 45 ila yüzde 30 arasında planlandığı iddia edilen bu düzenleme ‘niyet ve siyasi taktik’ arasına sıkışmış durumda. Yoksa TBMM açıldığında bir yasal düzenleme yapıp yasalaştırmak en fazla bir hafta sürer. Buradaki asıl sorun, zam hemen mi uygulanacak, ocak ayı mı beklenecek?
TBMM’nin 1 Ekim’de açılmasıyla birlikte ekonomik kriz, yüksek enflasyon, emekli ve dar gelirlinin yaşadığı ciddi sıkıntı sürekli gündeme getirilecek. İktidarın, sokakta karşılaştığı bu sorun bu kez Meclis’e taşınacak.
Emeklilere zam için yapılacak düzenleme kurala bağlı olmayan artış niteliği taşıdığı için ayrı yasa gerektirecek. Yani Ocak'tan geçerli olacaksa da daha erken verilecekse de ayrı bir yasa yapılacak.
YeniÇağ Gazetesi