Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Twitter’dan “İyi akşamlar. Epeydir sizlerle birlikte olamadım. Bugün biriken bazı sorularınıza cevap vereceğim” diyerek internet filtresiyle ilgili açıklama yaptı.
Gül, açıklamasında şunları yazdı:
“Özellikle, internet konusunda çok soru var. Bu konuda bir kaç noktayı hatırlatmak isterim.
Bu tartışmalar başladığında TİB yöneticilerini çağırarak kendilerinden ayrıntılı bilgi aldım.
Bana verilen bilgilere göre, kimse herhangi bir zorlamaya tabi tutulmuyor. Kimsenin özgürlüğü kısıtlanmıyor.
Özel sektör, ürünlerini aynı şekilde sunmaya devam edecek. Kamu da, kendi sorumluluğu gereği, alternatif bir ürün sunacak.
Benim görüşüm, temelde hiç bir özgürlük kısıtlaması olmamalı. İsteyen herkes internette özgürce dolaşabilmeli.
Öte yandan, unutmayalım ki, internet fırtınalı bir okyanus. Gemisini korumak isteyenlere de güvenli limanlar sunulabilmeli.”
Anlamamış ki…
TİB yöneticilerini çağırarak bilgi aldığını belirten Gül, belli ki meseleyi hiç anlamamış. Çünkü “Özel sektör, ürünlerini aynı şekilde sunmaya devam edecek. Kamu da, kendi sorumluluğu gereği, alternatif bir ürün sunacak” ifadesi tamamen yanlış.
Yeni düzenlemede kamu bir “ürün” sunmayacak. Halihazırda kullanıcılara internet hizmeti sunan servis sağlayıcılar, bu hizmeti sunmayı sürdürecekler. Kamu ise servis sağlayıcıları, birtakım filtreler uygulamaya zorlayacak.
Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı (BTK) Tayfun Acarer ile Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) İnternet Daire Başkanı Osman Nihat Şen, Nazlı Ilıcak’a 18 Mayıs’ta yaptıkları açıklamada bunu şöyle anlatıyorlardı: “O kadar yanlış biliniyor ki... Bizim kurduğumuz bir filtreleme sistemi yok. Yazılımı, servis sağlayıcı yapacak ve filtrelemeyi isteğe bağlı olarak gerçekleştirecek. Sadece güvenli profillerin muhtevasını biz belirliyoruz.”