Pazar günü yapılan Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı'nda (ALES) adaylara "Tarafsız yazar nasıl olunmaz?" sorusu soruldu.
Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil, ALES'teki tarafsız yazar sorusunu bugün köşesine taşıdı.
Yılmaz Özdil, "maALESef" başlığını attığı köşesinde şunları yazdı: "Büyüsünler de 'badem' olsun diye 'çağla badem'lerin üniversite sınavına şifre koymuşlardı... Bu sefer şifresiz mifresiz daha pratik bir yol buldular, beğenmediklerine kafadan soru kitapçığı vermediler!
Çöz çözebilirsen...
E merak ediyorsun tabii.
Ne sordular?
Sözel bölüm.
25'inci soru mesela.
Önce bir metin verilmiş:
"Gücünü gözlem ve mizahtan alan öyküleriyle tanınmaktadır. Konuşur gibi yazmanın doğurduğu rahatlık ve akıcılık görülür. Toplumsal bozuklukları, çarpık kişilikleri ele alır. Bilgilendirmeye yönelik bir yol seçer."
Sonra da, aşağıdakilerden hangisi bu yazarın özelliklerinden biri 'olamaz' diye sorulmuş.
Cevap?
Baktım cevap anahtarına.
E şıkkı.
Yani?
Bu yazarın özelliği, toplumsal olayları 'tarafsız' bakış açısıyla anlatmak 'olamaz'mış!
Ya nasıl olurmuş?
Trene bakar gibi bakar, öküz gibi yazarsa, fikir kabızıysa, toplumsal bozuklukları teğer geçip, suya sabuna dokunmadan, çarpık kişiliklere ilişmez ve ahaliyi bilgilendirmezse 'tarafsız yazar olur'muş.
İnanmayıp 'tatmin' olmayan, sağlamasını yapmak için açsın, gazetelere baksın... Boşuna mı, ÖSYM'deki rezaletleri görmeyip, yazmayıp, üstüne alkışlıyor 'tarafsız yazar'lar kardeşim?
Ha, nasıl oluyor da utanmadan orta oturuyorlar hala derseniz... Malum, dört yanlış bir doğruyu götürüyor. Bunlarda ilaç niyetine bir doğru bile olmadığı için, götüremiyor maALESef."
Güncelleme Tarihi: 26 Nisan 2011, 00:00