Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla TBMM 15 Temmuz Şehitler Anıtı'nda, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla tören düzenlendi.
Törende, Erdoğan ve Şentop, bombanın düştüğü alana karanfil bıraktı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından tören, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve dua edilmesiyle sürdü.
Mustafa Şentop, buradaki konuşmasında, Türkiye'ye yönelik en kanlı ve hain teşebbüslerden biri olan, milletin kararlılığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dirayetli liderliğiyle mağlup edilen 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişiminin 4. yılında, millete kasteden hain çetenin hedef aldığı Gazi Meclis'te bir araya gelindiğini ifade etti.
Bu alçakça teşebbüsün mağlup edilmesi için canlarını feda eden şehitlere rahmet dileyen Şentop, o gece yaralanan gazilere sıhhat ve hayırlı uzun ömür dileklerini iletti.
Şentop, Milletimiz o gecenin kahramanlarını gönlünün ve zihninin en mutena yerine bir ibret vesikası, bir pusula olarak nakşetmiştir.
Aziz milletin mazisinin, çetin imtihanlardan geçmek ve ecnebi tasallutu ile bir avuç hainin tertibi arasında yoğrulmak olduğunu vurgulayan Şentop, Evvela ve ehemmiyetle ifade etmeliyim ki biz, bir matem töreni, gidenlerden sonra ağıt yakmak için burada değiliz.
Burada bir araya gelişimizin gayesi ve manası, 15 Temmuz ihanetine geçit vermeyen kararlılığın hala diri, o asil mukavemet ruhunun el'an cari olduğunu ilan etmektir.
Cemiyetleri kahramanların ilerlettiğine, milleti şehitler ve feda hissiyle öne atılanların yükselttiğini söyleyen Şentop, Dolayısıyla buradaki toplantımız cemiyetin kahramanlarına, milletin şehitlerine borcunu ödeme, bunu da bıraktıkları asil mirası üstlenerek yapma gayesine matuftur.
Hainin hesabı tutmadı
TBMM Başkanı Şentop, arkasında bulunan 15 Temmuz Şehitler Anıtı'nı işaret ederek, o gece vatanı istila, iradesi esir edilmesin diye meydanlara akarak kökü dışarda bir ihanet şebekesinin yaktığı zulüm ateşini kanlarıyla söndüren kahramanların aziz hatırasına dikildiğini ifade etti.
Bu anıtın, 100 yıl önce vatanın her bir köşesinden verilen destekle açılmış olan TBMM bahçesinde yükselmesinin boşuna olmadığını vurgulayan Şentop, bunun iki esaslı sebebi bulunduğunu anlattı.
Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
Evvela 100. yılını iftiharla kutladığımız bu yüce Meclis milli mücadelenin karargahlığını yapmış ve 'Gazi'lik unvanını her zerresiyle hak etmiş bir milli merkezdir.
İkincisi 15 Temmuz gecesi, iş birlikçi kimlikleriyle en net bir şekilde ortaya çıkan ihanet çetesinin ana hedeflerinden birisi de Milli Mücadelenin karargahı ve milli iradenin tecelligahı olan bu yüce Meclis olmuştur.
Buraya saldırmışlardır çünkü düşman tasallutunun içimize sızdırdığı bu ihanet taifesi zannetmiştir ki, düşman toplarının sesi Polatlı'dan gelirken bile direnmeyi teslimiyete tercih eden bu milli merkez düşürülürse, Türkiye'nin diz çökmesi kolay olacaktır.
Fakat öyle olmadı ve hainin hesabı tutmadı. O gece bu yüce Meclis'te az ilerde Genelkurmay kavşağında millet direnirken, az yukarıda Emniyet Genel Müdürlüğü önünde Emniyet güçlerimiz ve vatandaşlarımız hainlere geçit vermezken, Gazi Meclisin şerefli mensupları bombaların altında milli iradeyi kahramanca savunmuşlardır.
Şentop, o gece Meclis'te ve illerinde, bu ihanete karşı vekaletini taşıdıkları milletle elele direnen, başta dönemin TBMM Başkanı İsmail Kahraman olmak üzere tüm milletvekillerini yürekten kutladı, milletin kendilerini daima hayırla yad edeceğini söyledi.
Mustafa Şentop, dönemin başbakanı, eski Meclis Başkanı Binali Yıldırım'ı da o geceki dirayetli tavrından dolayı şükranla andı.
TBMM Başkanı Şentop, böyle önemli bir günde Ne olmuştur da yıllar yılı cemiyetimizin ve devletimizin her köşesine sızan hain terör örgütü FETÖ, 15 Temmuz'daki kanlı ve alçak darbe teşebbüsüne başvurmuş, daha doğrusu bu çetenin efendileri onu harekete geçirmiştir? sorusunun yöneltilmesi gerektiğini söyledi.
Şentop, şunları söyledi:
15 Temmuz hain darbe girişiminin temel sebebi Türkiye'nin dünyada söz söylemesini mümkün kılacak, mevcut küresel sistemin adaletsizliklerine itiraz edecek bir güç haline gelmeye başlamasıdır.
Ekonomide, savunma sanayinde, bağımsız enerjiye ulaşma çabalarında, eğitimde, sağlıkta, dış politikada ve daha birçok alanda Türkiye'nin giderek güçlenmesi, 15 Temmuz darbe girişiminin asıl sebebidir.
27 Mayıs'tan 15 Temmuz'a kadar bütün darbelerin gayesi ve ana hareket noktası Türkiye'nin bir güç olarak öne çıkmasını, bağımsız politikalar geliştirmesini, küresel paylaşımın nesnesi olmaktan çıkıp ana aktörlerden birisi olmasını engellemektir.